Sahte fakülte ile dolandırma iddiasına yanıt

Aralarında Yargıtay üyeleri, savcı ve MİT mensubu çocuklarının da bulunduğu 120 öğrenci yurtdışında çifte diploma vaadiyle kandırıldığı iddilarının gerçeği yansıtmadığı açıklandı.

Kosova’daki European Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi arasındaki protokole aracılık ettiği öne sürülen Yalçın Koçak konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
"Balkan University, Avrupa üniversitelerinin kapılarını en uygun şartlar dahilinde Türk öğrencilere açma hedefiyle 2004 yılında yola çıkmış bir kuruluştur. Kuruluşundan bu yana, başta Bulgaristan olmak üzere, Balkan devletlerinin köklü üniversitelerinden yüzlerce gencimizin mezun olmasına, Avrupa Birliği ülkelerindeki ticari ve akademik sektörlerde rahatça iş bulmalarına, özellikle de ülkemizdeki kaliteli insan kaynağı kapasitesinin zenginleşmesine destek vermektedir.
Kâr amacı gütmeyen bir vakıf mantığıyla çalışmakta olan Balkan University, bugün neredeyse her biri bir AB üyesi durumunda olan Balkan ülkelerinde, en iyi maddi şartlarla ve AB standartlarında eğitim fırsatları oluşturmakta ve Türk gençlerinin yararına sunmaktadır.
Kuruluşumuz bir konsorsiyum şeklinde işlemektedir. Balkan University şemsiyesi altında, bölgenin önde gelen devlet ve özel üniversitelerinin akademik programları, eğitim işbirliği anlaşmaları sayesinde adaylara sunulmaktadır. Balkan University çatısı altındaki program çeşitliliği giderek artmaktadır. www.prizrenhukuk.eu sayfamızdan.
\*\*EPU'nun görünmeyen kurucusudur.(Bulgarın hasmane tutumunu çekmemek için.)
Bir yıllık eserimiz, onlarca iftira ve karalamalarla 2. yılına giriyor. YÖK'ün ağır ve hantal bürokrasisinde bekliyor, bekletiliyor. Türkiye'nin aleyhinde ki AİHM deki davalarının toplam tutarı 70 milyar eurö. Bu davaların kaymağını içerideki Rum hakimlerle kumpaslı yine rum avukatlar ordusu yiyor. Kimin umurunda. Türkiye Üniversitelerinden yetişmiş Avukatlarımızın diplomaları bu mahkemelerde kifayetsiz kalıyor. Bu programla Avrupa Eğitim Alanından Diploma aldıracağımız ve bu davaları sahiplendireceğimiz çocuklarımızında önü kesiliyor.Kime hizmet ediyor bu gecikmeler ?
07.03.2012 Tarihinde YÖK genel evraktan iki dosyamızda numara aldı. 1. dosyamız Senato kararlı açılışımıza havi olan 19649.. 2. dosyamız, bize kolaylık bahanesiyle istenen, süratle yürütüleceği belirtilen dosyamız, 19650 gelen evrak numarası aldılar. Burada uyutma ve Evrak dolandırma, işi çözümsüzlüğe götürme manevralarının MİLADI başlıyor.
Priştina Büyükelçiliği, YÖK, Yurtdışı Türkler ve Akraba toplululkları dairemiz ve tabi ihbar teşkilatımız bu projeye karşı elinden gelen dezenformasyonu yapıyor, yazılardan anlıyoruz. Fakat yine de Senato kararlarımızı kadük edemiyorlar.
BU İKİNCİ DOSYAMIZ ÇOK SÜRATLİ İŞLEME ALINIYOR, 12.03.2012 de Kosova dan da yerel Akreditasyon getirin diyerek, Kosovadan başka hiç bir yerde geçmeyen 3. diploma verme şartına sığınıyor. Yani ipe un seriliyor. Birinci dosyadan hala ses yok..
Biz EPU olarak Avrupa eğitim alanındayız. ENQA kalite kalibrasyon kurumunun kontrolu altındayız. Kıta Avrupasında imza koyan her devlette education center açıp yerel otoriteye sadece bilgi vermekle mükellefiz, böyle bir şarta gerek yok dediysek de, lafımızı dinleyecek makam bulamadık.
\*\*Biz bir Avrupa Birliği Üniversitesiyiz;AB Sözleşmeleri bize kıta Avrupasında yerel otoriteye haber vermek suretiyle kampüs açma imkanı veriyor. Hukuki bir okulumuz var, hizmet aldığımız bir firmamız var, vergilerimizi düzenli ödüyoruz,Bulunduğumuz Prizrene katkımız tartışılmaz.Eğitim Bakanlığı faaliyetlerimizden haberdar ve memnun.
\*\*Yasal oturma izinleriniz bu kampüs üzerinden alınmış, kimlikleriniz oluşturulmuş, Çağı gelmiş çocuklarımızın askerlik tecili konusunda Büyükelçilik illede akreditasyon diyerek YÖK'le ağız birlikteliği yapmış, biz de Diplomalarınızı imza edecek Rektörlüğümüzün olduğu Sofya Büyükelçiliğimizden tecillerin yapılmasını talep etmişiz. ASAL'a yazılmış, cevabı beklenmektedir.
\*\*Başkim Hisari Miloseviç döneminin Radyo Televizyon Müdürüdür.UÇK karşıtı bir adamdır.Sevilmemektedir, bir çok işimiz bu gerekçeyle engellenmiştir. Ayrıca okulun müdürü değil hizmet aldığımız firmanın müdürüydü.Başarısız oldu, istifa et dedik dinlemedi, işten attık. Sizleri okul ve Program hakkında iftira ve karalamalarına kullanarak;toplum psikolojisinde özel yetiştirilmiş bir eleman olduğunu vede bunun ilmini aldığını kanıtladı.
\*\*Şeref, haysiyet, Mevla korkusu bilmeyen bu adamın başlattığı fitne Ankara Savcılığına kadar giden süreci başlatmıştır.(Savcılık sabıka kaydım ektedir. yalan ve iftira kokan 8 dolandırıcılık haberleri yayından kaldırılmıştır,ilgilisini bulacağız,ceza davamızı da açacağız.)
\*\*YÖK'ün ağır ve ÖSYM'yi kazanamamış öğrenciler için isteksiz tutumu, bu konuyu aşması gereken AÜHF'ce de anlaşılıyor ki aşılamamış,Problemin tek dayanağının bürokratik mekanizmalardaki takdir yetkisinin süresi içerisinde kullanılmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ortada ne bir yalan ne de dolandırıcılık gayesi vardır.
\*\*Öğrencilerimiz haklı olarak AÜHF'nin Protokollara uymasını ve akademik desteğinin devamını arzu etmektedir. Aldığımız karar gereği Akademik destek devam da edecektir.
\*\*Okuduğunuz bölüm ve özel program sayesinde Türkiye Üniversitelerine rahatlıkla yatay geçiş yapabiliyorsunuz. Demek ki dolaylı da olsa bir denkliğiniz var, ortada değilsiniz.
\*\*Bu yıl öğrencilerimizi YÖK'ün STS kapsamında alıyoruz.
\*\*Kosovadan da YÖK'ün 2. müracaat dosyamız için istediği Akreditasyon şartını sağlama çalışmalarımız devam ediyor. Bunun da zaman içinde aşılacağını ve STS ye de gerek kalmayacağını biliyoruz.
\*\*Okulunuz açık, herkes görev başında. Bu hafta sınav sonuçlarınız ilan edilir. Geçen, Kalan, devam eden, ayrılan belli olur. Yolumuza devam ederiz.
\*\*Üniversitelerin yatay geçiş yönetmeliklerini iyi okuyun, şartları sağlayın. YÖK'ün koyduğu tahdit kalksın ikinci sömestre sizleri buraya ben taşıyayım. Sizler benim Gözdelerim olduğunuzu da sakın unutmayın. Biz sizleri vakıf üniversiteleri gibi görmüyoruz. Bilgiyle donanımlı, yarını taşıyacak istikbal olarak kabul ediyoruz....Prizren dönüşü tekrar yazışacağız, konuşacağız.Yalçın KOÇAK".
**EPU Başkanı Toshko Krastev tarafından yapılan açıklama ise şöyle:**
Sayın basın mensupları, bazı çevrelerin bilerek veya bilmeyerek, iki saygın yükseköğretim kurumu olan European Polytechnical University (Bulgaristan) ve Ankara Üniversitesi (Türkiye)’nin yerleşik imajlarına gölge düşürecek tutumlar sergilediklerine şahit olmaktan büyük üzüntü duyuyoruz. Bu çevreler, iki tanınmış kurumun verdikleri eğitimin niteliği hakkında asılsız söylentilerin ve yanlış bilgilerin yayılmasında rol oynamaktadırlar. Bu konuda gerçeği açıklamayıgörev biliyoruz:
1. İki üniversite arasında 11 Ağustos 2011 tarihinde bir işbirliği protokolü imzalanmıştır. Bu protokol, Kosova Cumhuriyeti’deki eğitim merkezimizde verilecek “Hukuk” programı için karşılıklı olarak onaylanmıştır.
2. Program, her iki üniversite adına, akreditasyon için YÖK’e gönderilmiştir ve işlemler devam etmektedir.
3. Öğrenciler programınşartları konusunda aşağıdaki şekilde bilgilendirilmişlerdir:
- programın YÖK tarafından onaylanmasını takiben, hazırlık senesinden muafiyet ve başarılıolunan tüm sınav sonuçlarının kabulü
- onay sürecinin gecikmesi veya onay alınamamasıhalinde, öğrencilerin, EPU’nun Kamu Yönetimi programında eğitimlerine devam etmeleri.
Onay sürecinde gecikme doğacağı bilgisinin alınmasının hemen ardından, öğrenciler bu şartlar hakkında tekrar bilgilendirilmişlerdir.
European Polytechnical University’nin, öğrenciler için bir diğer fırsat oluşturmak amacıyla, Avrupa Hukuku alanında bir program daha hazırlamakta olduğunu da belirtmek isteriz.
Yukarıda bahsedilen konuya ilişkin olarak, iki kurumun yerleşik imajlarına ve öğrenci kabul sürecine karşı her türlü spekülasyon her iki üniversitenin çıkarlarına zarar vermektedir.
Bu türden söylentilerin ve adaletsiz yaklaşımların sürdürülmesi , haklarımızı yasal çerçevede savunma için sebep teşkil edecektir.
Böyle provakatif girişimlerin Bulgaristan ve Türkiye arasındaki iyi eğitim ilişkilerine zarar veremeyeceğine inanıyoruz.
TOSHKO KRASTEV
EPU Başkanı
Bulgaristan Cumhuriyeti