Safra kesesi ameliyatı olana apandisit bedava

Safra kesesi ameliyatı olana apandisit bedava

Ergun Babahan, Sabah gazetesindeki köşesinde önce ‘hukukun günlük yaşamda nasıl hukuksuzluk haline geldiğini...

Ve birçok alanda yasaların uygulanmadığını’ belirterek şunları yazıyordu geçen gün: “Televizyonda hastane reklâmı yasak olmasına rağmen Kanal D' de maç öncesinde sık sık H… ve İ… hastanelerinin Fenerbahçe'ye başarı dileklerini izledik, sanal reklâmın canına okunmasına tanık olduk.” (Hastanelerin isimlerini ben özellikle yazmadım).

Hastanelerin reklâm yapmasından yakınan birinin o hastanelerin isimlerini açık olarak yazmasının da bir reklâm olup olmadığını bir tarafa bırakalım, sayın yazar sanki bu ülkede yaşamıyor mu acaba diye düşündüm.

Reklam
Reklam

Hadi başka gazeteleri okumuyor olabilir ama insan kendi gazetesine de mi göz atmaz? Televizyonda bu kadar ‘güzel’ program, dizi, yarışma… varken, sadece maçlara mı bakar? Hiç mi sokağa, caddeye, meydanlara… çıkmaz ?

**TELEVİZYONLARDA HASTANE REKLÂMI

**

Yerimiz sınırlı, diğerlerini bırakalım bugün sadece televizyonlardaki hastane reklâmlarına bir göz atalım.

Maç sırasında yapılan sanal reklamlardan başka televizyonlarımızda her gün ‘cayır cayır’ hastane reklâmı yapılıyor.

Artık pek çok kanalda özel ‘sağlık programları’ var. Bilmeyenler için söyleyelim, bu programların birçoğunun sponsorları özel hastaneler. Yani, bir özel hastane o kanala ‘para ödeyerek’ ve bunun karşılığında da hep kendi hastanelerinin doktorlarını ekrana çıkartarak reklâmlarını yapıyorlar.

Birçok ‘kadın programı’ nda da açıkça doktor ve hastane reklâmı yapılıyor. Bunu görmek için bir gün sabah saatlerinde televizyonun karşısına geçmek yeterli.

Dizilerin çoğunda da hastane sahnesi var. Bu sahnelerde de o hastanenin hangisi olduğunu görmemek için görme özürlü olmak lâzım. Bunu kaçıranlar içinse dizinin sonunda o hastaneye teşekkür yazısı bulunuyor.

Reklam
Reklam

Reklâmlar haberlere bile girdi. İçinde bir sağlık haberi olmayan, bir hastanenin veya o hastanenin doktorunun ismi geçmeyen bir haber programı kaldı mı bilemiyorum.

Hastaneleri bu reklâmlar da kesmemiş olmalı ki, artık reklâm kuşaklarında bile hastane reklâmlarını görür olduk. Hamburgerci zincirleri gibi neredeyse her semtte bir şubesi olan, adı lâzım değil bir göz hastanesinin reklâmları günlerdir televizyonlarda dönüyor. Bunu da görmeyenlerin, gerçekten bu hastaneye ihtiyacı var demektir.

**SAĞLIKTA REKLÂM GÜYA YASAK

**

Sağlıkta reklâm tüm dünyada çok tartışmalı bir konu. Hararetle destekleyenler de var, şiddetle karşı çıkanlar da.

Türkiye’ de sağlıkta reklâm ‘güya’ yasak, ama maalesef gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda, radyolarda, internet sitelerinde, bilbordlarda… aklınıza gelen gelmeyen her yerde, her zaman açığı, gizlisi, örtülüsü, sanalı… reklâmın her türlüsü yapılıyor.

Oysa Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’ ne göre bırakın reklâmı, ‘’muayenehane tabelâlarında ikiden fazla renk kullanmak, ışık verici vasıtalarla tabelâları süslemek’’ bile yasak. Gazetelerdeki ‘teşekkür’ ilanları da tüzüğe aykırı.

Reklam
Reklam

Ama, dinleyen kim?

**REKLAMI DESTEKLEYENLER VE KARŞI ÇIKANLAR

**

Reklâmı destekleyenler, bunu sanki bir ‘bilgilendirme ve tanıtım’ yöntemi imiş gibi sunuyorlar. İnsanların bu sayede yeni çıkan ilaçlardan, tanı ve tedavi yöntemlerinden haberdar olabileceklerini söylüyorlar.

İyi de, insanın ayakkabı beğenir gibi… saç jölesi alır gibi… ilaç veya ameliyat yöntemi seçmesi hiç olacak bir iş mi?

Ayrıca, reklâmla tanıtım ve bilgilendirme arasına bir sınır koymak da mümkün değil.
Reklâma karşı olanlara hak vermek için Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü’nden reklâm kelimesinin anlamına bakmak dahi yeterli:
‘’Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol.’’

Bu tanıma göre, reklâm tam bir vahşi kapitalizm yöntemi. Hele de şu ‘her türlü yol’’ sözü tüyler ürpertici. Buna göre, daha çok satmak için her şey mübah !
Bırakın sağlığı, çiklette… gazozda… şampuanda… terlikte… bile tehlikeli bir silah reklâm, ama sağlıkta reklâm olmaz ve olmamalı da.

Reklam
Reklam


Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi

ahmetrasimk@mynet.com