ADANA (İHA) - Psikiyatri Uzmanı Dr. İbrahim Bilgen, dürtüsel olarak saç ve vücut kıllarını yolma hastalığı olarak bilinen "Trikotilomani"nin, çocukken ailesinden ayrılan veya yakın aile fertlerinden birini kaybeden kişilerde sıklıkla görüldüğünü söyledi.
Bilgen, yaptığı açıklamada, saçını veya vücudunun çeşitli yerlerindeki kılları kendi çabasıyla dürtüsel olarak koparan kişilerin, bu davranışlarını genellikle inkar ettiklerini belirterek, hastaların saç yolma öncesinde veya bu davranışı engelleme çabası sırasında giderek artan bir gerginlik yaşadığını ifade etti.
Hastalığın tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlık olduğunu kaydeden Bilgen, "Saç yolma kişide belirgin sıkıntıya yol açar, toplumsal mesleki ve diğer önemli alanlardaki uyumu bozar. Genellikle ergenlik döneminde başlayan hastalık, kadınlarda erkeklerden 5-10 kat fazla görülürken, daha sonra erken erişkinlikte kadın ve erkek arasında eşit oranda görülür" dedi.
Hastalığın en önemli nedeninin çocukluk döneminde yaşanan ayrılık ya da kayıplar olduğunu belirten Bilgen, "Çocukken ailesinden ayrılan veya yakın aile fertlerinden birini kaybeden kişilerde bu hastalık daha sık gözleniyor. Bu hastaların anneleri aşırı eleştirici ve reddedici, babaları ise pasif ve zayıf kişilik yapısında kimselerdir" diye konuştu.
Hastalığın esas klinik özelliğinin saç, kaş, kirpik koparmak olduğunu belirten Bilgen, şöyle devam etti: "Daha az olarak sakal, bıyık ve diğer beden kılları da koparılabilir. Hastaların yüzde 75'i saçı, yüzde 53'ü kirpik, yüzde 42'i kaşını koparırken, yüzde 8 çocuklarının saç veya kaşını, yüzde 3'ü de eşi veya başkalarının saçını koparmaktadır. Beyazlaşmış saçları koparmak daha büyük haz verirken hastaların sadece yüzde 28'i koparma esnasında acı duyduklarını ifade etmiştir. Yüzde 95 hastada koparma öncesi gerginlik artmakta, yüzde 88'i ise koparma sonrası tatmin ve rahatlama hissi yaşamaktadır."
Hastaların kopardığı kılı özellikle ağız çevresine sürerek rahatladığın anlatan Bilgen şunları söyledi: "Hastalarda bazı davranışlar tipiktir. Kılı dudaklarına değdirmek, yanaklarına sürmek, kıl kökünü ısırmak tipik olarak görülebilir. Ağız etrafına sürmek, yalamak veya yemek, kılın ucunu çiğnemek ve ısırarak koparmakta görülebilir. Saç koparmak genellikle sakin dönemlerde olur. Televizyon izlerken, okurken, telefonla konuşurken veya yatakta yatarken. Genellikle geceleri ve hatta yatmadan önce daha kötüye gider. Bireyler yaygın olarak saç yolma davranışlarını inkar ederler ve meydana gelen kelliği giderirler ya da saklarlar. Bazı bireyler başka insanlardan saç yolma dürtülerine sahiptirler ve bazen bunu gizlice yapma fırsatı elde etmeye çalışırlar. Ev hayvanlarından, oyuncak bebeklerden ve diğer fibröz eşyalardan kıl yolabilirler. Muhakkak tedavi edilmesi gereken bu hastalık, psikiyatrik bir hastalık olup tedavisi hastayla uyum içinde olunduğunda mümkündür."