BURSA (İHA) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, sanayicilerin döviz kuruyla ilgili serzenişlerine, 'sabit kura asla geri dönüş olmayacağı' şeklinde karşılık verirken, "Dünyada değişik ülkelerdeki 50 ekonomik krizden 49'unun sabit kur yüzünden çıktığını görüyoruz" dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın davetlisi olarak Bursa'ya gelen Bakan Babacan, ilk olarak Vali Oğuz Kağan Köksal'ı ziyaret etti. Babacan, Bursa'nın Türkiye ihracatının beşte birini tek başına karşılayan marka bir şehir olduğunu belirterek, "Bursa'nın bir çok değeri arasında en önemli varlığı girişimcileri. Türkiye'nin kalkınması, büyümesi özel sektörün elinden olacak. Özel sektörün böylesine aktif olduğu şehirde kalkınmada mutlaka hızlı bir şekilde devam edecektir. 2004 yılında kamu yatırımlarının tamamı 7.5 katrilyon iken, özel sektörün ilk 9 aydaki yatırımı 45 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Bu bakımdan özel sektör yatırım konusunda kamunun çok çok ötesinde olacak. Yeni yatırım demek istihdam demek, iş sahası demek. Bursa göç alan bir şehir. Bu anlamda farklı bir özellik taşıyor. Bursa farklı özellik taşıyor. Nüfus artışından çok istihdam üretmek gerekiyor. Biz özel sektörümüze güveniyoruz" diye konuştu.
Babacan, Bursa'nın özellikle trafik sorununa temas ederken, Çevre Yolu'na bu sene yatırım programından önemli bir miktar bütçe ayrıldığını ifade ederek, şehrin diğer problemlerinin kısa süre içinde çözümleneceğine inandığını söyledi.
Babacan, Vali Oğuz Kağan Köksal'ın Bursa'da ihracatçıların düşük döviz kurlarından şikayet ettiğini ifade etmesi üzerine şunları söyledi:
"Özellikle bazı sektörlerde doların tüm para birimlerine karşı değer kaybetmesi, euro, yen, sterlin gibi para birimine karşı değer kaybetmiş olması, dolar bazında ihracat yapan her ülkeyi zorluyor. Bu sadece Türkiye'yi değil Avrupa ve Uzakdoğu ihracatçı firmalarının da karşı karşıya kaldığı en büyük güçlük. Ancak bu serbest kur rejiminde kurun hareketini tamamen piyasa belirliyor. Arz ve talebin kesiştiği noktada fiyat oluşuyor. Bizim serbest kurum rejimi uzun vadede seçim. Asla sabit kur rejimine dönüş olmayacak. Dünyadaki son ödemeler dengesi döviz nedeniyle krizlere baktığımızda 50 krizden 49'unun sabit kur rejiminin uygulandığı ülkelerde olduğunu görüyoruz. Bir tanesi de Türkiye'deki 2001 Şubat krizidir. Serbest kur mekanizmasının ekonomideki değişimleri absorbe etme açısından, önemli dengeleyici unsur olması açısından benimsiyoruz. Bu, böyle devam edecek."
İşadamlarının kendisine "Ne olacak sanayicinin hali?" diye sorduklarını dile getiren Babacan, serbest kur rejiminde devletin kur tarzı olamayacağını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Serbest kur rejiminde devletin kur tarzı olmaz. Alanla satan arasındaki piyasada oluşan kur ve fiyattır. Merkez Bankası'nın rezervle ilgili politikaları olabilir. Ya da çok aşırı oynaklık gördüğü zaman zaman seyrek de olsa müdahale eder. Ancak bu kurun seviyesini etkilemeye yönelik değildir. Aksi halde buna serbest kur rejimi diyemeyiz. Böyle olursa buna başka bir kur rejimi deriz. Öte yandan Türk sanayisinde verimlilikte olağanüstü artış var. Bu da rekabet Türkiye'nin gücünü arttırıyor. Türk Lirası'nın değerlenmesine rağmen ihracattaki artışın önemli sebeplerinden bir tanesi verimlilik artışıdır. Ülkemizin önümüzdeki dönemde rekabet gücü açısından büyük önem arzediyor."
Ziyarette Vali Köksal'da Babacan'a Bursa'nın problemlerinin yer aldığı bir dosya sundu. Babacan daha sonra valilik binasının 100 metre ilerisinde bulunan büyükşehir belediyesinin tarihi binasına yürüyerek gitti. Yolda esnafa 'Hayırlı işler' dileğinde bulunan Babacan'ı, Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin koltuk değnekleriyle karşıladı. Geçirdiği ameliyat sebebiyle uzun süredir tedavi gören Şahin'e 'geçmiş olsun' dileklerini ileten Babacan, burada yaptığı açıklamada, "Türkiye büyük krizler yaşadı. Ama bizim dönemimizde eskiden olduğu gibi olmayan parayı harcama gibi bir uygulama içinde değiliz. Kaynağımız ne kadarsa o kadar harcıyoruz. Bunu sadece mali disiplin için değil, ayrıca para politikalarını belirleme ve enflasyonu kontrol altında tutmak için yapıyoruz. Artık karşılıksız para basmak yok. Eskiden dönem dönem rahatlamak için parasal genişlemeye gidiliyordu. Bununla geçici rahatlık sağlanırken, arkasından yüksek enflasyonlar bütün geçici rahatlamaları bitiriyordu. Türkiye'de bundan dolayı birçok yıl büyüme arkasından küçülme oluyordu. Türkiye, 'dur - kalk' türü büyümeden dolayı işadamları önlerini göremiyor, geleceklerini kestiremiyorlardı. İşler iyi iken yatırım yapıyorlar, 2 sene sonra yeniden bir kriz geliyordu. Biz kendi dönemimizde öngörülebilir olmayı tercih ediyoruz. Az sayıda söz veriyoruz. Ama verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Aldatan da olmamak, aldanan da olmamak, bu bizim öz ilkemiz. Güven böyle oluşuyor. Bundan dolayı Başbakan söz verdiyse bu mutlaka olacaktır diye bakılıyor" şeklinde konuştu.
Şahin ise Babacan'a BursaRay'ın (B) etabı kredisine verdiği Hazine garantisindeki katkısından dolayı teşekkür etti. BursaRay'ın diğer etaplarını kredisiz çözümlemeye yönelik planlarına değinen Şahin, Babacan'a bu konudaki fikrini sordu. Şahin, 3 yıl içinde Bursa'ya sınıf atlatacaklarını sözlerine ekledi.