Kişilerin başarılı, mutlu ve üretken olabilmelerinin en önemli gereklerinden biri olan mesleki doyumun, işin bireye sağladıklarının algılanmasıyla oluşan hoşnutluk duygusu olduğunu açıklayan Yıldırım, "Kişilerin motivasyon düzeyleriyle yakından ilişkili olan moral, iş doyumu ve beklenti gibi kavramlar günümüz toplumbilimlerinde yaygın olarak tartışılmaktadır. Yardıma gereksinimi olan kişilerle işleri gereği yüz yüze gelinen mesleklerde zaman zaman kişisel beklentiler karşılanamadığından tükenmişlik sendromuyla sık karşılaşılır. Meslek içi eğitimin kalitesinin arttırılması, iletişim, stresle başa çıkma ve yönetme becerileri açısından özel eğitim verilmesi, düzenli egzersiz gibi etkinliklere olanak sağlanması daha az tükenme, daha fazla iş ve yaşam doyumunu sağlayacaktır" dedi.
Sağlık alanının, yoğun stres yaşayan hastaya hizmet verme güçlüğünün yanı sıra bu alanda görev yapanların günlük çalışmalarında sık sık stres meydana getirici olaylarla karşı karşıya kalmaları nedeniyle diğer iş ortamlarından farklılık gösterdiğini kaydeden Yıldırım, "Acil servisler hastanelerin belki de stresi en yüksek olan bölümlerinden birisidir. Çünkü, ne zaman kaç hastanın hangi acil durumla geleceği hiç belli değildir. Hastanenin diğer servislerinde böyle bir olasılık sadece afet zamanında olasıyken, acil servislerde her zaman olağandır" diye konuştu.