Saddam gövde gösterisine hazırlanıyor

Dünya çapında 1979'dan beri en tehlikeli saldırgan olarak kabul edilen Saddam Hüseyin, devlet başkanlığının 7 yıl daha uzatılması için bugün yapılan referandumla, olası harekat öncesi ABD'ye karşı gövde gösterisine hazırlanıyor.

23 yıldır devlet başkanlığı görevini yürüten Irak lideri Saddam Hüseyin, Batı'nın yardımıyla ordusunu sayıca dünyanın 4. büyük gücü haline getirdi. Ancak buna rağmen askeri başarılar sağlayamayan Saddam Hüseyin, 1980-88'de İran'la giriştiği Körfez Savaşı'nda üstünlük sağlayamadı. 1990-91'de Kuveyt'i işgali ise birliklerinin büyük bir bölümünün yok edilmesiyle sonuçlandı.

28 Nisan 1937'de doğan Hüseyin, Takrit yakınlarındaki al-Auja Köyü'nden küçük bir çiftçi ailesinin oğlu. Babasının ailesini terk etmesi üzerine, Saddam çok küçük yaştan başlayarak tarlalarını sürmek ve hayvanlarını gütmek zorunda kaldı. Ailesinin şiddetle karşı çıkmasına karşın, okula gitmek için 11 yaşında doğduğu köyü terk etti. 1941'de İngilizlere karşı başarısız bir ayaklanma hareketine katılan ve Saddam'a her türlü yabancı egemenliğine karşı nefret aşılayan amcası onu Bağdat'taki evine kabul etti.

Reklam
Reklam

ŞİDDETE GİDEN YOL

Okuldaki notlarının kötü oluşu yüzünden askeri akademiye kabul edilmedi. İşsiz Hüseyin yoldan çıktı ve İngilizlerle onların sempatizanlarına karşı girişilen şiddet gösterilerine en ön saflarda katıldı. Bu sıralarda acımasız bir kiralık katil olarak ün saldı. İlk adının anlamını "cesur adam" iken değiştirerek "hiçbir çatışmadan korkmayan adam" biçimini aldı. Hüseyin, amcasının aracılığıyla Arapların birleşmesini hedefleyen Sosyalist Baas Partisi'ne girdi. 20 yaşındayken sadece 500 kişiden oluşan partiye üye olmuş oldu. 17 Ekim 1959'da Devlet Başkanı General Kasım'a karşı bir suikast girişiminde bulunan komando birliğinde yer aldı. Darbe başarısızlıkla sonuçlanınca Hüseyin, Suriye üzerinden Mısır'a kaçtı.

1962'de Kahire'de hukuk eğitimi görmeye başladı ve oradaki Baas Bürosu'nun yönetici üyeleri arasında yer aldı. Sacide ile evlendi ve 5 çocuk sahibi oldu. Kısa bir süre sonra, Şubat 1963'te Irak'a döndü. Bunun nedeni, General Kasım'ın devrilmesi ve Baas Partisi'nin yeni kurulan hükümete katılmasıydı. Ne var ki birkaç ay sonra parti yeniden yasaklandı ve Hüseyin tutuklandı.

Reklam
Reklam

BAAS'LA İKTİDARA GELİYOR

1966'da yeniden serbest bırakılan Hüseyin, geniş kapsamlı bir güvenlik sistemi kurdu ve hükümete karşı darbe hazırlığına girdi. Baas Partisi, 17 Temmuz 1968'de iktidara geçti. Başkanlığa Hasan el Bekir, yardımcılığına da akrabası Hüseyin getirildi. Parti kanatları arasında baş gösteren savaşlardan sonra, Hüseyin 1970'den itibaren Devrim Konseyi'nin politikasını fiilen kendi başına belirledi. 1972'de Batı'nın egemen olduğu petrol endüstrisini devletleştirmekle Hüseyin, ekonomik kalkınma için gerekli ön koşulu hazırlamış oldu. Bunu izleyen yıllarda okur yazar olmayanların sayısını en düşük düzeye indirdi, bütün meslekleri kadınlara açtı ve özel girişime izin verdi. 1976'da kendisine General rütbesini verdirten Hüseyin, komşu ülkeler Pakistan ve İran'daki kargaşalıkları körüklemekle bölgedeki liderlik durumunu pekiştirmeye çalıştı. Dış politikada Moskova'ya dayanması sadece maddi nedenlere bağlıydı. İç politikadaki konumunu akrabalarının hemen hemen tümünü kilit noktalara yerleştirmekle güvence altına aldı. 1976'da akraba kayırıcılığı fazla göze batmasın diye resmi belgelerde soyadlarının bildirilmesini yasakladı

Reklam
Reklam

TEK BAŞINA İKTİDARDA

14 Temmuz 1979'da Saddam Hüseyin, el Bekir'i sağlık nedenleriyle istifa etmeye zorladı. Temizlik hareketlerine girişmek ve bir casus ağı kurmakla dikdatörlük şartlarını sağlamlaştırdı. Hüseyin'in genişleme tutkusu, 1980 Eylül'ünde mollaların iktidara geçmesinden sonra zayıflamış olduğunu sandığı İran'a saldırmasına yol açtı. Ne var ki komşusunun gücünü küçümsedi. Batı'dan, SSCB'den ve Arap petrol ülkelerinden aldığı parasal ve askeri yardıma ve en korkunç silahları kullanmasına karşın, 1 milyon ölüye mal olan 8 yıllık savaşlardan sonra sadece bir beraberlik elde edebildi. Bununla beraber Saddam, kendi ülkesinde "Arap Dünyasının Kılıcı" unvanını aldı ve kişiliği çevresindeki kült daha da büyüdü.

MÜTTEFİKLERE KARŞI KÖRFEZ SAVAŞI

Ekonomik durumu bozuk olan Irak'ın Basra Körfezi çevresindeki petrol sahalarına sahip olması için Hüseyin, 2 Ağustos 1990'da komşu Kuveyt Emirliği'ni topraklarına kattı. Birleşmiş Milletleri arkasında bulan düşmanın gücünü yeniden küçük gördü. 17 Ocak 1991'de kendisine verilen geri çekilme ültimatomunun süresinin sona ermesinden bir gün sonra Müttefik Birlikler, ABD'nin yönetimi altında Irak'a saldırdılar. Sadece 6 hafta sonra Saddam ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı. Ne var ki Müttefik Güçler, diktatörü devirmeyi başaramadılar. Hüseyin, askeri çöküşe karşın iktidarda kaldı ve savaş bozgunundan sonra alevlenen Şii ve Kürtlerin ayaklanmalarını ordunun yardımıyla bastırabildi.

Reklam
Reklam

ABD'nin olası Irak harekatı öncesi Saddam Hüseyin, 23 yıllık dikdatörlüğünü 7 yıl daha sürdürebilmek için halkın yüzde 100'ünün de desteğini alarak ABD'ye karşı gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor.

Kaynak: İHA

Anahtar Kelimeler: