Sağlık Çalışanları Açlık Grevlerinin Durdurulmasını İstiyor

Mersin Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu ile Çağdaş Hukukçular Derneği Mersin Şubesi üyeleri, cezaevlerinde devam...

Mersin Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu ile Çağdaş Hukukçular Derneği Mersin Şubesi üyeleri, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinde artık kritik bir aşamaya gelindiğini ifade ederek, grevlerin artık ‘ölüm oruçlarına’ döndüğünü savundular.

Bugün öğlen saatlerinde Mersin Tabip Odası binasında bir araya gelen üyeler, grevlerde artık sınırların zorlandığını, bundan sonra ölümlerin başlayabileceğini ifade ettiler. Burada üyeler adına açıklamalarda bulunan Mersin Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Didem Gelegen, açlık grevi takibinin temel etik yaklaşım ve müdahale ilkeleri konusunda eğitim almış kişiler tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Gelegen, cezaevlerinde görevli aile hekimlerinin bu süreçte zorlandığını kaydetti. Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın bu sürece Türk Tabipleri Birliği’ni de dahil etmesi gerektiğini dile getiren Gelegen, “Tabip Odalarının belirlediği bağımsız hekimler öncülüğünde, açlık grevcileri bir heyet tarafından değerlendirilmelidir. B vitaminlerinin kullanımı gibi giderek artan hayati öneme sahip tıbbi konularda açlık grevcilerine bu heyetlerce bilgilendirme yapılmalıdır. Daha önceki açlık grevi eylemlerinde oluşan ölüm ve kalıcı sakatlıkların önlenebilmesi için uyarımızın yetkililer tarafından ivedilikle değerlendirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Açlık grevindeki hastaya yapılacak her müdahalede kişinin rızasının mutlaka alınması gerektiğine vurgu yapan Gelegen, “Açlık grevcileri genellikle enfeksiyonların tedavisini ve ağızdan sıvı alımını kabul edebilirler. Bu tarz bir müdahalenin reddedilmesi ise hastaya verilen sağlık hizmetinde bir önyargı oluşturmamalıdır. Eğer açlık grevindeki kişi, başka bir hekimini görüşünü de isterse ya da ikinci bir hekimin tedavisini sürdürmesini arzu ederse, bu sağlanmalıdır. Eğer açlık grevcisi tutukluysa, bu görev cezaevi hekiminin organizasyonu ile gerçekleşir” dedi.

Türkiye’de ki hekimlerin 1982, 1984, 1996 ve 2000 yılında yaşanmış açlık grevlerinin tıbbi takibi, tedavisi ve rehabilitasyonunun acı tecrübelerini yaşadığı belirten Gelegen, “Bu deneyimler ışığında her tür açlık grevinin katılan kişilerin sağlık durumlarında kısa ve uzun vadeli, geriye dönüşü olan ya da olmayan sorunlara yol açacağını biliyoruz” şeklinde konuştu.

Açlık grevcilerinin günlük kalp, akciğer ve batın muayenesi ile tansiyon, nabız ve vücut ısısı ölçümlerinin mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Gelegen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

“Bu, grevcilerin eylemine müdahale anlamına gelmez. Bulantı, kusma izlenmesi, sıvı kaybı takibi için önemlidir. Her açlık grevcisi rızası ile istediği an süreci sonlandırabilir. Önceki tıbbi kayıtlar sürecin ana belirleyenleri olacaktır. Açlık grevcisi günlük B vitaminini mutlaka almalıdır.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: