Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, bakanlık olarak özerk federasyonların içişlerine karışmadıklarını belirterek, "Beklentimiz, spor alanında her türlü şaibeden uzak bir yönetim anlayışının sergilenmesidir" dedi.
Şahin, Anavatan Partisi Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 31. maddesinin, ilgili bakanlığın, kurum üzerindeki gözetim ve denetim yetkisini tanımladığını hatırlattı.
Bakan Şahin, bu yetkinin, "Federasyon'un başta milli ve milletlerarası müsabakalar olmak üzere bütün faaliyet ve işlemleri, spordan sorumlu Devlet Bakanlığı'nın gözetim ve denetimine tabidir. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, görevi başında kalmasında sakınca görülen Federasyon Başkanı veya Federasyon Yönetim Kurulu hakkında karar alınmak üzere, Spordan Sorumlu Bakan, Genel Kurul'u olağanüstü toplantıya çağırır" şeklinde düzenlendiğini bildirdi.
Spordan sorumlu devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak, kişisel bir tercihle, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nu olağan ya da olağanüstü toplantıya çağırmasının mümkün olmadığını kaydeden Şahin, "Bakanlık olarak biz, özerk federasyonların içişlerine karışmıyoruz. Tek beklentimiz, spor alanında her türlü şaibeden uzak bir yönetim anlayışının sergilenmesidir. Şahıslarla ilgili değiliz. Sayın Ulusoy hakkında 'Türkiye Futbol Federasyonu'nca açılmış davalar varken, aday olmasının şık olmayacağını düşünüyoruz' demiştim. Bu açıklama, taraf olduğumu değil, ancak sorumluluk mevkiindeki bir kamu görevlisinin bu sorumluluğuna gösterdiği özen ve dikkat olarak değerlendirilmelidir"dedi.
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, herhangi bir bakanın ya da başbakanın direktifleri doğrultusunda rapor hazırlayabileceğini düşünmenin, bu Kurul'da görevli müfettişlere büyük haksızlık olduğunu ifade eden Bakan Şahin, "Başbakanlık Teftiş Kurulu, ilgili bakanlığın istemi ve Başbakanlık'ın onayıyla teftiş görevine başlar ve incelemenin sonucunu, ancak ve ancak teftiş edilen kurum ve kuruluşun yahut olayın unsurlarının yasal mevzuata uygunluğunu belirler" görüşüne yer verdi.