Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)- BURSA'da, lise mezunu olmasına karşın sahte üniversite diploması ile açtığı 'Kekemelik ve Konuşma Bozuklukları Merkezi'ne gelen hastaları, iyileştirme vaadiyle dolandırmakla suçlanan Emre Nuri Korkut'un (40) tutuklu yargılanmasına başlandı. 33 kişiyi dolandırmaktan 335 yıl hapsi istenen Korkut, "Gelen kişilerin öncelikle sordukları soru doktordan ziyade, 'düzelecek miyim?' sorusuydu. Hastaları en az 1 hafta deneme süresine alıyordum. Sürecin sonunda ‘devam etmek istiyor musunuz?' diye soruyordum. Gelen müşterilere 'profesörüm' demedim; 'Emre Hoca' olarak tanıttım" dedi.
Azerbaycan Üniversitesi'nden mezun olduğunu, Pennsylvania Üniversitesi'nden de Kekemelik ve Dil Patolojisi üzerine sertifikasının bulunduğunu belirterek hastaların güvenini kazanmaya çalışan Emre Nuri Korkut, geçen şubat ayında Şehreküstü Mahallesi'ndeki iş yerine yapılan operasyonla gözaltına alındı. İş yerinin tabelasında 'Dil terapisti Prof. Dr. Emre Nuri Korkut' yazan, internette konuşma bozukluklarına ilişkin videoları bulunan Korkut'un, lise mezunu olduğu belirlendi. Ruhsatı bulunmayan kliniğinde ise sahte diplomalar, profesörlük ve doçentlik unvanı belgeleri ele geçirildi. Sevk edildiği mahkemece önce serbest bırakılan Korkut, savcılığın itirazı üzerine tutuklandı.
Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan Korkut'un, 33 kişiyi tedavi ederek iyileştirme vaadiyle dolandırdığı belirtildi. 'Dolandırıcılık' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 335 yıl hapsi istenen Korkut'un, dolandırdığı 33 kişiden 9'u da duruşmada hazır bulundu.
'PROFESÖRÜM DEMEDİM'
Savunmasında suçlamayı kabul etmeyen Emre Nuri Korkut, şöyle konuştu:
"Benim merkezimde asla sağlık engeli olan veya hastalıkla beraber kekeleyen birisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu durum, profesör olmayı gerektirmemektedir. Gelen kişilerin öncelikle sordukları soru doktordan ziyade, 'düzelecek miyim?' sorusuydu. Hastaları en az 1 hafta deneme süresine alıyordum. Sürecin sonunda ben onlara soruyorum, 'devam etmek istiyor musunuz?' diye. Burada da herhangi bir senet veya sözleşme yoktur. Ödeme yapmama şansları her zaman vardır. Dolayısıyla ödemelerini, istedikleri zaman da yapabilirler. Kaşemde adım açıkça yazmaktadır. Banka sliplerinde de adım var. 'Profesör' ibaresi yoktur. Ben gelen müşterilere 'profesörüm' demedim; 'Emre Hoca' olarak tanıttım."
Sanık Korkut, sosyal medyada yer alan ve konuşma bozukluğu olan hastaları tedavi ettiğine ilişkin videoları kendisinin yüklemediğini ileri sürdü. Yurt dışında eğitim aldığını; ancak denklik için Türkiye'de başvuruda bulunmadığını iddia eden Korkut, "Ben suçsuzum. Bana gelen hastalar aldıkları eğitimin işe yaradığını söylemiştir. Ben kimseyi dolandırmadım. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
'İLK GÜN ÜCRET İSTENDİ'
Duruşmada dinlenen müştekilerden Abdurrahman Bestaş, “Kendisi senet istemediğini ifade etti. Benim elimde senetler var. Herkesten senet istendi. '3 gün deneme' gibi bir şey dedi. Öyle bir şey yok, ilk gün ücret istendi. 'Şu hesaba para yatıracaksınız, sonra ben sizi tedavi edeceğim' dedi. Ayrıca bu alanda profesör olduğunu söyledi. Üç taksitle, 3 bin lira ödedim. Şikayetçiyim" diye konuştu. Diğer müştekiler de sanığa profesör olduğunu düşündükleri için güvendiklerini, bu nedenle tedavi olmaya gittiklerini; ancak rahatsızlıklarında bir iyileşme olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, sanık Emre Nuri Korkut’un tutukluluk halinin devamını, eksik evrakların ve gelmeyen müştekilerin dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
FOTOĞRAFLI