Ünlü sunucu Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 27 Ocak günü Yeşilköy’de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Olay sonrası yürütülen soruşturma çerçevesinde 16 Mayıs’ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, 20 sanığın 10’u hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile değişen oranlar hapis cezası talep edilmişti. Olaya ilişkin 20 sanıklı dava bugün Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülmeye başlandı.
Bakırköy Adliyesi konferans salonunda görülen duruşmada 10’u tutuklu 20 sanık ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Ece Erken ile Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu da katıldı. Öte yandan Ece Erken duruşma salonuna girerken gözyaşlarını tutamadı ve yürümekte güçlük çektiği için avukatının kolundan tutarak ilerledi.
Duruşma kimlik tespitleri ile başladı ardından sanık savunmalarına geçildi.
Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanık Kadir Yasak, “Aramızda geçenlerin iddianamedeki daire satışı ile ilgisi yoktur. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu ilk kez olaydan 2 hafta önce gördüm. Mahmutyazıcıoğlu ‘Suphi Malgaz’ı bundan sonra kimse tehdit etmeyecek’ dedi. Olaydan 2 hafta sonra Mahmutyazıcıoğlu’nun arkamdan küfür ettiğini duydum. Olay günü Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu gördüm. O sırada Seccad Yeşil ve Serkan Dakman geldi. Onlara Şafak Bey ile 5 dakika görüşüp geleceğimi söyledim. Benim görüşmeyi isteme nedenim küfür etmesinin nedenini sormaktı. Serkan’la beraber konuşmak için içeri girdik. Benim arkamdan küfür edip etmediğini sordum. Şafak Mahmutyazıcıoğlu bana ‘ O küfürleri söylemediysem bile söyledim sayın’ dedi. O sırada Seccad Yeşil ve abim Ali Yasak geldi. Abim kendini tanıttı, ben yine küfür konusunu sordum. Şafak ‘Siz benim mekanıma gelip bana hesap mı soruyorsunuz’ dedi ve küfür etti. Üzerime doğru gelince elimi silahıma attım. Yere doğru ateş ettim. Öldürme kastım yoktu. O sırada abim bana ‘Kadir dur vuruldu’ dedi. Olay yerini terk ettik. Silahı ve telefonu yolda attım. Kendimi savunma amacıyla yere ateş ettim. Pişmanım” dedi.
Öte yandan sanık savunma yaparken Ece Erken gözyaşlarına hakim olamadı. Erken ardından baygınlık geçirerek yere düştü. Ece Erken avukatı ile tedavisinin yapılması amacıyla dışarı çıkarıldı.
Bir diğer sanık Seccad Yeşil ise olay günü sanık Kadir’in Mahmutyazıcıoğlu’na ‘sen bana küfür ettin mi etmedin mi’ şeklinde soru sorduğunu söyleyerek “Şafak abi Kadir’e ‘sen ettim say’ dedi. Kadir de yere doğru 1 el ateş etti. Ben ‘dur yapma’ diyerek engellemeye çalıştım. Ben cinayeti engelleyemeyince korktum kaçtım. Olay sonrasında herkes korkudan masa altına saklanmıştı. Belki oradan biri masa örtüsünü alıp maktülün bacağını sarıp kan kaybını durdursaydı adam ölmeyecekti. Orada ben de vurulabilirdim. Ortada cinayet filan yok, biri yanlışlıkla öldü. Ölen tarafın yakınları katil diye beni sosyal medyada paylaşmışlar. Maktülü tehdit ettiğim söyleniyor kesinlikle doğru değildir. Ben ambulansı izlemişim öyle yazıyor. Ben olay yerinde durmadım bile. Ben orada ambulansa binen adamı niye izleyeyim. Olayı engelleyemediğim için kaçtım. Biri de çıkıp adama bir bez sarmıyor kan kaybından ölüyor adam. Kadir’in öldürme kastı yoktu. Ben Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu öldürmek için bir plan yapmadım. Suçsuzum” dedi.
Maktulün abisi Celal Mahmuyazıcıoğlu sanığa, “Orada biri keşke bir bezle müdahale etseydi dedi neden kendisi yapmamış neden ambulansı aramamış” diye sordu. Sanık Seccad Yeşil ise “Ben korkup kaçtım ama adamın arkadaşları da yapmadı bunu” dedi.
Tutuklu sanık Ali Yasak ise savunmasında olay günü kardeşinin kendisini aradığını söyleyerek “Kardeşim yanımıza geleceğini söyledi. Bende misafirlerim yorgun oldukları için dinlenmek istediklerini söyledim. Kardeşimi aradım. ‘Sen bize köşkten yer ayarla geliyorum’ dedim. Köşke girdiğimde kardeşimi göremedim. Çalışanlara sordum görmediklerini söylediler. “Kadir’i aradım ‘Abi ben balıkçılar çarşısındayım beş dakika işim var geleceğim’ dedi. Seccad Yeşil beni aradı ‘ Ali, kardeşin birisiyle konuşuyor sıkıntı çıkmasın gel’ dedi. Bende gittim. Masada kardeşim, Kadir, Serkan Dakman ve Şafak Mahmutyazıcıoğlu oturuyordu. Masaya oturdum selamlaştık. Bu esnada aralarında bir gerginlik olduğunu hissettim. Kadir, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’na ‘bana küfür etmişsin böyle bir şey var mı?’ diye sordu. Şafak Mahmutyazıcıoğlu ‘Siz bana hesap mı soruyorsunuz, sen kimsin, siz benim mekanımda artistlik mi yapıyorsunuz’ dedi. Bir anda baktım Şafak Mahmutyazıcıoğlu, iki eliyle kardeşimin üstüne doğru saldırmaya başladı. Ben olay büyümesin diye Şafak’ı tuttum. Kendisini çektiğim esnada silah sesi duydum şok oldum. Bir patlama sesi daha duydum. Ben Şafak’ı oradan uzaklaştırmaya çalıştım. Kilosundan dolayı kaldıramadım gücüm yetmedi. Bende aralarına mesafe koyarak uzaklaştırmak istedim. Amacım çıkıp valeye bir taksi çağırın ve Şafak’ı taksiyle hastaneye götürün demekti. Şafak Bey bu arada, hala küfür ediyordu, tehditler savuruyordu. Ben sakinleştirmeye çalıştım. Kadir geldi ve aynı kapıdan çıkarak uzaklaştık. Kadir yolda silahını ve telefonunu attı bende telefonumu attım. Sonra arkadaşlarımın evine gittik. Gittiğimiz evlerde kimseye bilgi vermedim. Sıkıntım olduğunu söyledim” şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Serkan Dakman ise savunmasında, “Yeşilköy’de balıkçıya gittik. 3-4 saat boyunca sohbet ettik. Balıkçılar Çarşısı’ndan çıktık. Kadir Yasak’ı abisinin yanına bırakmak için Seccad Yeşil, ben ve Kadir yola çıktık. Kadir Yasak yolda dönmemiz için hareket yaptı, Yeşilköy’e geri döndük” şeklinde konuştu.
Sanık Dakman savunmasının devamında, “Kadir Yasak ‘beş dakika işim var’ dedi. Bende ‘hayırdır biriyle mi buluşacaksın’ dedim. O esnada Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun adını duydum. Kadir Yasak, Seccad’a ‘sen gitme, gerginlik çıkmasın ‘ dedi. Ben Kadir’le beraber konuşmak için içeriye girdim. Kadir, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’na ‘beş dakika görüşelim mi ?’ dedi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu sinirlendi, ‘geçin arkaya oturun’ dedi. 3-4 dakika sonra yanımıza geldi. Kadir ‘Sen benim arkamdan mı konuştun mu?’ diye sordu. Şafak Mahmutyazıcıoğlu ‘Demediysem de dedim sayın, siz bana hesap mı soruyorsunuz’ dedi. Mekana Ali Yasak geldi, Şafak daha da sinirlenerek hakaret etti. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ayağa kalktığını gördüm. O sırada silah sesi duydum. Ben ve Seccad Yeşil ‘yapma dur’ dedik. Seccad’la ben birbirimizi çekiştirerek arabaya gittik ve arabaya bindik. Ben Seccad’ı bıraktım. Ertesi gün haberleri gördüm. Panik yaptım. İnşaat halinde olan otelimde kaldım. Çok etkilendim. 7 aydır cehennem hayatı yaşıyorum” ifadelerini kullandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Bakırköy’de bulunan bir dairenin satılması için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk’ün müşteri aradığı ve bu sırada müşteki Suphi Malgaz ile tanıştığına yer verilmişti. İkilinin satılacak daireye müşteri bulunması konusunda anlaştığı, müşteki Suphi Malgaz’ın sanık Kerem Öztürk’e 1 milyon 450 bin TL fiyat ile daireyi alıcı bir arkadaşının olduğunu söylediği iddianamede belirtilmişti. Sanık Öztürk’ün 1 milyon 500 bin TL istediğine ve ikilinin 1 milyon 480 bin TL’ye anlaştığına, müşteki Suphi Malgaz’ın anlaşma fiyatı 1 milyon 480 bin TL olmasına rağmen alıcı Ohannes Çatak’a 1 milyon 650 bin TL’ye daireyi sattığına, Ohannes Çatak’ın daireyi aldığına ve müşteki Suphi Malgaz’a 170 bin TL satış komisyonu verdiğine iddianamede değinilmişti. Satış işlemlerinin ardından sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan’ın Kapalıçarşı’ya gittiklerine, burada Ohannes Çatak’ı gördüklerine ve daireyi 1 milyon 650 bin TL’ye aldığını öğrendiğine, daire satış fiyatı ile ilgili olarak sanıklardan Kerem Öztürk’ün Suphi Malgaz’ı aradığına, Suphi Malgaz’ın fazladan aldığı 170 bin TL’yi önce inkar ettiğine, daha sonra Gökhan Karakan’ın ’bizim aradaki 170 bin liradan haberimiz yok, alıcı yanımızda ondan öğrendik bu parayı bize ödemen gerekiyor’ dediğine iddianamede yer verilmişti.
Suphi’nin “Farkı vermeyeceğim” dediği, bunun üzerine sanık Karakan’ın “10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm” dediği” iddianamede kaydedilmişti.
İddianamede Bakırköy’de 9 Aralık 2021’de bir restoranda gerçekleşen görüşmeye müşteki Suphi Malgaz’ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun da gittiğine, maktul Mahmutyazıcıoğlu’nun müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil’in müştekiden almayı hedefledikleri parayı alamadıklarına, bu sebepten ötürü Mahmutyazıcıoğlu’na husumet gütmeye başladıklarına değinilmişti.
İddianamede “Müşteki Suphi Malgaz’ın maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu’dan yardım istemesi ve bu parayı maktule devretmesi üzerine sanıkların söz konusu parayı tehdit ve baskı yoluyla bu sefer maktulden tahsil etmeye çalıştıkları, parayı tahsil edemeyince söz konusu cinayet eylemini gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir” ifadeleri kullanılmıştı.
İddianamede, sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak’, ‘silahla kasten yaralamaya iştirak’, ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.
İddianamede sanıklar Burak Otçuoğlu, Fatih Okan Kodak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve Uğurcan Bilge hakkında ise ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak’, ‘silahla kasten yaralamaya iştirak’ ve ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs etme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti. 2 diğer sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 10 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilirken, 9 sanık hakkında ’suçluyu kayırma’ suçundan 5’er yıla kadar, 1 diğer sanık hakkında ise ’suçluyu kayırma’ ve ’suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
DHA