Besinlerin içinde 8 binden fazla fitokimyasal madde bulunurken, çoğunun mekanizmaları hala yeterince bilinmiyor. Ancak son yapılan çalışmalar, bazı besinlerin sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez olduğunu gösteriyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Beslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, söz konusu çalışmaların sonuçlarıyla ilgili bilgiler vererek, sağlıklı yaşam için vazgeçilmez besinleri ve özelliklerini şöyle sıraladı:
"Ispanak ve yumurta sarısında bulunan madde, antioksidan özellik taşıyor. Bu madde meme ve akciğer kanseri riskini azaltıcı niteliğe sahip. Domates ve ürünlerinde, prostat kanserinden koruyucu özellik bulunuyor. Kolon kanserini de önleyen bu besinler kan şekerini, total kolesterol ve LDL kolesterolü düşürüyor. Bu nedenle haftada 10 porsiyon kadar tüketilmesi öneriliyor. Sebze ve meyvelerin günde 5-9 porsiyon tüketilmesi, bunun 3 porsiyonunun sebze olması gerekiyor. Turunçgillere, yeşil yapraklı sebzelere, domatese ağırlık verilmesini istiyoruz. Brüksel lahanasında ve diğer sebzelerde meme, prostat, kolon ve akciğer kanserinden koruyucu özellik bulunmaktadır. Lahanagillerin hepsi kansere karşı koruyucudur."
Turunçgillerde 2 aktif bileşen bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yücecan, bu besinlerin özellikle meme, karaciğer ve pankreas kanserinden koruduğunu kaydediyor. Yapılan son çalışmalara göre, turunçgillerin tip 2 diyabet, astım, katarakt ve romatoid artrit gibi hastalıklara karşı koruyucu özellik taşıdığını dile getiren Yücecan; elma, brokoli, marul ve narın ise HDL yükseltici, LDL düşürücü niteliğe sahip olduğunu ifade ediyor.
Yücecan; özellikle elmanın kabuğunda antioksidan özelliğin çok yüksek olduğunu belirterek brokolinin DNA temininde önemli rol oynadığını, narın ise kansere karşı koruyucu özellik taşıdığını ve kuvvetli bir antioksidan olduğunu ifade ediyor.
SOYA, KORONER KALP HASTALIKLARINDAN KORUR
Betakaroten içeren havucun pişirme yönteminin çok önemli olduğunu vurgulayan Yücecan; "Bu sebze sos ilave edilip açık ortamda uzun süre bekletildiğinde yüzde 75 oranında değer kaybeder. Salatasına ise muhakkak biraz yağ konulması gerekir" şeklinde konuşuyor.
Günlük beslenmede tahıl ürünlerinin doğal haliyle yer almasının önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Yücecan; sızma zeytinyağının LDL düşürücü, aktioksidan özelliği olduğunu belirtiyor. Yeşil, siyah çay, kakao ve kırmızı şarabın antioksidan olduğunu kaydeden Yücecan, besinlerin tüketilme şekli ve miktarı ile ilgili şu önerilerde bulunuyor;
"Yeşil ve siyah çayın demleme şekli önemlidir. Kaynamış suda 1-2 dakika bekletmek yeterlidir. Kakao-çikolata günde 48 gram tüketilmeli. Kırmızı şarap günlük beslenmede kadınlarda 1, erkeklerde ise 2 kadehten fazla alınmamalı. Soya, koroner kalp hastalıklarından korur. Günde 25 gram kadar tüketilirse ve diyet yapılarak doymuş yağ oranı da azaltılırsa koroner kalp hastalığı riski de azaltılmış olur. Koroner kalp hastalıkları konusunda yapılan bazı çalışmalarda, keten tohumu ve yoncanın da koruyucu özelliği fark edildi. Tabii tüketilen miktar önemli. Su ürünleri de koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu, zihinsel potansiyeli artırıcı özellik taşır."
Yücecan; soğan, sarımsak ve pırasanın kükürtlü besinler olduğunun altını çizerek, "Tansiyon düşürücü, kolesterol azaltıcı bazı çalışmalarda ise tümör geliştirici olarak gösteriliyor. Bu nedenle günde sadece 1 diş sarımsak tüketimini öneriyoruz. Karanfil, zencefil, anason, fesleğen, biberiye, zerdeçal, kırmızı biber, enginar gibi besinler farklı mekanizmalarla bizi kanserden korur. Koruyucu fizyolojik aktif bileşenleri vardır. Özellikle enginar, karaciğer sağlığı için önemlidir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, anlattığımız yararların ortaya çıkması için, kişinin ömür boyu bu besinleri sofrasından eksik etmemesi gerekir" tavsiyesinde bulunuyor.