Sağlık Bakanı Akdağ: Terörle siyaset arasına duvar konulsun

Bayram tatilini, memleketi Erzurum'da geçiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, depremzede hastaları ziyaret etti. Akdağ, isim vermeden BDP ve bağımsız milletvekillerine, terör örgütü ile aralarına duvar koymaları çağrısında bulundu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bayramın ikinci gününü hastalara ve partililere ayırdı. Bakan Akdağ, Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yatarak tedavi gören Van depremzelereni ziyaret ederek, çiçek verdi. Akdağ, daha sonra hastane personelinin bayramını tebrik etti. Akdağ, ardından, parti il binasına geçerek, burada teşkilat mensuplarıyla bayramlaştı.
Bakan Akdağ, BDP'lilere ve onun desteklediği bağımsız milletvekillerine, terör örgütünden uzak durmalarını istedi. Bakan Akdağ, terör ile siyaset arasına duvar çekilmesini isteyerek, "Artık Türkiye'de herkes ama herkes terör ile siyaset arasına kesinlikle bir duvar çekilmesini bilmeli. Şunu söylemeye çalışıyorum, siyaset yapan birileri bir şekilde doğrudan ya da dolaylı eline silah almış olan teröriste, eşkıyaya kendisini yakın hissediyorsa, bunlar büyük yanlış içindeler, bunlar hangi bahane uydurursa uydursun, bunun bahanesi olmaz. Depremin akabinde, Van'da deprem sonrası bir araçta külliyetli bomba ele geçti. Birisi kalkıp da bu bombaları taşıyanları götürüp masumların üzerinde patlatanların, işte onların da şu gerekçeleri vardı falan diye bize izaha kalkışırsa bunun hiçbir anlamı yok. Onun için Türkiye'de de herkes siyasete sayanlara Erzurum'dan bayram günü sesleniyorun; eline silah alan eşkiya ile lütfen münasebetleri kesin, onların adeta bir takım haklı sebeplerle yaptıkları bahaneleri milletin karşısına çıkmayın. Millet, bundan son derece rahatsız. Biz biliyoruz ki terör bütün dünyanın belası, bununla mücadele edeceğiz. Terör, bir hak arama değil, kim siyaset yapıyorsa teröristle arasına mesafe koymalıdır. Başka türlüsünü düşünmek bile istemiyorum." dedi.

TAM GÜN ŞEFFAFLIK
Özel Şifa Hastanesi'ne geçen ve burara yatan hastaları ziyaret eden Sağlık Bakanı Akdağ, daha sonra başhekim ve hastane yönetimiyle bir araya geldi. Bakan Akdağ, basın mensuplarının sorusu üzerine, 'Tam Gün Yasası' ve 'Yeni Teşkilat Kanunu' hakkında bilgi verdi. Bakan Akdağ, yeni dönemde kendilerini hummalı bir dönemin beklediğini ifade etti.
Tam Gün Yasası'ya üniversitelerde araştırmaların sayısının azaldığı yönündeki iddiasının asılsız olduğuna vurgu yapan Sağlık Bakanı Akdağ, "Bildiğiniz gibi yeni bir teşkilat kanunu yaptık. Sağlık Bakanlığı olarak, bu kanunla vatandaşa, önümüzdeki dönem daha iyi hizmet edeceğiz. Hummalı bir faaliyet, çalışma dönemi bizi bekliyor. Bu kanunun altını iyi doldurmamız lazım. Bu arada, şunu söylemem gerek, bazı iddialar da atıldı Tam Gün Yasası'ndan dolayı, üniversitelerde tam gün olduğu için araştırmaların sayısının azalacağı iddiası gerçekten asılsız bir şey. Bunları konuşmak için üniversiteleri tanımamak gerek. Bakan olmadan önceki yıllarım üniversitede geçti. Eskiden ünivresitelerde hoca ile vatandaş, muayenecilik adı altında para ilişkisiyle karşı karşıya kalıyordu. Yeni sistemde tıp fakülteleri ve araştırma sistemi kuvvetlenecek." dedi.
Bakan Akdağ, bazı kurumların bu gelişmelere karşı direndiğine de işaret ederek, "Bu işe direnen bazı yönetimler az sayıda da olsa eski sistemin devamını isteyen meslektaşlar yok değil. Kendi açılarından böyle düşünüyor olabilirler ama vatandaşın yüksek menfaati gereği öğrenci ve asistanların iyi yetişmesi için bu modeller gelişerek devam edecek." şeklinde konuştu.
Üniversite hastanelerinde hocaların döner sermayeden az pay almasının ise Sağlık Bakanlığı ile alakasının olmadığına dikkat çeken Bakan Akdağ, "Üniversitede hocalar ek ödemeyi adil sistemde yapmalı. Vatandaş bilmeli bunu, üniversite yönetimi Sağlık Bakanlığı'nda değil. Üniversiteler de kendi aksayan taraflarını düzeltecek. Hesap verilebilirlik, şeffaflık modellerini artık geliştirmeliyiz. Kamunun parasını kullanıp hesap vermesin denilemez. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şey olamaz, mantıken de ters."

"ULUSLARARASI SAĞLIK CAZİBE MERKEZİ OLDUK"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının başarıyla uygulanmasının sonuçlarının alınmaya başlandığını söyledi. Akdağ, son yıllarda Türkiye'deki özel hastanelerde muayene ve tedavi olmak için gelen hasta sayısında patlama yaşandığını ifade ederek, "Yurt dışından gelerek hizmet alan hasta sayısında artış var. Yıllık rakamları çok düzenli değil özel hastanelerin, kayıt yok ama bu sayı 100 binli rakamlarla ifade ediliyor. Bundan sonra da bu sayı artacak, çünkü Türkiye'de sağlık hizmetleri kaliteli ve ucuza mal oluyor." şeklinde konuştu.

"2 BİNE YAKIN YABANCI DOKTOR VAR"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'deki özel hastanelerin kendilerinden en çok doktor ve hemşire tahsisi talebinde bulunduğunu açıkladı. Bakan Akdağ, bu açığın da ancak yabancı doktor ve hemşireler ile kapatılacabileceğini söyledi.
Türkiye'deki üniversitelerde okuyup mezun olmuş, Türkçe bilen 2 bin kadar hekim bulunduğuna dikkat çeken Sağlık Bakanı, "Özel hastanelerin bizden en çok istediği fazla doktor ve hemşire. Türkiye'de doktor ve hemşire sayısı yetersizliğini hepimiz biliyoruz. Bu kanunu bunun için yaptık, yurt dışından gelecek doktor ve hemşire ya da Türkiye'de eğitim görmüş doktor ve hemşire hizmet edecek. Özel sektörde şu anda devlet memuru olarak çalışması mümkün değil, önemli açık önümüzdeki zamanda kapatılacak, 2 bin civarında Türkiye'de eğitim almış kaçak çalışan hekim var. Bunlar, özel hastanelerde hizmet edecek. Bunlar, Türkiye'deki üniversitelerden mezun, Türkçe biliyor. İthal doktor adı altında tartışılmasını doğru bulmuyorum. Türkiye'den yurt dışına doktorlarımız gidiyor, neden gelip çalışmasınlar. İşin doğrusu. kaliteden taviz vermeyeceğiz." Bakan Akdağ, daha sonra havayoluyla Ankara'ya döndü.