İZMİR (İHA) - Dünya Bankası Türkiye Temsilciliği tarafından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi'nde düzenlenen toplantıda, "Türkiye'de Sağlık Sistemi Sorunlar ve Zorluklar" konulu bir konferans veren Dünya Bankası Sağlık Ekonomisti Mukesh Chawla, Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlarının sağlık içindeki katkısının yıllar içinde arttığını söyledi.
Resmi istatistiklere göre, toplam rakamlara bakıldığında Türkiye nüfusunun yüzde 100.4'ünün sosyal güvenlik kapsamında görüldüğünü açıklayan Chawla, "Ancak bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Birçok kişi birden fazla sosyal güvenlik kurumu tarafından sigortalıdır. Bu nedenle birden fazla kayıtta görünmektedir. Yaptığımız çalışmada sigortalı sayısının 15 ilde nüfusu aştığını gördük. Yine 50'den fazla ilde (Şırnak yüzde 67, Hakkari yüzde 52, Urfa yüzde 52, Muş ve Van yüzde 47, Iğdır yüzde 43, Ardahan yüzde 42...) nüfusun yüzde 10'undan fazlası sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında yer almaktadır" dedi.
Türkiye'de yıllar içerisinde koruyucu sağlık hizmetlerinin oranı azalırken, tedavi edici sağlık hizmetlerinde bir artış görüldüğünü kaydeden Chawla, "Son 10 yıl içerisinde Türkiye'de hekim, hemşire ve diğer sağlık personelinin sayısında gözle görülür bir artış var. Yoksul illerde doktor sayısı azalırken, il zenginleştikçe doktor sayısı artıyor. Zengin illerde doktor başına 450 hasta düşerken, yoksul illerde bu rakam bin 780'e kadar çıkıyor. Hemşireler için de benzeri bir durum söz konusu" diye konuştu.
Türkiye'de 2001 yılı içerisinde Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 4.8'inin sağlık alanına ayrıldığını açıklayan Chawla, kişi başına düşen sağlık harcamasının 135 milyon ABD Doları olduğunu söyledi. 1996-2002 yılları arasında kişi başına sağlık harcamalarına bakıldığında, sağlık harcamalarının 2000 yılına kadar artış gösterdiğini, ancak son 3 yıldır sabit kaldığını vurguladı.
Anne ölüm oranlarının diğer ülkelerle karşılaştırıldığında halen yüksek düzeyde bulunduğunu belirten Chawla, bebek ölüm oranlarının diğer ülkelere oranla daha iyi durumda olduğunu söyledi.