“Sagalassos’ta Kaybolmak” konferansı Brüksel Yunus Emre Kültür Merkezinde gerçekleşti

Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi “Sagalassos’ta Kaybolmak” konferansına ev sahipliği yaptı.Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi, Anadolu’nun saklı kültür miraslarından biri olan Antik Sagalassos Kentini konu alan bir konferansa ev sahipliği yaptı.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi “Sagalassos’ta Kaybolmak” konferansına ev sahipliği yaptı.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi, Anadolu’nun saklı kültür miraslarından biri olan Antik Sagalassos Kentini konu alan bir konferansa ev sahipliği yaptı. Leuven Üniversitesi Arkeloji Profersörü ve Sagalassos Antik Kent Araştırmaları başkanı Profesör Jeroen Pobleme’nin sunumu ile gerçekleştirilen konfesransta, Sagalassos Antik Kenti hakkındaki elde edilen yeni bulgularla, kazı çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Sagalossos’ta Kaybolmak adıyla gerçekleşen konferansta son 2 yılda ortaya çıkan bulgularla Salagossos bölgesinde tarihsel yaşama dair yeni bilgiler aktarıldı. Profesör Pobleme, yedi göller olarak isimlendirilen bölgenin, hem bir deprem bölgesi hem de volkanik yanardağların yer aldığı bir bölge olduğunu belirtirken, bölgeye yerleşen insanların doğal kaynakları akıl almaz bir şekilde idareli kullanmayı öğrenmiş olduklarını söyledi. Kentleşmenin M.Ö 2000 yıllarına kadar uzandığını kaydeden Pobleme, bölgenin yalnız tarım ve hayvancılıkla değil aynı zamanda seramik zanaatçılığı ile de kalkındığını, Roma İmparatorluğu döneminde iyi bir ticaret bölgesi olduğunu bulguladıklarını söyleyerek, "Antik Çağda bölgede üretilen kırmızı seramikler Roma’da pahalı alıcılar buluyordu. Bu nedenle kırmızı seramiklere Kırmızı Altın denilmekteydi" dedi.
Brüksel Yunus Emre Kültür Merkezi Müdürü Rahmi Göktaş ise, Kültür Merkezi olarak Sagalossos’u çok önemsediklerini, bu nedenle buradaki yeni bulgular ve makaleler ortaya çıktıkça gündemlerine aldıklarını kaydederek, Sagalassos konulu üçüncü konferansa ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Professör Jeroen Pobleme, son yıllardaki kazılara sanatçıları da davet ettiklerini, kazılar sonrasında ortaya çıkan bulgulardan sanatçıların ne gibi ilhamlar alacaklarını önemsediklerini kaydederek, takı tasarımcısı Barbara DeBruyn’ün bu bulgulardan ilham alarak yaptığı tasarımları, bu mekanda sergileme şansı bulduklarını ifade etti.
"Hiç bitmeyecek bir laboratuvar"
1989’da yüzey araştırmalarına başlanan Antik Şehir Sagalassos’ta ilk kazı çalışmaları Leuven Üniversitesi Arkaloji Profesörü Marc Waelkens başkanlığında 1991 yılında başlamıştır. Sagalassos, Antalya’nın 100 km kuzeyinde, Burdur şehrinin Ağlasun ilçesinde bulunmaktadır. Profesör Jeroen Pobleme, kazı çalışmalarının 1200 hektarlık bir alanda sürdürüldüğünü kaydederek, her gün yeni bulgularla bölgedeki tarihi arka planın 140 bin yıl öncesine gittiğini, amaçlarının en azından M.Ö 7000 yıllarına kadar ulaşmak olduğunu kaydetti. Sagalossos’un hiç bitmeyecek bir laboratuvar olduğunu söyleyen Pobleme, araştırma çalışmalarında Türkiye ve dünyadan her alanda bilim insanlarının ortak çalışma imkanı bulduğunu vurguladı.
"Şimdiye kadar sadece yüzde 5"
Antik kentin arkeolojik zaman yolculuğu ile ilgili çalışmaların şimdiye kadar bölge hakkında sadece yüzde 5 bilgiye ulaşmaya elverdiğini hatırlatan Profesör Pobleme, Leuven Üniversitesi olarak çalışmaların devam etmesi için tüm uluslararası fonları takip etiklerini sözlerine ekledi.
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü ve eşi Sefire Simay Gümrükçü başta olmak üzere; Brüksel Başkonsolosu Dilşad Kırbaşlı Karaoğlu, Anvers Başkonsolosu Metin Ergin ile seçkin davetliler hazır bulundu.

Reklam
Reklam