Şahin: Cezaevi sayısı azaltılacak

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, cezaevi sayısının azaltılacağını açıklayarak, "Bu kapsamda 2007 yılında 46 ilçe cezaevi kapatılarak sayı bugün itibariyle 392'ye düşürülmüştür. 2013 yılına kadar ceza infaz kurumu sayısının 250'ye düşürülmesi planlanmaktadır" dedi.

Bakan Şahin, yargı bağımsızlığının yıllardır tartışıldığını ve son anayasa değişiklik hazırlığında yeniden bu konunun göndeme geldiğini belirterek, "Yeni bir anayasa hazırlığının gündemde olduğu bu dönemde hukuk devletinin temel taşlarından biri olan yargı bağmısızlığı ve bu bağlamda Yüksek Kurulun yapısı ile ilgili tartışmaların hükümetimiz döneminde giderilebileceğine olan inancımı vurgulamak isterim" dedi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda 2008 yılı bütçesi sürüyor. Komisyonda Adalet Bakanlığı ve bağlı kurumların 2008 yılı bütçesi ele alınıyor. Adalat Bakanı Mehmet Ali Şahin, Bakanlığının bütçe sunumundaki açıklamalarında bir ülkenin büyüklüğünün sadece ekonomisinin güçlü olması ile değil, aynı zamanda iyi bir adalet sistemine sahip olması ile mümkün olabileceğini belirtti.

Reklam
Reklam

"Hukuk devletinin başlıca amacı ve ideali adalete uygun bir hukuk sisteminin meydana getirilerek uygulanmasıdır" diyen Bakan Şahin, "Anayasamızda ifadesini bulan demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin tam olarak tesisi amacıyla, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, adalet hizmetlerinin çağdaş bir çalışma ortamında yerine getirilmesi, kaliteli bir yargı sisteminin sunulabilmesi için gerekli her türlü önlemi almak devletin temel hedefleri arasındadır" ifadelerini kullandı. Yapılan çalışmalara rağmen bütün sorunların çözümlenemediğini belirten Bakan Şahin, bundan sonra yapılacaklar arasında en önemli konunun sivil bir uzlaşma anayasası olduğunu belirtti. Hükümet programında bulunan hedeflerin gerçekleştirilmesi suretiyle milletin daha çok refaha, daha çok adalete, daha güçlü bir Türkiye'ye kavuşturulacağını kaydeden Adalet Bakanı, yargı sorunlarının başında ise mahkemelerin iş yükü fazlalığı olduğuna dikkat çekerek sorunları şöyle sıraladı: "Mahkemelerin iş yükünün fazlalığı ve yargılama sürelerinin makul süreyi aşması. Yargıya güvenilirliğin istenilen düzeyde bulunmaması, hakim, cumhuriyet savcısı ile diğer personel sayısının eksikliği, Personelin mali ve sosyal haklarının yetersiz olması, bazı alanlarda mevzuat karmaşası varken, kimi alanlarda mevzuat yetersizliği ve eksikliğinni devam etmesi, AB raporları ve 9. kalkınma planında da yer aldığı gibi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun geniş tabanlı temsil esasına dayanmaması, fiziki kapasite ve teknik alt yapı hizmetlerinin istenilen düzeyde olmaması ve hukuk devleti ilkesinin yeterince özümsenememesi."

Reklam
Reklam

Bakan Şahin, 58 ve 59. hükümetler döneminde başlatılan reform çalışmalarının hızla devam ettitireleceğinin altını çikerken, toplumsal açıdan yeni ve gelişmiş bir düzenin sağlanabilmesi için Türk Ticaret Kanunu'nun başta olmak üzere yeni bazı kanunların hazırlandığını, bunların bazılarının TBMM'de bazılarının da bakanlık ve Başbakanlıkta olduğunu kaydetti. Bakan Şahin şöyle konuştu.

"Bu kapsamda hukuk uyuşmazlıklarında dava açılmasından önce yahut davanın görülmesi sırasında, tarafları görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu surettle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış, tarafsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyadi olarak yürüten arabuluculuk faaliyetlerini düzenleyen 'Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı' hazırlanarak ilgili kurumlara görüşe gönderilmiştir." Bakan Şahin, bugün için adli yargı teşkilatının ülke genelinde 706 yerde 5 bin 626 mahkemenin bulunduğunu, bunların 5 bin 329'unun faaliyette olduğunu, Türkiye'deki icra dairelerinin sayısının ise bir 138, idari yargı hizmetlerinin ise 178 kurulu mahkemeden 156'sında hizmet verdiğini kaydetti. Bakan Şahin, ülke genelinde 14 bin 694 hakim ve Cumhuriyet Savcısı kadrosundan 10 bin 632'sinin dolu olduğunu, 4 bin 62 boş kadro olduğunu, ayrıca 37 bin 260 adliye personeli yasal kadrosunda ise 7 bin 996'sının boş olduğunu vurguladı. Bakan Şahin, konuşmasında şu rakamlara da dikkat çekti: "Halen ülkemizde 392 ceza infaz kurumu ve bu kurumlarda 78 bin 803'ü adli, 4 bin 249'u terör, 4 bin 151'i çıkar amaçlı suçlar olmak üzere toplam 87 bin 203 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır... Nüfus itibariyle Türkiye büyüklüğündeki İngiltere'de 139, Fransa'da 182, Almanya'da 248 ceza infaz kurumuna karşılık ülkemizde bu sayı 392'dir. İtalya'da 1986 yılında 700 civarında olan ceza infaz kurumu sayısı günümüzde 230'a indirilmiştir." Bakan Şahin, açıklamalarnıda uluslararası normlara uymayan, her anlamda kısıtlı küçük ilçe cezaevlerinin kapıtalacağını söyleyerek, "Bu kapsamda 2007 yılında 46 ilçe cezaevi kapatılarak sayın bugün itibariyle 392'ye düşürülmüştür. 2013 yılına kadar ceza infaz kurumu sayısının 250'ye düşürülmesi planlanmaktadır" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

CEZAEVLERİNDE EĞİTİM

Bakan Şahin, açıklamalarında cezaevlerindeki eğitim çalışmalarının sürdüğünü ifade ederek, "2007 yılında 856 hükümlü ve tutuklu ünivresite sınavına katılmıştır. Bunlardan 564'ü sınavı kazanmış olup, 488'i yüksek öğretim kurumlarına yerleştirilmiştir... İş yurtlarında 40'tan fazla iş kolunda faaliyetg österilmektedir ve bu atöylelerde sürekli olarak 10 bin civarında hükümlü ve tutuklu sigortalı olarak çalışmaktadır" dedi.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Konuşmasının son bölümünde yargı bağımsızlığına da değinen Şahin, demokratik ve sosyal bir hukuk devletinde yasama ve yürütme organlarının yanı sıra yarfı organının varlığının bireyin özgürlüklerinin ve toplumun temel değerlerinin koruyucusu ve teminatı olduğunu ifade eden Bakan Şahin, şöyle konuştu: "Yargının görevlerini gereği gibi yerine getirmesini sağlamak için diğer devlet organlarının müdahalesinin önlenmesi ve her türlü dış etkilerde karşı bağımsızlığa kavuşturulması zorunludur. Çünkü hukuk devleti yargının bağımsızlığı ilkesinin kabul edilip sağlamlaştırılması ölçüsünde geliştirilecektir. Parlamenter demokrasiyi benimseyen Anayasamızda yargının bağımsızlığını sağlamak üzere çeşitli mekanizmalar oluşturulmuştur. Böylece herhangi bir müdahale olmaksızın karar verme imkanı sağlamak amacıyla, yargının bağımsız ve hakimlerin de yalnızca hukuka bağlı olmaları, hukuk devletinin en önemli ilkesi olarak kabul edilmiştir." Bakan Şahin, yargı bağımsızlığının yıllardır tartışıldığını da hatırlatarak, "Bu bakımdan bir türlü dinmeyen bu tür eleştiriler doğal sayılmalı ve kamuoyunun yargı bağımsızlığı gibi çok önemli bir konuyla yakından ilgilenmesi toplumun demokratik değerlere sahip çıkmasının göstergesi olarak memnuniyetle karşılanmalıdır. Ancak bu konuda öne sürülen görüşler ve yapılan eleştirilerin haklılık derecesinin ve gerçeklik payının ne olduğu da her hangi bir ön yargıya kapılmadan mutlaka açıklığa kavuşturulmalı ve yapılması gereken düzenlemeler buna göre yapılmalıdır. Yeni bir anayasa hazırlığının gündemde olduğu bu dönemde hukuk devletinin temel taşlarından biri olan yargı bağmısızlığı ve bu bağlamda Yüksek Kurulun yapısı ile ilgili tartışmaların hükümetimiz döneminde giderilebileceğine olan inancımı vurgulamak isterim" dedi.

Reklam
Reklam