İZMİR (AA) - TEZCAN EKİZLER - İzmir'de tümör nedeniyle akciğerinin bir kısmı alınan İbrahim Tül, 6 ay boyunca kaldığı palyatif serviste yeniden yaşama tutunurken, iyileşmesinin ardından serviste tedavi gören hastalara 15 günde bir moral ziyaretinde bulunuyor.
Bayındır'da yaşayan ve çiçekçilik yapan 38 yaşındaki Tül'ün 2017 yılının Ocak ayında sol gözü kapandı. Nefes almakta güçlük çekmeye başlayan Tül, Bayındır Devlet Hastanesine ardından Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine gitti.
Doktorlar, yaptıkları tetkiklerde, Tül'ün göğüs kemiği arkasında yer alan Timus bezinden kaynaklanan bir tümörün lenf bezleri ve akciğere yayıldığını tespit etti.
SBÜ Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk edilen Tül'ün ameliyatla akciğerinin 3'te birlik kısmı ile lenf bezleri alındı.
Durumu daha da kötüleşen, bu süreçte 96'dan 47 kilograma kadar düşen Tül, nefes alma ve yutkunma problemleri nedeniyle aynı binadaki SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı palyatif bakım servisine yatırıldı.
Tül ile 6 ay boyunca yakından ilgilenen servis çalışanları, genel durumunu düzeltip radyoterapi tedavisi almasını sağladıkları hastayı sağlığına kavuşturdu.
Serviste görev yapan doktor ve hemşirelerin kendisi için yaptığı fedakarlıkları hiç bir zaman unutmayan Tül de 15 günde bir geldiği hastanede, kendisi gibi zorlu tedavi gören hastaları ziyaret edip onlara moral vermeye başladı.
- "Palyatif bakım servisi benim hayatımın parçası oldu"
İbrahim Tül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem ameliyat öncesi hem de sonrası çok zor günler yaşadığını, palyatif bakım servisinde görevli sağlık çalışanları sayesinde yeniden hayata tutunduğunu söyledi.
Servise ilk geldiği gün sorumlu hekim Doç. Dr. Yasemin Kılıç Öztürk'e iyileşme sözü verdiğini belirten Tül, "Yaşadığım sağlık sorunlarından dolayı psikolojik olarak da zor günler yaşıyordum. Bana çok destek oldular. Zamanla iyi olmaya başladım. Tedavilerimi görmeye devam ettim. 6 ay sonra ayağa kalktım ve taburcu oldum ama buradan kopamadım. Burada görev yapan sağlık personeli benim meleğim. Artık servisin benim hayatımın bir parçası olduğunu hissediyorum." dedi.
İlk zamanlar sağlık personeline teşekkür için palyatif bakım servisine geldiğini aktaran Tül, Öztürk'ün, sağlık durumu kötü olup mücadele etmeyen hastalara kendisini örnek göstermesinin ardından hastalarla zaman geçirmeye başladığını anlattı.
- "Serviste tedavi gören hastalara moral veriyor"
Hastalarla arasında çok farklı bir duygunun oluştuğunu aktaran Tül, şunları kaydetti:
"Onlarla konuştuğum zaman empati yapıyorum. Yaşadığım zor günleri onlara anlatıyorum. Böylelikle onlara moral verip, yapmaları gerekenleri söylüyorum. Yaklaşık 2 yıldan bu yana hastalarla birbirimize alıştık. Hastalara, Yasemin Hanım ve arkadaşlarının çok iyi bir ekip olduğunu, onlar sayesinde hayatta olduğumu anlatıyorum. Hastalar benim yaşadıklarımı bir de benim ağzımdan dinleyerek, hayata tutunuyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor."
- "Ön yargılarla gelen hastalarımıza umut oluyor"
Doç. Dr. Yasemin Kılıç Öztürk de Tül'ün kendileri için çok özel bir hasta olduğunu, 6 ay boyunca onun sağlığına kavuşması için çok mücadele ettiklerini söyledi.
Tedavisi boyunca Tül'e psikoloji, manevi ve konuşma terapisi desteği verdiklerini ifade eden Öztürk, "Onu ailemizden biri gibi gördük, çocuğumuzu takip eder gibi ettik. Genç bir kardeşimizin yeniden hayata tutunması bizim gurur kaynağımız oldu. O da servisimize ön yargılarla gelen hastalarımıza umut oluyor. Servisimizin sloganı 'bu serviste hayat var'. İbrahim gibi hastalar sayesinde başka hastalara ulaşma şansı buluyoruz." diye konuştu.
Palyatif bakım servisinde tedavi gören 63 yaşındaki Osman Şakaroğlu da Tül'ün yaşadıklarını önce doktordan dinlediğini, onunla tanışma fırsatı bulunca çok mutlu olduğunu belirtti.
Tedavi gördüğü süre boyunca Tül'ün kendisini sık sık ziyarete geldiğini dile getiren Şakaroğlu, "Sadece bana değil serviste tedavi gören tüm hastalara umut oluyor. Tedavi süremiz boyunca yapmamız gereken şeyleri söylüyor, bizi motive ediyor." ifadesini kullandı.