"Sadece kanunları çıkarmak yetmiyor"

ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, halkın polise karşı güven duygusunu geliştiren hizmet politikaları ürettiğini ve bu şekilde suçlulukla daha iyi mücadele edildiğini bildirdi.

İçişleri Bakanı Aksu, Polis Teşkilat'ının 160. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Polis Akademisi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türk Polis Teşkilatı'nın, eğitilmiş insan gücü, modern araç ve gereçleri ile ülkenin yüz akı bir kuruluşu haline geldiğini belirterek, "Amacımız, personel sayısı 200 bini bulan Emniyet Teşkilatımızı, geldiği seviyeden daha ileri götürmektir. 21. yüzyıla uyum ve kendini yenileme konusunda devamlı olarak arayış ve gelişim içindeyiz. Esas gayesi, ülkemizin huzur ve güvenliğini sağlamak olan Emniyet Teşkilatı, kesintisiz 24 saat hizmet veren birkaç kamu kurumundan birisidir. Bu ayırıcı vasfı ile polisimiz, devletin bütünlüğünü, genel güvenliği, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunmasını, suç işlenmesinin önlenmesini, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığı ve insan haklarına saygıyı kendisine şiar edinmiştir" dedi.

Reklam
Reklam

Polisin eğitimine öncelik vererek, personelin Avrupa Birliği standartları seviyesinde yetiştirmeye gayret ettiklerini vurgulayan Bakan Aksu, "Çünkü biliyoruz ki, insan haklarına saygı ve demokrasi 21. yüzyılın en önemli siyasal mekanizmaları olarak insanlık tarihinde yerini alacaktır. Bizim öngördüğümüz yeni polis tipi; disiplinli, çalışkan, halkla ilişkilere önem veren, sorun çözücü, çağın gelişmelerini takip eden ve uyum gösteren, insan haklarına saygılı ve yardımsever kişilik yapısına sahip olacaktır" diye konuştu. 21 yüzyıl anlayışına uygun polis yetiştirdiklerini söyleyen Bakan Aksu, halkın huzuruna daha nitelikli bir polis imajı ile çıkmayı hedeflediklerini kaydederek şöyle konuştu:
"İyi yetiştirilmiş personelin, amaca uygun sevk ve idaresi için tedbirler geliştirmeyi de ihmal etmiyoruz. Vatandaş odaklı kamu hizmeti anlayışıyla hazırladığımız 'Toplum destekli polislik projesi' bu tedbirler paketinin ilk aşamasıdır. Projeyle, halkla işbirliğini daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu bakımdan, polis halk ilişkilerini karşılıklı olarak geliştirmek amacıyla, vatandaş taleplerini öne çıkartan bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Suç ve suçlularla mücadelede vatandaşın desteğini alan, halkın polise karşı güven duygusunu geliştiren hizmet politikaları üretiyoruz. Bu şekilde, suçlulukla daha iyi mücadele edileceğine inanıyoruz."
Polnet ve Mobesa, Trafik Bilgi Sistemi Projesi ve Otomatik Parmak izi teşhis sistemi projeleri hakkında bilgi veren Bakan Aksu, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nunda yapılan düzenlemeyi hatırlatarak, "Elbette ki sadece kanunları çıkarmak yetmiyor, bu çıkan kanunları uygulayıcı personele iyi bir şekilde anlatmak gerekiyor. Bununla ilgili olarak adalet akademisi öğretim görevlilerinden de faydalanarak, amir sınıfı da dahil olmak üzere polislerimiz için eğitim kursları düzenledik. Şimdiye kadar düzenlenen TCK-CMK ile ilgili kurslarda eğitilen Emniyet mensuplarımızın sayısı 40 bini geçmiştir. Bu kurslarını devamı planlanmıştır. İnsan hakları konusuna da hükümet olarak büyük önem veriyoruz. Daha işin başında, 'İşkenceye sıfır tolerans' sloganı ile bakış açımızı açıkça ortaya koyduk. Bu denli iddialı bir yaklaşımı ortaya koymak, elbette ki hükümetimizin güvenci, sağduyu sahibi ve iyi eğitilmiş güvenlik güçlerinin varlığı olmuştur. Avrupa Birliği karar otoriteleri de dahil olmak üzere ön yargılı olmayan herkes, bu konuda bizi takdir ediyor ve Türkiye'de kesinlikle sistematik işkencenin olmadığı gerçeğini kabul ediyorlar" diye konuştu.
Tüm bunlarla birlikte polisimizin maddi ve manevi moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını kaydeden Bakan Aksu, Polis mesleğinin bazı sorunlarının yasal alt yapıyla düzeltilebileceğini biliyoruz. Hükümetimiz, polisimizin modern araç ve gereç durumu, bilişim teknolojilerinden yararlanması, özlük haklarının iyileştirilmesi ve emeklilik başta olmak üzere diğer tüm alanlardaki eksiklik ve sorunlarının çözümü konusunda yasal mevzuat değişiklikleri de dahil büyük bir gayret ve heyecanla çalışmaktadır. Bunları yakın bir zamanda inşallah gerçekleştireceğiz. Ayrıca, çarşı ve mahalle bekçilerimizin durumları ile ilgili çalışmalarımız da devam etmektedir" dedi.
Polis teşkilatının, "Huzur ve güven ortamının sağlanması ve devam ettirilmesi" görevini en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde olacağına inandığı belirten Bakan Aksu, bu görevi yerine getirirken, Anayasa'nın ve kanunların koyduğu kurallardan ve insan haklarına riayetten asla ayrılmamalarını isteyerek, "Vatandaşımız, polisin, yani sizlerin kişiliğinde devletini görmektedir. Bundan dolayı, devletimizin yüce adaletini, güler yüzünü şefkatini ve sevecenliğini vatandaşımıza göstermek görevi de öncelikle sizlere düşmektedir. Nerede olursanız olunuz, görev yerlerinizde, sizlere müracaat eden vatandaşlarımızın işlerini daha da kolaylaştırmayı düşünün. Odalarınız, kapılarınız ve gönlünüz her daim vatandaşlarımıza açık olsun. İnsanlar en ufak bir çekince duymadan, bir 'acaba' endişesi taşımadan yanınıza gelebilsinler. Dertlerini dinleyin. Birim olarak sizin görev alanınızı ilgilendirmeyen hususlarda da olsa, onlara yol gösterici olun. Adil ve tarafsız olarak, insancıl yöntemlerle sorunlarına çözüm bulmaya çalışın. Sizlerin, hizmetin en iyisine layık olan milletimize, canla başla hizmet etme gayreti içinde olduğunuzu biliyor ve sizlere güveniyorum" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

"HER YENİ KANUN, ÇEŞİTLİ YORUM VE ANLAYIŞLARI, ÇOK FARKLI UYGULAMALARI BERABERİNDE GETİRİR" Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner ise, Türk Polisi'nin büyük bir deneyime sahip olduğunu belirterek, "Türk polisi bu deneyimi, Anayasa'mızın 2. maddesinde ifade bulan 'İnsan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkeleri' doğrultusunda aziz milletimizin huzur ve güveni, dirlik ve düzenliği için kanı ve canı pahasına yaptığı fedakar çalışmalarla kazanmıştır" dedi.
Güvenlik güçlerinin suç işlenmesini önlemek, işlenen suçu bastırmak, suçu aydınlatıp, suçluyu yakalamakla görevli olduğunu hatırlatan Aydıner, "Bu aralıksız çalışmanın rutin, kendini tekrarlayan değil, değişim ve gelişime ayak uyduran reaktif anlayışa dayalı olarak sürdürüldüğünü önemli bir hususiyet olarak belirtmek isterim. Çünkü ülkemizin AB'ne üyelik yolundaki çabalarına bizim kurum olarak ayak uydurmamız, suç örgütlerinin gelişen teknolojiyi kullanmasındaki ve yeni suç türleri yaratmasındaki maharetinin önünde vaziyet almamız zarureti vardır" dedi.
Türkiye'de ortalama 320 kişiye bir polis düştüğünü belirten Aydıner, bunun standardının 250 kişiye bir polis olduğunu kaydederek açığı kapatmak için 20 olan polis meslek yüksek okulu sayısını 26'a çıkarıldığını, 4 yıllık okul ve fakülte mezunlarının en az 6 aylık yoğunlaştırılmış eğitimle polis yapılmasını teminen yasa çıkarma çalışmalarının yapıldığını hatırlattı. Aydıner, personel sayısının ne olursa olsun, Türk Polisi'nin aradaki boşluğu 12/12, 12/24 sistemiyle çalışarak kapatmaya devam edeceğini vurguladı.
Yeni çıkarılan CMK ve TCK'nın, kişi haklarını korumayı ön plana çıkaran, soruşturmaların tamamen Cumhuriyet Savcılar'ının bilgi, emir ve yetkilileri sorumluğunda yürütüleceğini hatırlatan Aydıner, Türk Polisi'nin bu sistem ve zihniyet değişikliğini hemen algılayıp uygulamaya başladığını belirterek, bu konuda 39 bin 969 personelin eğitime tabi tutulduğunu açıkladı. Kanunlar polise ne görev veriyorsa polisin o görevleri mutlaka kanunlar çerçevesinde yerine getireceğini kaydeden Aydıner, verilen eğitimler sonucunda 2003 yılında 1 kişinin işkence suçundan ceza aldığını 2004 ve 2005 yılında ise bu sayının sıfırlandığını belirtti. Aydıner şöyle konuştu.
"Her yeni kanun, çeşitli yorum ve anlayışları, çok farklı uygulamaları beraberinde getirir. Hatta eksik ve fazla yönleri de ortaya çıkabilir. Olabilecek bu aksaklardan en çok terör ve organize suç örgütleri başta olmak üzere, suçluların yararlanacağı, bundan da kanunlara saygılı esas kitlenin zarar göreceği aşikardır. bu nedenledir ki, yorum ve anlayış farkının asgariye çekilmesi, ülkenin her yerinde uygulama birliğinin sağlanması; eksikliklerin ve fazlalıkların giderilmesi; hülasa hak ve hürriyetler ile toplumun güvenlik ihtiyacının çok hassas olan dengesinin istikrarı gibi konularda; ihtiyacın belirmesi halinde bu ihtiyacı karşılayıcı düzenlemelerin gecikmeksizin yapılması, toplumumuzun menfaatidir."

Reklam
Reklam

Türk Polisi'nin bundan önce olduğu gibi gerek bugün gerekse yarın mevzuatın kendisine verdiği görevleri, canı pahasına da olsa bir hakkın yerine getirmeye devam edeceğini söyleyen Aydıner, değişime ve gelişime en çabuk ayak uyduran kuruluşlardan biri olarak Türk Emniyet Teşkilatı'nın, emniyet ve asayişi temin yolundaki her türlü yeniye ve yeniliğe ayak uydurarak, Atatürk'ün ilke ve inkılaplarının özümsemiş, ülke ve milletinin bölünmez bütünlüğünün sembolü bayrağı daima gönderde tutarak, feragat ve fedakarlıkla üstüne düşen her görevi yapacak güç ve kararlılıkta olduğunu ifade etti. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, Emniyet eski Genel Müdürleri, üst düzey Emniyet görevlileri, Polis Akademisi ve Polis Koleji öğrenci ve öğretim görevlileri katıldı. Törenin ardından Başbakan Erdoğan, Gölbaşı'ndaki Köpek Eğitim Merkezi'nde eğitilen uyuşturucu ve bomba arama köpeklerinin yaptığı gösterileri izledi. Başbakan Erdoğan daha sonra, basına kapalı olarak Polis Müzesi'ni gezdi.

Reklam
Reklam