Sahura ne zaman kalkılacak oldukça merak ediliyor. Mübarek Ramazan ayı, bu çarşamba gecesi başlıyor. Yani 15 Mayıs Salı akşamı ilk teravih namazı kılınacak. Ve Salı'yı 16 Mayıs Çarşamba gününe bağlayan gece imsak vaktine göre sahura kalkılacak. 2018 Ramazan imsakiyesi diyanet kaynaklı olarak haberimizde. Aşağıdaki resme tıkladığınızda açılan sayfada bulunduğunuz ilin seçimini yaparak imsak ve iftar vakitlerini öğrenebilirsiniz. İşte 2018 Ramazan imsakiyesi...
İmsakiye, sadece Ramazan aylarında gündeme gelen bir çizelgedir. Bütün namaz vakitlerini içeren Ramazan imsakiyesi için aşağıdaki resme tıklayıp açılan sayfadan şehir seçimi yapmanız gerekmektedir. 2018 Ramazan imsakiyesi verileri, Diyanet İşleri Başkanlığı kaynaklıdır.
ORUCUN ÖNEMİ
Oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir. Diğerleri şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek ve hacca gitmektir. Oruç sözcüğü dilimiz İslam ile birlikte Farsça rocik sözcüğünün Türkçeleşmesi ile geçmiştir. Günlük anlamına gelir. Oruç Kur'an'da savm ve sıyam olarak geçer.
Oruç, Hicretten sonraki 2. yıl gelen şu ayetle farz kılınmıştır. “Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183)
Kur’ân-ı Kerîm’de önceki toplumlara da orucun farz kılındığına dikkat çekilmiş, orucun amaç ve hükümleri açıklanırken “ittikā” fiili kullanılmış, oruç yasaklarına uymanın Allah tarafından çizilen sınırlara riayet anlamına geldiği ifade edilmiştir (Bakara 2/183, 187). Bütün bunlar ve anılan fiilin Kur’an’daki kullanımları göz önüne alındığında orucun Allah’a kul olma bilincine varılabilmesi, mümine yaraşmayacak hal ve davranışlardan sakınılması ve kulluğun belirli bir disipline bağlanması açısından vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu anlaşılır. Âyette bir yandan belirli durumlarda orucun ertelenebileceği veya fidye ile telâfi edilebileceği bildirilirken öte yandan, “Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır” açıklamasıyla zarara yol açmayacağı anlaşılan hallerde orucun büyük bir fırsat olduğu ve bunu kaçırmamak için ortaya konan iradenin büyük bir değer taşıdığı belirtilmektedir. Daha sonraki âyette de Allah’ın insanlar için zorluk değil kolaylık murat ettiği, oruçla ilgili hükümlere riayetin, doğru şekilde kulluk edebilmenin yollarını göstermesine karşılık Allah’ı tâzim ve O’na olan şükran borcunu ödeme gayreti içinde olma anlamı taşıdığı ifade edilmiştir.
Oruç, ibadetleri değerli kılan ihlâs özelliğini en çok yansıtan bir ibadettir. Çünkü bir kişinin oruçlu
olup olmadığını ancak Allah ile kendisi bilir. Oruç, Yaratıcı ile kul arasındaki sevginin doruğa ulaştığı, her türlü gösteriş ve riyanın en az karıştığı kalbî bir ibadettir. Çünkü kul, oruçta Rabbi ile baş başadır.
İFTAR DUASI
Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım. Senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım. Sana sığındım. Senin rızkınla orucumu açtım. Hamd olsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete.
Eyy bağışlaması bol Rabbim. Beni, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter. AMİN.
RAMAZAN'DA İBADET ve TEFEKKÜR
Ramazan ayı çok faziletli ve kutsî bir aydır. Ramazan ayı on bir ayın sultanıdır ve fazilet bakımından diğer aylardan üstün tutulmuştur. Ona bu fazilet ve kutsiyeti kazandıran şey hiç şüphesiz ki o ay içerisinde inmeye başlayan yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerîmdir. Kur'an-ı Kerim'in inzali Allah'ın insanlığa en büyük lütfu ve nimetidir. Bundan daha büyük bir lütuf ve nimet düşünülemez. Çünkü Kur'an'ın hidayeti sayesinde insanlar küfürden imana, sapıklıktan hidayete, karanlıktan aydınlığa, cehaletten ilme, zulümden adalete kavuşmuşlardır.
Kıyamete kadar insanlığa yol göstermek üzere gönderilmiş bulunan Kur’an-ı Kerim, Ramazan ayı içerisinde Kadir gecesinde Peygamber Efendimize indirilmeye başlanmıştır.
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.” Bakara, 2/185
Ramazan mukabele ayıdır. Mukabele, Kur'an’ı bir kimsenin yüzünden veya ezbere okuması diğerlerinin de onu Kur'an’dan veya ezbere takip etmesi veya dinlemesidir. Mukabele geleneği Sevgili Peygamberimiz ile Cebrail (a.s.)’ın uygulamasına dayanır. Vahiy meleği Cebrail (a.s.), her yıl Ramazan ayında Sevgili Peygamberimizle buluşur, karşılıklı olarak birbirlerine Kur’an okurlardı. Ramazan’da camilerimizde ve evlerimizde okunan mukabele ve Kur’an hatimleri Cebrail as. ile Peygamber Efendimiz (s.a.s.) arasında yapılan mukabele uygulamasının bir devamıdır.