Kastamonu’nun Tosya ilçesinde kendilerini jandarma olarak tanıtıp, “Kocan cinayet işledi” diyerek yaşlı çifti ağına düşüren dolandırıcılar, çiftin Hacca gitmek için biriktirdiği 100 bin TL değerindeki ziynet eşyasını alarak kayıplara karıştı.
Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Bayat köyünde yaşayan Muammer Kapan’ı telefonla arayan bir şahıs, kendisini jandarma komutanı olarak tanıttı. Şahıs, Muammer Kapan’a eşi Hüseyin Kapar’ın ilçede yaşlı bir kadını öldürerek altınlarını çaldığını söyledi. Eşinin cinayet işlediğini duyan Muammer Kapan’ı ağına düşüren şahıslar, daha sonra evine geleceğini ve ziynet eşyalarını kayıt altına almaları gerektiğini söyledi. Daha sonra jandarma kıyafetleri ile eve gelen iki şahıs, evdeki 100 bin TL değerindeki para ve ziynet eşyasını alarak kayıplara karıştı. Şahısların gitmesinden bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Muammer Kapan, büyük şaşkınlık yaşadı. Komşularının haber vermesi üzerine eve gelen Hüseyin Kapar, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine eve gelerek incelemelerde bulunan jandarma ekipleri, şahısların yakalanması için çalışma başlattı.
Hacca gitmek için biriktirdikleri para ve ziynet eşyalarını dolandırıcılara kaptırdıkları için büyük hüzün yaşadıklarını belirten Muammer Kapan, “Eşim Hüseyin Kapan arabanın muayenesini yaptırmak için ilçe merkezinde bulunan muayene istasyonuna gitti. Ben de ev işlerini yapıyordum. O anda telefon çaldı ve karşımdaki kişi kendisinin Jandarma komutanı olduğunu ve Muammer Kapan, Gülsüm Kapan ve Hüseyin Kapan ile ilgili konuşmak istediğini söyledi. Hane halkının hepsinin ismini tek tek söyledi. Hatta benim ismim erkek ismi olduğu halde, ‘Muammer Teyze nasılsın’ diye sordu. Daha sonra eşim Hüseyin Kapancı’nın şu an ilçede işlenen yaşlı bir kadın cinayeti olayına karıştığını kayınınla birlikte jandarma merkezinde tutularak ifadelerinin alındığını söyledi. Yani benim kocam Hüseyin Kapancı yaşlı bir kadını öldürerek ölen kadının altınlarını almış’’ dedi.
“Kendisini Jandarma olarak tanıtan o kişi bana, ‘kocanın üzerinde ölen kadının altınları bulundu’ dedi. Fakat kocan bunların kendi altını olduğunu söylüyor. Bu iş mahkemeye ve avukata giderse, ‘en az 1 yıl kocan cezaevinde kalır, şimdi sen evde bulunan altınları benim göndereceğim iki jandarmaya teslim et ki biz her iki altını karşılaştıralım. Kocanın doğru söylediği ortaya çıksın’ dedi. Telefonda bu şekilde konuşurken bir anda kapıya jandarma elbiseli iki kişi geldi. Kapıyı açmamla beni kolumdan tutarak içeri aldılar. Biri sağ tarafımda biri sol tarafımda beni sıkıştırarak altınların nerede olduğunu sordular. Ben korkudan ne yapacağımı şaşırdım. Bir an canımı alacaklarını zannettim. Ben zaten korkudan bayılmak üzereydim, ne yapacağımı şaşırdım ve altınları koyduğumuz gizli yerden çıkararak kendi ellerimle bu iki kişiye verdim. Altın ve para olan çantayı alan bu iki kişi, hızla evden çıkarak az ileride bekleyen arabaya binip gittiler. Daha sonra aklım başıma geldi ama iş işten geçmişti. Hemen kocam Hüseyin’i arayarak olayı anlattım ve dolandırıldık dedim” diye konuştu.
Altınları verdiği için pişman olduğunu ifade eden Kapan, “Kocam dolandırıldığımızı jandarmaya söylemiş. Tosya jandarması hemen köye geldi ve bizim ifademizi alarak ilçenin giriş ve çıkışlarını kontrol etti. Jandarma 3 gün boyunca her gün köye gelerek bize yardımcı oldu. Dolandırıcıların yakalanması için devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz. Biz yandık, başkaları yanmasın. hiçbir güvenlik görevlisi vatandaştan maddi bir talepte bulunmaz biz bunu öğrendik ama geç öğrendik’’ şeklinde konuştu.
(İHA)