ABD'deki akademik Uluslararası Kanser Dergisi'nde (International Journal of Cancer) 3 Aralık'ta meme kanseriyle ilgili yeni bir çalışma yayımlandığını bildiren Coşkun, "Kullanılan saç boyalarının meme kanseri riskini artırdığıyla alakalı çalışma yapıldı. Ailesinde meme kanseri olan yaklaşık 50 bin kadının üzerinde yapılan bu çalışmada belirli aralıklarla saçını boyatan kadınlarda meme kanseri riskinin yaklaşık yüzde 9 fazla olduğu ortaya çıktı." diye konuştu.
Saç boyalarının içeriğinde yaklaşık 5 bin kimyasal madde bulunduğuna dikkati çeken Coşkun, Avrupa ve ABD'de sağlık kuruluşlarının önerisiyle birçok maddenin bu ürünlerden çıkarıldığını anlattı.
Paraben, amonyak gibi zararlı olduğu düşünülen birçok kimyasal bileşiğin saç boyalarından çıkarılmasının önerildiğini vurgulayan Coşkun, bunların çıkarılmış olmasının tek başına kanseri önleyeceği manasına gelmediğini belirtti.
Kullanılan saç boyasının özelliğine göre birtakım riskler oluşturabildiğini aktaran Coşkun, şunları kaydetti:
"Şu anda 'Şu saç boyası kullanılsın, şu saç boyası iyidir, şu özelliği olanlar iyidir.' demek mümkün değil. Yurt dışında da böyle bir şey söz konusu değil. Teorik olarak organik saç boyaları daha güvenli gözüküyor. 'Organik saç boyaları daha iyidir.' deniyor ama piyasada tam olarak organik bir saç boyasının olması mümkün değil. Mutlaka bunlar da birtakım kimyasal maddeler içeriyor. Kalıcı olmayan saç boyaları için risk olduğunu söyleyemeyiz. Kalıcı saç boyalarında uygulanan birtakım yöntemlerle saçların üzerindeki bariyer açılıyor ve boyanın saçların içerisine geçmesi sağlanıyor. Zaten bu geçtikten sonra saç boyaları kanser riskinin artmasına neden olabiliyor."
Coşkun, bu konuda Sağlık Bakanlığı ile bir çalışma gerçekleştirmeyi planladıklarını, Türkiye'de kullanılan saç boyalarının ne şekilde risk oluşturduğuna dair inceleme yapılması gerektiğini vurguladı.
Meme kanseri riski olan hastaların bu konuyla ilgili doktorlarıyla irtibata geçmeleri gerektiğini ifade eden Coşkun, "Bu boyayı uygulayan kuaförlerin kendilerinde mesane kanserinin daha fazla olduğuna dair çalışmalar da var. Solunum yoluyla veya temas yoluyla bazı kimyasalların vücuda girmesi buna yol açabiliyor." dedi.