Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş:

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesiyle ilgili, "Sağlık Bakanlığı’ndan da bir müsteşar yardımcımız devrolan askeri hastanelerin koordinasyonundan sorumlu olacak. Ayrıca yedek subaylar şu anda TSK’da bulunan doktor ve diğer sağlık personelinin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, sağlık teşhislerinde hizmet yapmaları ve askerliklerini burada tamamlamaları konusunda da bir çalışma yapıyoruz" dedi.Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Sağlık Bakanlığı’na devredilen askeri hastaneler ile ilgili bir basın açıklamasında bulundu. Gümüş, askeri hastanelerin özellikle Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gazi Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Haydarpaşa’daki Gülhane Abdülhamit Eğitim ve Araştırma Hastanesinin büyük nitelikte diğerlerinin ise küçük çaplı hastaneler olduğunu belirterek, "Bu hastanelerle ilgili Sağlık Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığı ile 2 yıl önce bir protokol yaptı. Hem merkezi alım hem personel geçişlerinde imkan tanımak çünkü bir hastane yönetmek var bir de on beş hastane yönetmek var. Sağlık Bakanlığı’nın satın alma gücünden faydalanmak ve insan kaynağı açısından destek olması hasebiyle bir protokol yapmıştık. Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı sistemi destekliyordu bu çerçevede 2 yıl öncesine dayanan bir birliktelik söz konusu. Sonuçta bu hastanelerimiz üst kimlikte birleşmiştir. Aynı fonksiyon, aynı görev tanımı çerçevesinde görevlerine devam edecektir, üst kimlikte birleşme gerçekleşmiştir. Aksi takdirde bu hastanelerin kapatılması, fonksiyonlarının geriye götürülmesi veya çok farklı bir fonksiyon verilmesi söz konusu değildir" diye konuştu."Devredilen askeri hastaneler içinde ’İrtibat Ofisi’ kurulacak"Gümüş, ilk etapta devirden önce Milli Savunma Bakanlığı ve TSK’nın temsilcileri ile beraber ciddi bir çalışma yaptıklarını vurgulayarak, "Bu hastanelerimizin geleceğini de değerlendirdik ve devirden sonra da bu çalışmalar devam ediyor. Bu hastanelerin fonksiyonlarını nasıl daha iyi hale getiririz? diye değerlendiriyor. Sağlık Bakanlığı ve buralardaki özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, gazilerimizin, şehitlerin, şehit yakınlarının hizmetlerinin daha iyi şekilde götürülmesi konusunda çalışıyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızda, Sağlık Komutanı Prof. Dr. Hayati Bilgiç ile kamu hastaneleri kurumumuzun temsilcileri bir değerlendirme yaptılar. Bizim de tespitlerimiz vardı bu geçen süre içerisinde. Bu hastanelerin içerisinde özellikle Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gazi Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Haydarpaşa’da bulunan Abdülhamit Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin içerisinde Milli Savunma Bakanlığı ’İrtibat Ofisi’ kurulacak ve bu koordinasyon biriminde bir komutanımız görev alacak, poliklinik sorumlusu bir astsubayımız olacak, şehit ve gazi yakınları ile ilgilenen bir birim olacak ayrıca silahlı mücadele nedeniyle yaralanan askerlerimizin sevk organizasyonunu yapacak bir birim olacak, bu birimiz hastane içinde kuruyoruz, Milli Savunma Bakanlığımız bu desteği hastane içerisinde sürdürecektir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’ndan da bir müsteşar yardımcımız devrolan askeri hastanelerin koordinasyonundan sorumlu olacak. Amacımız buradaki hizmetleri daha iyi hale getirmeye çalışmak. Ayrıca yedek subaylar şu anda TSK’da bulunan doktor ve diğer sağlık personelinin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, sağlık teşhislerinde hizmet yapmaları ve askerliklerini burada tamamlamaları konusunda da bir çalışma yapıyoruz. Bunu da önümüzdeki günlerde tamamlayacağız" ifadelerini kullandı."TSK’da 700’e yakın hekim kalmıştır""Özellikle bu üç hastanede ve ayrıca çatışmalı olan bölgelerde özellikle Hakkari, Şırnak askeri devrolan askeri hastanelerde güvenlik sorunu da gündeme gelmişti, protokol çerçevesinde tamamen TSK tarafından askeri güvenlik personeli buralarda güvenlik hizmetlerini sağlayacaktır" diyen Gümüş, şunları kaydetti:"Özellikle gazilerimizin, askeri personelin ve yaralılarımızın, hastalarımızın ricası olmuştu. Üst düzey hizmet veren bu hastanelerin güvenliğinin de stratejik anlamda sağlanması konusunda Milli Savunma Bakanlığımız destek olacaktır. Gazilerimizin özellikle uzun dönem tedavi alması gereken gazilerimizin yanlarında erler refakat ediyorlardı yine aynı şekilde şu anda 165 gazimiz aktif tedavi görüyor, Bilkent’teki Gazi Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastane’mizde. Burada yine erlerimiz, gazilere hizmet vermeye devam edecek protokol çerçevesinde bunları da gündeme getirdik. Ayrıca TSK Güçlendirme Vakfı, Elele Vakfı ve Mehmetçik Vakıflarının gazi, şehit yakınlarına vereceği hizmetler aynen devam ettirilecektir, herhangi bir aksamaya izin vermeyeceğiz. Bu vakıflarımız daha güçlü bir şekilde hizmetlerini sürdürecektir. Şu anda TSK’da 700’e yakın hekim kalmıştır, bunlar kıtalarda görev yapıyorlar özellikle muharebe ve kıta sağlık hizmetleri konusunda hizmetlerine devam edecekler. Bunlar birinci basamak sağlık hizmetlerini götürüyorlar. Bunun dışında bin 600’e yakın hekim Sağlık Bakanlığı kadrolarına ve üniversite kadrolarına geçmiştir. Bunun 400’ü Sağlık Bilimleri Üniversitelerine geçmiştir, bin 200’ü Sağlık Bakanlığı kadrolarına geçmiştir. Herhangi bir şekilde yaralı askerimiz veya yakınları Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelmek isterse herhangi bir sevk zincirine tabii olmaksızın kendi talebiyle o bölgeden buraya hastamızın, yaralımızın gelmesini sağlayacağız. Bununla ilgili genelgemizi bu hafta sahaya gönderdik, normalde bir ildeki en büyük merkez o işlemi yapabiliyorsa orada yaptırıyorduk ama askeri personelimizin bu talebi varsa talebi doğrultusunda sevkini gerçekleştireceğiz. Çünkü uzun yıllar gelen bir birliktelik var bu bakımda bu genelgemizi yayınladık.""Sevk zinciri uygulamayacağız"Devredilen askeri hastanelerde sevk zincirini uygulamayacaklarının altını çizen Gümüş, "Normalde boş olan yataklara 112 ile talimat vererek sevk sistemini uyguluyoruz ama burada, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Gazi Fizik Tedavi Hastanesi’nde ve İstanbul’daki Gülhane Abdülhamit Eğitim ve Araştırma Hastanelerimizde özellikle buralarda sevk zincirine tabii tutmuyoruz. Belli bir oranda yatak boş tutulacak, yoğun bakımlarımız, klinik katlarımızda. Buralar tamamen askeri personel için rezerve alan olarak tutulacak bu bakımdan da çalışmayı devam ettiriyoruz. Buralarda Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi bir doluluk oranı bir çalışma yapmayacağız. Askeri personelimizi, gazilerimizi, şehit yakınları ve yaralılar için belli bir alanı tutacağız. Ayrıca buralarda gazilerle ilgili ayrı bir klinik ortamı oluşturuyoruz., onların gelip direk hizmet alacağı bölümleri sağlayacağız. Askeri hastanelerimiz yine uzun dönem sivil vatandaşlara açılmıştı, onlar devam ediyor ama özellikle bu üç hastanemizde öncelik hakkı askeri personelimizin, gazilerimizin ve askeri yaralılarımızın hizmetinde olacaktır" açıklamasında bulundu."Milli Savunma Bakanlığımız gereken sayıda hekim yetiştirmesi konusunda Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaparak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü çerçevesinde askeri hekim yetiştirebilecektir"Gümüş, bazı branşların zayıf olduğu hastanelere de hekim takviyesi ve öğretim üyesi takviyesi sağlayacaklarını bildirerek, "Sağlık Komutanlığımızla beraber işbirliği içerisinde geliştirilmesi gereken alanlar travma cerrahisi, harp cerrahisi gibi alanlar askeri personelimizi veya Milli Savunma Bakanlığımızın öngördüğü yeni alanların, stratejik alanların gelişmesini birlikte sağlayacağız. Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Sağlık Komutanlığı bünyesinde bu çalışmaları da götürüyoruz. Gelişmesi gereken alanların da gelişmesi noktasında hem personel gücü açısından hem de özellikle hekim kadro açısından güçlendireceğiz. Askeri hekimlik bitti mi? Tabii ki Milli Savunma Bakanlığımızın çizeceği çerçevede ihtiyaç duyacağı hekim kadrosunun Sağlık Bilimleri Üniversitemiz bünyesinde, tıp fakültesi bünyesindeki kontenjanlarda askeri hekim yetiştirilebilir, bu konuda ayrıca görüşülüyor. Sahada ne kadar hekim ihtiyacı varsa bununla ilgili yine Milli Savunma Bakanlığımız gereken sayıda hekim yetiştirmesi konusunda Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaparak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü çerçevesinde askeri hekim yetiştirebilecektir. Amaç, TSK şu anda da operasyonlar yapıyor, ülke dışında yapabiliyor burada biz yanındayız, hep birlikteyiz. Fırat Kalkanı’nda Sağlık Bakanlığı, Cerablus’ta 10 gün içerisinde bir hastane kurdu. Bir okuldan hızlı bir şekilde dönüşüm yaptı. Burada da Sağlık Bakanlığı gücü ile birlikte TSK’nın yanı başındadır ve şu andaki entegrasyonla birlikte de hızlı bir şekilde yaralılar hakkında bilgi alıyoruz. Hem bakanlığımızın her türlü kara ambulansları, hava ambulansları, helikopterleri ve tüm gücü ile birlikte bu yaralılarımızı hızlı bir şekilde istediği ve en güçlü hizmet alacağı noktaya getirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu."Şu ana kadar Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne operasyon alanlarından gelen 30’un üzerinde yaralılarımız var"Gümüş şu bilgileri aktardı:"Şu ana kadar Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne operasyon alanlarından, Güney Doğu’dan ve Fırat Kalkanı operasyonundan gelen 30’un üzerinde yaralılarımız var. Direk alıyoruz, tedavileri devam ediyor. Buradaki hekimlerin büyük çoğunluğu görevlerine devam ediyorlar ama gerektiğinde yine Sağlık Komutanlığı ile işbirliği çerçevesinde ilave istihdamlar sağlanabilir. Buraları ayrı bir statüde değerlendirmek ve daha güçlü hale getirmek, TSK’nın hizmet alacağı ana unsur hastane haline getirmek, fizik mekanlardaki bazı bozuklukları düzeltmek, ekipman, tıbbi cihaz, personel neticede en iyi hizmeti TSK’ya sağlamayı Sağlık Bakanlığı hedef haline getirmiştir ve bu güçlenerek devam edecektir."Gümüş, bir gazetecinin sorduğu, 700 hekimin neden askeri hastanelerde kaldığı ve bin 600 hekimin neden diğer hastane ve üniversitelere geçtiğini sorması üzerine, "700 hekim, TSK’nın talebi talebi doğrultusunda, Milli Savunma Bakanlığımızla yapılan görüşmelerde kıtalarda bu hizmetin devam etmesi yönünde talepleri oldu, bunlar küçük çaplı dispanserler, revirler, tamamen oradaki personele hizmet eden sağlık birimleri bunlar devam ediyorlar burada gelecekte ihtiyaç olursa yine Milli Savunma Bakanlığı bu organizasyonu, sözleşmeli personel olarak da alabilir, kendileri bu çalışmaları yapıyorlar. Özellikle hastanede çalışan uzmanlar ve öğretim üyeleri büyük oranda onlar zaten klinik hizmeti veren hekimlerdi onlar da Sağlık Bakanlığı ya da Sağlık Üniversitesi bünyesine geçtiler" cevabını verdi.Gümüş bir gazetecinin, "Askeri personelin tedavisini bu kalan askeri hekimler mi yoksa yeni atanan sivil hekimler de yürütecek mi?" sorusu üzerine ise şöyle cevap verdi:"Fizik tedavi rehabilitasyondaki hekimler görevlerine devam ediyorlar. Tabii ki özellikli bir hekim varsa, işini iyi yapan veya bu konuda uzmanlaşmış Sağlık Bakanlığı’nın kadrosunda 100 bine yakın uzman kadrosu var buradan özellikle harp cerrahisi ve reahabilitasyon konusunda uzmanlaşmış hekimlerimizin ilave kadro olarak buralarda görev almasını plan dahilinde değerlendireceğiz ama orada herhangi bir hizmet aksaması söz konusu değil.""Askeri Hekimlik kavramı yok edilmiyor"Gümüş, bir gazetecinin "Sağlık Bilimleri’nde yetiştirilen askeri hekimin farkı ne olacak?" sorusu üzerine ise, "Askeri hekim, aynı hekim sonuçta hep aynı müfredatla olunuyor ama onların prosedürü, belli bir sorumlulukları, kıtalardaki görev süreleri Sağlık Bakanlığı’nın dışında Milli Savunma Bakanlığı’nın koyduğu kriterlere göre, hayatlarını asker olarak idame ettirecek olan hekim kadrolarıdır. Onların programları ve müfredatları, çalışma usul ve esasları protokol çerçevesinde konulur ama tıbbi eğitimleri ve alacağı eğitimler yine dekanlık tarafından götürülür. Bunlar konuşuluyor yani askeri hekimlik kavramı yok edilmiyor" diye konuştu.Hastanelerdeki askere ayrılacak yatak sayısının sorulması üzerine Gümüş, "Vatandaşımız biraz yoğun ilgi gösteriyor bu hastanelere. Bu bakımdan özellikle Ankara’da birçok tesisimiz var, üniversitelerimiz var, biz bunu planlayabiliyoruz. Artık bu hastanelerin özellikle bu üç hastanenin yataklarının belli oranlarının sivil hastalara kapatılması veya askeri personele tahsis edilmesi. Burada öncelik gazilerimiz, askeri personelimiz söz konusu olacak, kalan kısımlara da zaten geçmişte de olduğu gibi sivil hastaların gelişi söz konusu ama bu yoğunluğu koordine edeceğiz. Stratejik alanlar özellikle yoğun bakımlar ve üst düzey cerrahi birimlerinin oluşturduğu alanlar talep çerçevesinde onları boş tutacağız şu an itibariyle" dedi."Askerimizin temas kuracağı kişinin asker olması, onun işinin hızlı koordinasyonu açısından önemli, böyle bir kültür var"Gümüş, "Gazi Merkezlerindeki hekimler daha önce askeri hekim olarak görev yapan bu alanda hizmet yapan bin 600 hekim içerisinden mi seçilecek?" sorusu üzerine de, "Askeri personelin koordinasyonunu sağlayan birim, TSK Sağlık Komutanlığı tarafından oluşturuluyor. Bunlar şu anda TSK içinde kalan hekimler olabilir, onların organizasyonu tamamen TSK Sağlık Komutanlığı bünyesinde organize ediliyor. Sonuçta askerimizin temas kuracağı kişinin asker olması, onun işinin hızlı koordinasyonu açısından önemli, böyle bir kültür var. Biz bu kültürü aynen devam ettirmek istiyoruz ve bununla ilgili de bir toplantı yaptık bundan sonraki süreçte de TSK çerçevesinde bir değerlendirme yaptık. Her geçen gün dinleyerek alanı daha iyileştirmeyi hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.