Galatasaray'da 14 yıllık bir tarih sona erdi ve Sabri Sarıoğlu ile yollar ayrıldı.
Sarı kırmızılı kulübün altyapısından yetişen milli oyuncu Sarı-Kırmızılı forma altında 6 lig, 4 Türkiye Kupası, 5 de Süper Kupa kazandı. Galatasaray'da 466 kez forma giyen 33 yaşındaki oyuncu, bu maçlarda 23 gol ve 51 asistlik performans sergiledi.
Sabri Sarıoğlu, geçtiğimiz aylarda BeIN Sports'a verdiği röportajda Sarı-Kırmızılı takımdaki durumu ve kariyeriyle ilgili çarpıcı ifadeler kullanmıştı.
İşte Sabri Sarıoğlu'nun o günkü açıklamaları:
"Futbolu bırakmak için kendimi hazır hissetmiyorum. Gayet kendimi zinde hissediyorum, elimden geleni yapıyorum. Öyle bir teklif de gelirse, saygı ile karşılarım. Galatasaray ne karar verirse, biz buna saygı duymak zorundayız.
İçimde kalıp da söylemediğim çok şey var. Bunları paylaşmak istemiyorum. Bunları dile getirirsem, yanlış yorumlara neden olmuş olurum. Sonuçta ben futbolcuyum, bu armayı gururla taşıyorum.
Galatasaray camiası kimsenin tapulu malı değil, kimse burada ölene kadar kalmıyor. Benim oynama düşüncem var. Yaş 30'u geçtikten sonra bizim ülkede biraz şey oldu, hadi bıraksın, bıraksın... Oyuncu performansını üst düzeyde tuttuğu sürece yaşın önemi yok. Ben kendimi hazır hissediyorum. Galatasaray bırakmam konusunda kararlı ise saygı duyarım ve ben de başka bir kulübe giderim.
35'i bulabilirim, neden olmasın? Çalışmayı seviyorum, kendimi zinde hissediyorum. Kendimi zinde hissettiğim boyunca, 32 olsun, 35 olsun önemi yok. Allah bana güç kuvvet verdiği sürece 35 ne? Ryan Giggs örneğine bakıyorsunuz, 40'dı en son bıraktığında. Paul Scholes var, futbolu bıraktı, 1 sene sonra geri çağırdılar. Futbolcu kendine baktığı sürece oynayabildiği kadar oynaması lazım.
'Futbol benim için ekmek, su gibi bir şey'
Futbol benim için ekmek, su gibi bir şey. Futbolla yatıp kalkıyorum. Teknik direktörlük olabilir, neden olmasın. Teknik direktörlük olabilir, yöneticilik olabilir, o anki şartlar ne gerektiriyorsa, ona göre karar veririm.
Ben antrenörlük kariyerime başlarsam, Fatih hocanın hep söylediği bir söz vardır, benim antrenör olduğum zaman çalıştığım takımda oyuncularım oynayan, oynatan ve oynadığını zevk veren bir takım isterim der. Ben de öyle bir takım isterim.
Son 2 senedir art niyetli bir şekilde, bazı basın çalışanları olsun, yayın grupları olsun, hatırlarsınız ki, 2 sene önce sözleşmemde opsiyon vardı, yönetimimiz opsiyonun kaldırılmasını istedi ve ben de tereddütsüz imzamı attım ve çıktım. O sezon başında Hamza hoca sonradan göreve geldi, 4. yıldızı aldığımız dönemdi. Kulüp 1+1 önerdi, '1,6 milyon euro mukavelende rakam yazacak' dedi.
'Her sözleşmeyi gözüm kapalı imzaladım'
Allah var yukarıda, bu rakam niye böyle diye bir şey sormadım. Galatasaray kariyerim boyunca önüme konulan her sözleşmeye gözüm kapalı imza attım. Kulüp ne önerdiyse, gözüm kapalı kabul ettim. Her gün gazetelerde 1,6 milyon euro, hatta TL'ye çevirip beni yazdılar sanki Türkiye'nin en çok kazanan oyuncusu benmişim gibi. Pazarlık yapmak bana yakışmaz. Ben bu kulübe gerekirse canımı veririm. Beni ben yapan Galatasaray'dır. Bana verileni imzaladım. Taraftarlarımızın bir sonraki maçta tepkisi oldu, beni en çok üzen o oldu.
Topu ayağıma aldığımda ıslıklanlamalar oldu. İçine attım, beni en çok üzen o oldu. Galatasaray futbol tarihinde bakarsınız, maçtan bir gün önce opsiyonunu iptal eden bir oyuncu var mı? FFP vardı. Galatasaray'a zarar geleceğine, bana gelsin.
'Galatasaray benim ikinci ailem'
Burası benim anam, babam, eşim ve çocuğumdan sonra diğer ailem. Galatasaray'a zarar verecek, polemik yaratacak bir açıklama da yapmam. Zaman zaman kadro dışı kaldım 3 aylık dönemi de hatırlarsanız, hiç kimseye bir açıklama yapmadım. Konuşsam, haklılığımı ortaya çıkarabilirdim ama kulübüme zarar vermek istemedim.
Biz Galatasaray Kulübü'nün işçileriyiz. Karar mercii her zaman yönetim kuruludur, başkanımızdır. Biz saygı duyarak uymak zorundayız. Bir oyuncunun verilen kararları sorgulamak işi değildir, teknik direktörü sorgulamak işi değildir. Yabancı ya da yerli olması benim için fark etmez, ben ayrım yapmam.
Performansım düştü, bünyem kaldırmaz diye düşünürsem zaten bırakırım, kendimi ilk günkü kadar heyecanlı, ilk günkü kadar gururlu hissediyorum. O formayı hep enerjik bir şekilde giyiyorum.
'Vicdanen rahatım'
Benim için futbol oynamak, her eleştirene cevap vermek değildir. En iyi şekilde takımıma katkı sağlamaktır amacım. Eleştiri her zaman olacak ama, art niyetli bir şekilde yalan haberler yapmak... Beni bilen Galatasaraylılar biliyor zaten. Beni kötü göstermek için uğraşmasınlar.
Ben vicdanen rahatım. Galatasaray için her şeyi yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Beni paragöz gösterdiler bir ara, o beni çok mutsuz etti. Buna inananlar beni mutsuz etti. Galatasaray'a gönül veren insanların buna inanması beni daha çok üzdü. Benim Galatasaray sevgimi para ile pul ile mülk ile ölçemezler. Kulübüm ne uygun görürse, onu alıyoruz. Pazarlık etmedim hiçbir zaman, bu benim doğamda yok.
O formayı üzerime geçirdiğimde gururla giyiyorum. Bazı çevreler algı yaratıp eleştirilen bir Sabri yarattılar."