Dünyanın her köşesinde yaygın olan bitlerin, milyonlarca yıldır varolduğu biliniyor. Bitlerin geçmişinin insanlık tarihi kadar eskiye dayandığı tahmin edilirken, insanlarda yaşayan bitlerin bugüne kalan en eski örneklerinin 4 bin yıllık mumyalarda olduğu saptandı. İnsanlık tarihinde de önemli bir yere sahip olan bitler, zaman zaman bir ilin belediye başkanını belirlerken, kimi zaman da prens ve leydilerin görgü dersleri arasında yer aldı.
Bitlerle ilgili derlenen ilgi çekici bilgiler arasında dikkat çekenler şöyle sıralanıyor:
"- Bit, hem temiz saçta hem de kirli saçta olabilir. Kan emerek beslendiği için saçta kepek veya kir tabakası olmadığında daha kolay kafa derisini aşıp kan emebilir. Bu yüzden temiz saçta yaşaması daha kolaydır.
- İnsanlık tarihinde bit, pire ve uyuz zengin ve yoksul ayırmaksızın sorun oluşturmuştur. Öyle ki 'toplum içinde kaşınmanın veya kaşınmaya neden olan haşerelerin yakalanması ve toplum içinde öldürülmesinin' ayıp olduğu prenseslerin temel görgü eğitimindeydi.
- Ortaçağda bitlere 'yoksulluğun incileri' dendiğinden, Canterbury Başpiskoposu Aziz Thomas öldüğünde üzerinde bit kaynaştığı için çok yüksek mertebeden bir aziz olarak tarihe geçti.
- İnsanlık birçok hastalığın bitlerle bulaştığını çok geç öğrendi.
- Bit yoluyla geçen bit tifüsü Trablusgarp Harbi, Balkan Harbi ve 1. Dünya Savaşı'nda Türk ordularına büyük zorluklar yaşatmıştı.
- Ortaçağ'da İsveç'in Hurdenburg kentinde belediye başkanı seçimlerinde adaylar bir masanın etrafına oturur, sakallarını masaya değdirirler, ortaya konan bitin yöneldiği sakalın sahibi aday, o yıl belediye başkanı seçilirdi.
- Orta çağda prenses ve leydilere topluluk içinde kaşınma ve kaşınmaya neden olan haşerelerin yakalanmasının ve öldürülmesinin ayıp olduğu öğretilirdi."