Şahin'e şiir yazdı: 'Kurbanam kalın kaşına'

İçişleri Bakanı Şahin hakkındaki gensoru önergesinin görüşmelerine Sırrı Süreyya Önder'in konuşması damga vurdu.

AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Ulus'ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak, ''CHP'nin Cumhuriyet mitingleri özlemi bir kez daha depreşmişti. Ama burada bir eksikleri vardı, artık onlara destek olan oligarşik bürokratları arkalarında yoktu'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler sırasında BDP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, ironik ve esprili bir konuşma yaptı.
Açlık grevindeyken memleketin halini düşündüğünü ve kendilerinde bir nedamet hasıl olduğunu ifade eden Önder, ''Sayın İçişleri Bakanı'nın bugüne kadar aldığımız günahları için özür diliyoruz'' dedi.
Şahin için yazdığı ''Kurbanam kalın kaşına, taç yakışan başına/ Bir gün görmesem ey İdris Naim, yanarım ataşına'' methiyesini okuyan Önder, Bakan Şahin ve Genel Kurul Salonu'ndaki milletvekillerini güldürdü. Şahin'in varlığının bütün yurttaşlar için büyük bir umut kaynağı olduğunu dile getiren Şahin, ''Çünkü herkes 'Sayın Şahin İçişleri Bakanı olduysa ben de her şey olabilirim' duygusu veriyor. Bir cumhuriyetin bunu başarmış olması az bir şey mi?'' dedi. İllerin düşman işgalinden kurtuluşu törenlerinde temsili düşman kuvvetlerinin yenilgiye uğratıldığını anlatan Önder, şöyle konuştu:
''İçişleri Bakanlığı da bu Cumhuriyet Bayramı'nı böyle bir etkinlikle kanunileştirmek istemiştir. Ne kötülük var bunda? Temsili düşman olarak da CHP'lilerden daha münasibini zor bulursunuz. Çünkü BDP'lilerin temsiliyeti kalmamış, direkt düşman oldukları için geriye siz kaldınız. Diyarbakır'da pahalı TOMA'lardan özel karışımlı sular evlerin içine sıkılıyor. Hangi CHP belediyesi, vilayeti böyle bir hizmet yaptı? Asıl gensoru verilecek olan sizsiniz.''
**''CHP'ye yakışmadı''**
AK Parti Grubu adına konuşan Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Ulus'ta bir gençlik derneği tarafından yapılmak istenen yürüyüşe kanunsuz olduğu gerekçesiyle Ankara Valiliği tarafından izin verilmediğini anımsattı. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin de basın açıklaması yapacağını açıkladığını anlatan Ersoy, Türkiye'nin değişik yerlerinden toplanılarak Ulus'tan Anıtkabir'e yürüme şeklinde basın açıklaması olamayacağını söyledi.
CHP'nin bu noktada ortaya çıktığını ifade eden Ersoy, ''Kaosu, hükümete karşı sivil itaatsizlik fırsatını görerek, Genel Başkan'ın ağzından 'biz de orada olacağız' açıklamasıyla bütün teşkilatları Ankara'ya çağırıyor'' dedi. CHP'nin alternatif kutlama yapmak istemesi halinde istediği meydanı seçebileceğini ve devletin de o yeri kutlama için vereceğini dile getiren Ersoy, şunları söyledi:
''Devlete hiç sormadan, bütün milletin kullandığı caddeleri saatlerce istila etmeye kalkışan derneklerin peşine takılıp gitmek size yakışmadı. CHP'nin Cumhuriyet mitingleri özlemi bir kez daha depreşmişti. Ama burada bir eksikleri vardı, artık onlara destek olan oligarşik bürokratları arkalarında yoktu. Onun için umduklarını bulamadılar.''
Ersoy, bayramı siyaset ve hükümet karşıtlığı için kullanmak isteyen, Atatürk'ü de bayrağı da istismar ederek siyasi rant elde etmek isteyenlere prim vermediklerini belirtti. CHP'nin kanunsuz toplantıya katılarak, Ulus'ta toplanan halkı da riske attığını ve suç işlemeye teşvik ettiğini savunan Ersoy, CHP'lilerin Ankaralılar'ın hakkına saygı göstermediğini, emniyet mensuplarının görevlerini yapmasına engel olduğunu söyledi. Ersoy'un bu sözlerine CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.
Mehmet Ersoy, AK Parti'nin Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklamak bir yana, bu bayramları devletin milletiyle bütünleşerek kutlamasını sağlamaya çalışacak anlayışın partisi olduğunu vurguladı.
AA