Sağlık Bakanı Recep Akdağ:

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum; vatandaşın başımızın üstünde yeri var. Ancak her kim bir sağlık çalışanına el uzatırsa onun bileğini bükmeye kararlıyız" dedi.

Akdağ, Asya Termal Otel'deki "Sağlıkta Dönüşüm Programı Balıkesir İli Sağlık Hizmetleri İlerleme ve Değerlendirme Çalışması Toplantısı"na katıldı.

Bakan Akdağ, toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, son 9 yılda büyük bir iş başardıklarını ifade ederek, tarihi yazarken bazen ne kadar büyük iş başarıldığının farkında olunmadığını söyledi.

Türkiye'de, muhalefet çevreleri ile bazı kişi ya da kuruluşların, bu dönüşümün ruhuna, temeline karşı birtakım dirençler gösterdiklerini belirten Akdağ, "Elbette bir dönüşüm gerçekleştirilirken buna birtakım eleştiriler olabilir, ama buna toptan karşı çıkanlar oldu" dedi.

Akdağ, yapılanın büyüklüğünü, vatandaşın büyük oranda fark ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"2003 sonlarında yüzde 39 olan sağlıktan memnuniyet oranı, 2011'de yüzde 79'a çıkmış durumda. 'Orta derecede memnunum' diyenleri de buna eklerseniz, 'Ben bu ülkede verilen sağlık hizmetlerinden memnun değilim diyenlerin' oranı sadece yüzde 12'lerde. Bununla birlikte uluslararası örgütler de bunu çok iyi fark ettiler. Birkaç gün önce Dünya Sağlık Örgütü'nün Cenevre'deki yıllık toplantısına katıldım. Orada Türkiye'nin dönüşüm programı ile ilgili özel bir oturum düzenlendi. Bunun üzerine bir de rapor yazıldı ve Türkiye başarılı sağlık reformu yapan ülkelerin ilk sırasına yazılarak, örnek ülke olarak gösterildi."

"Bu işte kararlı bir hükümet ve Başbakan olmasa elbette, bunu başarmamazdık" diyen Akdağ, şöyle devam etti:

"Ama yöneticilerimizin, özellikle sayısı yetersiz olan sağlık çalışanlarının bu işteki hakkını teslim etmeliyiz. Bu ülkede sağlık çalışanlarının sayısı maalesef yetersizdir. Bunu arttırmak için hükümetimiz döneminde ciddi adımlar attık. Öğrenci sayısını arttırdık, ama bu geçmişten gelen bir yük. Bizden önce sağlık çalışanı sayısını arttırılmasına hep karşı çıkılırdı. 'Bu sayıyı arttırmak gerekmez' denilirdi. Bu artık anlaşılmış durumda. Bu sayı yetersizliği nedeniyle sağlık çalışanlarının üstünde bir iş yükü var. Bütün bu iş yüküne rağmen bu başarı gerçekleştirildi, hem de çok büyük para harcamadan, ülkenin büyümesine paralel bir sağlık harcaması artışıyla gerçekleştirildi."

-"Doktor, hemşire sayımız çok az"-

Recep Akdağ, şu anda Türkiye'de kişi başına 550 dolar civarında sağlık harcaması yapıldığını kaydederek, şu bilgileri verdi:

"Dövizin kurunun değişmesine göre 600 civarına çıkabiliyor. ABD'de kişi başına yılda 20 bin 900 dolar, OECD ortalaması 3 bin 500 dolara yakın. Bunun satın alma gücüne bakıldığında 900 dolarların biraz üstüne çıkıyor. Doktor, hemşire sayımız Avrupa ile onların nüfusu ile kıyaslandığında çok çok az. Doktor sayısında yarı yarıya, hemşire sayısında 4'te 1'iz. Sağlık çalışanlarının bu meseleyi iyi anlaması, algılaması, içselleştirmesi sayesinde iyi bir programla bugünlere kadar geldik."

-Sağlık çalışanlarına yapılan saldırılar-

Son günlerde artan sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara da değinen Bakan Akdağ, şunları kaydetti:

"Bu kadar hizmetin vatandaş tarafından kabul gördüğü, makbul sayıldığı bir ülkede vatandaşımızın aslında sağlık çalışanına karşı sempatisi de çok iyi. Yaptığımız araştırmalarda vatandaşın sağlık hizmetiyle sağlık çalışanlarından memnuniyet oranı birbirine çok yakın, çok yüksek çıkıyor. Peki nasıl oluyor da sağlık çalışanlarına karşı şiddet var- Maalesef her toplumda olduğu gibi bizim toplumuzda da şiddet eğilimli insanlar var. Bunların sayısı çok olmasa bile elbette yaptıkları fiiller, bizi incitecek fillere dönüşebiliyor. Çok ciddi tedbirler alıyoruz bu konuda. Bu gerek konuda, caydırıcı ve eğitim tedbirlerini takip etmeye devam edeceğiz. Bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum; vatandaşın başımızın üstünde yeri var. Ancak her kim bir sağlık çalışanına el uzatırsa onun bileğini bükmeye kararlıyız. Devlet bu husustaki gücüyle emniyet, yargısıyla mutlaka üzerine düşeni yapacaktır, yapmalıdır. Çünkü insanlara şifa vesilesi olmak için çalışan insanların şiddete maruz kalması hiç kabul edilecek bir şey değil. Böyle bir şeyi onaylamam asla mümkün değil."

Bakan Akdağ, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıya katıldı.