SAMSUN (İHA) - Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, sağlık tedavi merkezlerinin standart dışı olduğunu belirterek, hastanelerdeki hijyen tanımının da yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Türkiye'deki tüm sağlık tedavi merkezlerinde ameliyathaneler ve yoğun bakım ünitelerinin Sağlık Bakanlığı, Tabipler Odası ve Makina Mühendisleri Odası tarafından oluşturulacak heyetle teknik açıdan tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kadir Gürkan, yetersiz olanların hemen standartlara uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Hastanelerin vatandaşların hayatını kaybettiği değil, tedavi edildiği kurumlar olması gerektiğini söyleyen Gürkan, Edirne'deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ve Manisa Doğumevi'ndeki bebek ölümlerinin herkesi derin üzüntüye boğduğunu ifade etti.
Gürkan, "Ülkemizde ve çok sayıda hastanenin bulunduğu Samsun'da bu ölümlerin devam etmemesi için ilgili bakanlıkları ve hastane yöneticilerini göreve davet ediyoruz. Makine Mühendisleri Odası, yurdumuzun doğal kaynaklarının ülke ve toplum yararına kullanılması, üretimin artırılması, yurt sanayinin ulusal çıkarlara uygun yönde geliştirilmesi için bilimsel araştırmalar yapan, bunları üyelerinin ve insanlığın hizmetine sunan bir örgüttür. Meslek alanlarımız dahilinde ülke, kent, çevre ve insanlık yararına kamusal denetim yapmak, bilimsel önerilerde bulunmak, yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmalar yapmaktadır. MMO bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütüdür. Bu nedenle Edirne'de ve Manisa'da meydana gelen bebek ölümleri hepimizi üzmüştür, ama bizleri aynı zamanda bu konu üzerinde düşünmeye ve acil çözüm üretme çabası içine sokmuştur" dedi.
"HASTANELERDE HİJYEN TANIMI YETERSİZ" Hastanelerde ameliyathanelerin, erişkin, çocuk, yeni doğan yoğun bakım üniteleri ve karantina odalarının hastane personeli tarafından hijyen hale getirilmesinin, ayağa galoş takılması, nefes alırken maske takılması, ellerin yıkanması, özel giysi giyilmesi, kullanılan aletlerin ve mekanın dezenfeksiyonu ve sterilizasyonu olarak tarif edildiğini hatırlatan Gürkan, "Her ne kadar bu tarif doğruysa da, en önemli husus tarif içinde yer almadığı için hayati derecede eksiktir. Bu eksiklik temiz odaların klima havalandırma sistemlerinin ve bunların çalıştırılma şartlarının uygun olup olmadığıdır. O halde hijyen tanımının iki faktöründen birincisi temiz odalarda hijyen, ikincisi ise mekanik tesisattaki hijyen ve yeterlilik olarak algılanmalıdır. Yeterli bir mekanik tesisatta hijyen ancak ve ancak uygun tesisat ısıtma ve ısı yalıtım sistemleriyle sağlanabilir. Klima ve havalandırmanın olmadığı yerde hijyenik ortam oluşmaz. Sürekli o ortamın içinde partikül ve mikroorganizma üretimi vardır. Ancak temiz havayı şartlandırarak hijyen hale getirip içeriye verildiğinde partikül ve mikroorganizma seviyesi sürekli bir şekilde azaltılabilir. İyi tasarlanmış klima havalandırma tesisatı ortama sürekli şartlandırılmış temiz havayı sağladığı gibi aynı zamanda ortamın havasının tozdan, mikroorganizmalardan, kokulardan ve anestezik gazlardan korunmasını da sağlar" diye konuştu.
"AMELİYATHANELERİN KARNESİ ÇIKARILMALI"
Enfeksiyonun hava, havalandırma sistemleri, insandan insana, kullanılan aletlerin ve ortamın sterilizasyonu ve dezenfeksiyonunun kötü olması yollarıyla bulaştığını da vurgulayan Gürkan, "Bazı hastanelerimizde klima sistemlerinin bir parçası olan su soğutma kuleleri ve nemlendirme tesisatlarının son derece bakımsız olmalarından dolayı hastanelere şifa bulmaya gelen vatandaşlarımız bu tesisatlarda üreme olanağı bulan 'legionella' denilen, birçok doktorumuz tarafından da zatürree zannedilen ölümcül hastalığa yakalanmaktadır. Klasik konfor klimasında parametreler sıcaklık ve nemdir. Halbuki temiz oda klimasında sıcaklık, nem, canlı ve cansız kirleticiler, hava akış hızı ve yönleri, ortam basıncı gibi parametrelerin kontrolü gerekmektedir. Dolayısıyla sistem daha karmaşık hale gelmekte ve hijyenik klima ve havalandırma sistemi tam bir uzmanlık alanını oluşturmaktadır. Burada ayrı bir yönetmelik ve standart tarifiyle sistemi kuranın ihtisas sahibi olması, işletmecinin konuya hakim işletmeci olması gerekmektedir. Aynı zamanda hastane tasarımcısı mimarın konuyla ilgili ihtisas sahibi olması, ameliyathanenin yüksekliği, şekliyle klima-havalandırma ve elektrik tesisatların kaplayacağı alanın ne olması gerektiğini bilmesi ve makina, elektrik ve inşaat mühendisi ile ameliyatları yapan doktorun da katılımıyla tasarımın yapılması gerekmektedir. Ameliyathanelere ve yoğun bakım ünitelerine dönüp baktığımızda ise, burada yapım standartlarının ilaç sektöründeki gibi olmadığı, büyük bir boşluk olduğu gözlenmektedir. Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerdeki ameliyathanelerle ilgili standart ve yönetmelikleri ivedilikle ele alıp çıkarması gerekmektedir. Bu kez hastanelerin ameliyathanelerinin ameliyat masasına yatırılması gerekmektedir. Masanın başında da Sağlık Bakanlığı, Makina Mühendisleri Odası, Tabipler Odası olmalıdır. Hastanelerin ameliyathanelerine, ameliyat yapılabilir veya yapılamaz karnesi verilmelidir" şeklinde konuştu.
Gürkan, Makina Mühendisleri Odası Samsun Şubesi sekretaryalığında, 30 Eylül-1, 2 Ekim 2005 tarihlerinde "I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongre ve Sergisi"nde "Tıbbi Müdahale Odaları, Yoğun Bakım ve Gözetim Odalarının İklimlendirilmesi" konusunu ele alacaklarını da ifade ederek, çözüm önerilerini ilgililere aktaracaklarını sözlerine ekledi.