"Osteoporoza bağlı kalça kırığı yaşayan her 5 kadından 1'i bir yıl içinde hayatını kaybediyor". Hastaların yeterli miktarda D Vitamini alması halinde ise bu oranda azalma gözleniyor. Osteoporozlu kadınların yeterli D vitaminini besinlerden alması içinse haftada 140 yumurta yemesi, 52,5 litre süt içmesi ya da 14 porsiyon ton balığı tüketmesi gerekiyor.
Menopoza bağlı osteoporozda kalça ve omurga kırıklarını önlemek için kalsiyum alınması gerektiği birçok kişi tarafından biliniyor, ancak tek başına kalsiyum güçlü kemiklerin oluşumu için yeterli değil. Kalsiyumun vücutta emilimini sağlamak için aynı zamanda D vitamini takviyesi almak da çok önemli. Çünkü D vitamini kalsiyumun vücuttaki emilimini yüzde 65 oranında arttırıyor.
Küresel bir problem olan D vitamini yetersizliği, özellikle menopoza bağlı osteoporoz görülen kadınlarda önemli sorunlara neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre travmaya bağlı olmayan (hafif düşme sonucu) kırık problemiyle hastaneye başvuranların yüzde 97'sinde D vitamini yetersizliği görülmektedir.
Yeterli D vitamini takviyesini doğal yollardan almak ise hiç kolay değil. Yeterli D vitamini takviyesi için haftada 140 adet yumurta, 52,5 litre süt, 14 porsiyon ton balığı ya da 14 porsiyon sardalya tüketmek gerekiyor.
Uzmanlar D vitamini ihtiyacının günlük, haftalık veya aylık olmak üzere diğer osteoporoz ilaçları ile birlikte ya da tek tabletde verilebileceğini belirtiyorlar.
KALÇA KIRIĞI: 5 KADINDAN BİRİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Yapılan araştırmalara göre dünyada her yıl 1,7 milyon kalça kırığı vakası bildiriliyor². Uzmanlar bu sayının 2050 yılı itibarıyla dünya çapında 6,3 milyona ulaşacağını tahmin ediyor. Avrupa'da her 30 saniyede bir kalça kırığı vakası yaşanıyor ve bu oran ölümcül kalp krizi vakalarından iki kat daha fazla. Bunların yanı sıra bir yıl içinde kalça kırığı yaşayan beş kadından biri hayatını kaybederken, kalça kırığı yaşayanların neredeyse tamamının hastanede yatması gerekiyor³.
TÜRK KADINI D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ KONUSUNDA BİLGİSİZ
Türkiye Osteoporoz Derneği, Nielsen araştırma firması aracılığı ile Türkiye'de 40 yaş üzeri 216 kadınla 13 ilde yüz yüze bir kamuoyu araştırması gerçekleştirdi. Araştırmanın sonuçlarına göre, osteoporoz tedavisinde kadınların yarısı D Vitamini eksikliğinin yol açtığı sonuçları, 3'te 1'i D vitamini eksikliğini giderme yollarını bilmiyor. Bir Akdeniz ülkesi olarak kabul edilen ülkemizde ise kadınların yazın %43'ü, kışın %56'sı güneşten yeterince yararlanmıyor.
TÜRK KADINI YETERLİ D VİTAMİNİ ALIYOR MU?
Osteoporozlu hastaların bilgilerini öğrenmek amacıyla yola çıktıklarını belirten Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Özlen Peker, "Osteoporoz özellikle menopoz sonrası kadınları yakından ilgilendiren çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Risk grubunu oluşturan herkesin erken tanı ve tedavi ile bu hastalığın olası olumsuz sonuçlarından korunmaları mümkündür " dedi.
HASTA D VİTAMİNİ KONUSUNDA EĞİTİLMELİ
Kemik sağlığı açısından yaşamsal öneme sahip olan D vitamininin birçok hekim tarafından hastalara önerildiğini söyleyen İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Merih Sarıdoğan, ise hastaların bu tavsiyelere istikrarlı bir şekilde uymadığını söyledi. Menopoz sonrası Türk kadınlarının % 76,7'sinde D vitamini yetersizliği olduğunu belirten Prof. Dr. Sarıdoğan toplumun kemik sağlığında D vitamininin önemi konusunda eğitilmesi gerektiğini savundu.
TEDAVİDE TEMEL UNSUR D VİTAMİNİ
Prof. Dr. Merih Sarıdoğan D vitamininin, osteoporoz tedavisinin temel bir öğesi olduğunu söyleyerek, "D vitamini, kalsiyumun bağırsaklardan emilimi için mutlak gereklidir ve bu nedenle kemik sağlığını korumak için hayati önem taşımaktadır" diye konuştu. Osteoporoz konusunda kadınların bilinçli olması gerektiğini de hatırlatan Prof. Dr. Sarıdoğan şunları söyledi:
"Sonuçlarını paylaştığımız yeni araştırma gösteriyor ki, Türkiye'de kadınlarımızın yaklaşık yarısı D vitamini eksikliğinin yol açtığı sorunları bilmiyor. Kadınların tedaviden tamamen yararlanabilmeleri ve kemik gücünü arttırarak, kırıklara karşı korumanın tamamlanması için mevcut osteoporoz ilaçlarının yanında mutlaka D vitamini almaları gerekmektedir. Oysa günümüzde kadınlar günlük koşuşturmaları arasında çoğu zaman D vitamini takviyesi almayı unutuyorlar. Osteoporozlu hastalarda haftalık D vitamini dozunun osteoporoz tedavisi ile birlikte alınmasını garantilemek için geliştirilen tek tabletlik form hastaların ve hekimlerin işini kolaylaştıracaktır. "
GÜNEŞLİ BİR ÜLKEDE YAŞAMAK YETERLİ DEĞİL
2005 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre D vitamini eksikliği, Avrupa, Orta Doğu, Asya, Latin Amerika ve Pasifik Ülkeleri'ndeki menopoz sonrası osteoporozlu kadınlar arasında yaygın olarak görülüyor. Avrupa, Orta Doğu, Asya, Latin Amerika ve Pasifik Ülkeleri'ndeki toplam 18 ülkeden 1285 osteoporozlu kadının katıldığı araştırma D vitamini yetersizliğinin coğrafi bölgelere bağlı olmadığını gösteriyor. Yani güneşli bir ülkede yaşamak yeterli D vitamininin alınması anlamına gelmiyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 59'unda D vitamini yetersizliği görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Merih Sarıdoğan "Bu çalışma, daha güneşli iklimlerde yaşayan osteoporozlu kadınların D vitamini açısından endişe duyması gerekmediği yönündeki yaygın inanışı değiştirmektedir. Coğrafi bölgesinden bağımsız olarak 18 ülkeden çalışmaya katılan menopoz sonrası kadınların %64'ünün D vitamini yetersizliği olduğunu göstermektedir. D vitamini düzeylerinin yeterli olması kalsiyum emilimi ve kemik sağlığı için önemli olduğundan osteoporozu olan menopoz sonrası kadınların D vitamini takviyesi alması gereklidir." diye konuştu.
200 MİLYON KADIN OSTEOPOROZ HASTASI
Osteoporoz kemik kaybına ve kırık eğilimine yol açan kronik bir durumdur. Osteoporoz 60-70 yaş arası kadınların yaklaşık üçte birini ve 80 yaş üzeri kadınların üçte ikisini etkiler; tüm dünyada yaklaşık 200 milyon kadın osteoporoz hastasıdır.4 Ayrıca pek çok yaşlı erkek de osteoporozdan etkilenir. Kadınlar menopozdan sonraki ilk beş yıl içinde yaşam boyu kemik kayıplarının üçte birini yaşayabilirler. Menopozdan sonra her iki kadından biri osteoporoza bağlı kırık yaşamaktadır. Osteoporotik kırıklar bedensel bozukluğa, işlev kaybına ve hareketlilik kaybına yol açarak kadının günlük aktivitelerini gerçekleştirmesini önleyebilir ve başkalarına bağımlı hale gelmesine neden olur.5 Araştırmalar kalça kırığı yaşayan her beş kadından birinin bir yıl içerisinde hayatını kaybettiğini de göstermiştir.6