Şahin; “Ekonomik Ve Sosyal Destekle 40 Bin Çocuğu Ailesinin Yanına Gönderdik”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ekonomik gerekçelerle bakamadığı için çocuğunu bırakan ailelere verdikleri...

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ekonomik gerekçelerle bakamadığı için çocuğunu bırakan ailelere verdikleri ekonomik ve sosyal destekle 40 bin çocuğun tekrar ailesinin yanına gönderildiğini söyledi. Aile temelli çocuk politikasını çok önemsediklerini belirten Şahin, “Eğer aileler yoksulluktan dolayı çocuklarını bırakmak zorunda kalıyorsa ekonomik destek vererek çocukları ailelerin yanına göndermeyi sıcak bir yuvayı çok önemsedik. Şuana kadar 40 bin çocuğumuza ekonomik ve sosyal destekle kendi ailesi yanına gönderdik. Çocuklara sevgi ve muhabbeti yuva sıcaklığını alacağı ve kendini güvende hissedeceği ortamları oluşturmalıyız." dedi. Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Eğitim Politikaları ve Araştırmaları Derneği'nin işbirliği ile 21.Yüzyıl Dünya Çocuk Eğitimi Zirvesi düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda düzenlenen zirvenin açılışına Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Metin Doğan ve Eğitim Politikaları ve Araştırmaları Derneği Başkanı Mürşid Ekmel Aybek katıldı. Yurtiçi ve yurtdışından katılan bilim adamlarının katılımı ile yapılan zirve 10 aylık bir süre sonunda gerçekleştiriliyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Metin Doğan, üniversitelerin topluma hizmet etme fonksiyonuna uygun olarak bu zirveyi gerçekleştirmeye hedeflediklerini söyledi. Doğan, zirve ile sadece hizmet anlamında değil bilimsel anlamda da bir kazanım elde etmeyi hedeflediklerini belirtti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, özellikle inanç değerlerimize bakıldığında çocuk yetiştirme bir medeniyet projesi olduğunu söyledi. Medeniyetin ve geçmişin çok iyi planlanması gerektiğini vurgulayan şahin, “Bakanlık olarak hem geçmişten aldığımız güçle, hem inancımızın bize verdiği doğrularla, çünkü İslam uygarlığının özellikle çocuk gelişimine verdiği öncelik, bir annenin bir babanın çocuğa vereceği en büyük hediyenin o çocuğun terbiyesi olduğunu gösteren ve bunu anne babanın sorumluğunda olduğunu ve 21. yüzyılda bunun ne kadar zor olduğunu görüyoruz. Buralarda doğrularımız ve istikametimizi çok iyi belirlemeliyiz. Bakanlık olarak biz büyük bir aileyiz ve hiç kimsenin kaybolmasına izin vermeyiz dedik. Önce çocuk dedik.” şeklinde konuştu. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün devlete emanet eden çocukların yetimlerin kimsesiz çocukların güven ve mutluluk içinde yaşaması için çaba sarf ettiklerini belirten Şahin, “Aile temelli çocuk politikasını çok önemsedik. Eğer aileler yoksulluktan dolayı çocuklarını bırakmak zorunda kalıyorsa ekonomik destek vererek çocukları ailelerin yanına göndermeyi sıcak bir yuvayı çok önemsedik. Şuana kadar 40 bin çocuğumuza ekonomik ve sosyal destekle kendi ailesi yanına gönderdik. Biz ne kadar iyi şartları sağlarsak sağlayalım inanıyoruz ki fıtrat doğuş tek başına fiziki ihtiyaçlar tek başına barınma izin şartları oluşturmak yetmiyor. Çocuklara sevgi ve muhabbeti yuva sıcaklığını alacağı ve kendini güvende hissedeceği ortamları oluşturmalıyız.” şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından Bakan Şahin’e zirveye katılımından dolayı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Metin Doğan tarafından plaket takdim edildi. "ÜSTÜN ZEKALI YERİNE ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLAR TABİRİNİ KULLANACAĞIZ" Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, uzun bir süredir Türkiye’de belli alanlarda belli başarıları olan çocuklar için üstün zekalı tabiri kullanıldığını söyledi. Belli başarıları olan çocuklar için kullanılan 'üstün zekalı' tabirini yanlış bulduklarını belirten Avcı, “Bu çocuklar arası bir hiyerarşi ima ediyor. Bu etiket öncelikle bu etiketi yapıştırdığımız çocuklarımız yaralıyor. Çocuklarımız bu etiketi taşımakta çok zorlanıyor. Çünkü her yaptıkları işte onlara sen üstün zekalısın diye sansürler uygulanıyor ve giderek o çocuklarda bir davranış tutumu haline geliyor. O etiketi yapıştırdığınız aileleri yaralıyor. Aileler çocuklarını nasıl yetiştireceklerini ve onların arkadaşları ile nasıl ilişkileri düzenleyeceklerini bilemiyorlar. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde özel yetenekli çocuklar için bir program vardı. Bazı veliler protesto gösterileri yaptı. Orada taşınan döviz ve pankartlar vardı. Bunların bazılarında dehalar burada Milli Eğitim Bakanlığı nerede gibi. Bunlar çocuklarımızı nasıl yaraladığımızın somut örneği. Bu tabir yerine özel yetenekli çocuklar tabirini her çocuğun özel bir yeteneği var onun için üstün zekalı falan değil özel yetenekli çocuklar tabirini kullanmayı öneriyoruz ve tercih ediyoruz." şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından Nabi Avcı’ya zirveye katılımından dolayı plaket takdim edildi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz