“Sakarya'da 25 bin patlamaya hazır bina var, bir depremde Van’ı aratır”

Adapazarı İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar, şehirde meydana gelebilecek muhtemel bir depremin...

Adapazarı İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar, şehirde meydana gelebilecek muhtemel bir depremin can ve mal kaybı bakımından Van depremini aratacağını söyledi.

Gürpınar, yaptığı açıklamada, yerel yöneticiler başta olmak üzere tüm yetkili kurumları göreve çağırarak “Halkın güvensiz yapı taleplerine siyaset veya ticaret uğruna asla izin vermeyin. Bilime karşı gelmeyin. Teknik elemanların sözlerini yabana atmayın. Aksi halde Van’ı arar hale geliriz.” dedi. Sakarya’da 5- 6 katlı binaların olası depremler için sorun teşkil ettiğinin altını çizen Gürpınar, “2007 yönetmeliğinin istediği maddeleri sağlamayan bu yapılar tehlike arz ediyor. 20-25 bin civarındaki bina patlamaya hazır birer bomba ve bu bombayı imha etmeliyiz. Ayrıca Sakarya’daki orta hasarlı konutların yıkımı konusunda sorunlar var. İlgili idarenin izni dahilinde belediye veya valilik nezdinde ruhsatlar veriliyor. Böyle tehlike arz eden binalara ruhsat verenler sorumlu tutulmalılar.” ifadesini kullandı.
Her zaman ‘deprem değil, binalar öldürür’ diye feryat ettiklerini dile getiren Gürpınar, Van’da yaşanan depremin bunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Gürpınar şunları kaydetti: “Bana göre Van’da bilime karşı gelmenin bedelini ödedik. Binaları sağlam ve güvenli yapabilseydik orada can kayıplarını yaşamayacaktık. Van’daki deprem Sakarya’da meydana gelmiş olsaydı, yani şu pozisyonda depreme yakalansaydık, Van’daki sonuçları arar hale gelirdik. Bizdeki nüfus yoğunluğu ve yapıların sayısı Van’dan daha fazla, bunu göz önüne alırsak, böyle bir tahmin yürütmek hiç de yanlış olmaz. Van’da kamu binaları da büyük hasar gördü. Aynı depremi Sakarya’da yaşarsak Van’ı ararız. O pozisyona düşmemek için olası depremlere hazır olmak adına gerekli tedbirleri almamız gerekir.”

Reklam
Reklam

1999 DEPREMİNDEN DERS ALMADIK
1999’da yaşanan depremden gereken dersin alındığını söyleyemeyeceğini anlatan Gürpınar açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sakarya birinci derece deprem kuşağı üzerinde. 25-30 yılda bir deprem yaşıyoruz. Sakarya’da mevcut yapı stokumuzun iyileştirilmesi adına bir çalışma yapılmadı. Yapı stokumuz olası depreme potansiyel tehlike olarak karşımızda duruyor. İlimiz maalesef olası bir depreme hazır değil. Deprem olduktan sonra da afet nasıl idare edilecek o da belli değil. Örneğin Tabipler Odası Sakarya Şube Başkanı Dursun Bostancı’nın geçen gün yaptığı açıklama akıl almazdı. Sayın Başkan, 'Deprem olduğunda ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmiyorum' dedi. Bu endişe verici bir açıklama.”

"ELMAYA ÇÜRÜK MÜ DİYE BAKIYORUZ, BİNAYA BAKMIYORUZ"
Bina satın alırken veya kiralarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda da Gürpınar şu bilgileri verdi: “Bina satın alırken ya da kiralarken makyaja değil, yapıların güvenliğine dikkat etmeliyiz. İnsanlar elma alırken bile çürük mü diye bakarken, yıllarca oturacağı binanın güvenliğine maalesef bakmıyor. Bina satın alırken, ruhsatlı olup olmadığına, mühendis ve müteahhidinin güven veren kişiler olup olmadığına bakmak gerek.”
Türkiye’de yapı denetlemesi yapacak firmayı kişinin kendisinin seçtiğini ifade eden Gürpınar “Oysaki mal sahibi ile yapı denetim firması arasında ticari bir ilişki olmaması gerekir. Teknik elemanların da elemeden sonra bir belgeye sahip olması gerekir. Yapı denetimin bürokrasiden ziyade şantiyede gerçekleşmesi de ayrıca gereken bir başka durum. Bilim adamları depremi önceden tahmin etmenin yollarını arıyor, oysaki depremi önceden tahmin etmekten önemli olan başka bir şey var, depremi önceden tahmin etseniz de depremi önleyemiyorsunuz, önemli olan depreme hazırlıklı olmak.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

SİGORTA YAPTIRAN DA YAPTIRMAYAN DA AYNI KEFEDE
Zorunlu deprem sigortası yaptırmanın önemine de değinen Gürpınar, “Zorunlu deprem sigortası yaptırmak önemli, ancak maalesef insanlar buna rağbet göstermiyor. Çünkü deprem sigortası yaptıranla yaptırmayan devlet nezdinde aynı kefede görülüyor. Halbuki Deprem Afet Sigortası(DASK) yaptıranların diğerlerinden bir farkı olması gerekir." dedi.

"CİNAYET İŞLENİYOR, SORUMLULAR BELLİ"
Depremlerde meydana gelen can kayıplarını cinayet olarak yorumlayan Hüsnü Gürpınar, cinayetin sorumluluğuna ilgili ise şu yorumu yaptı: “Suç tek taraflı değildir. Mal sahibinden ilgili belediyeye, ustasından işçisine kadar bir sorumluluk zinciri var. Biz kendi adımıza üyelerimizi eğitmeye çalışıyoruz. Gelişmiş ülkelerde üniversitenin ve meslek odalarının hayır dediği bir yer imara açılamıyor, ama maalesef Türkiye’de bize görüş soran yok. Bu karar vericiler depremden sonra sorgulanırsa ve yaptırım içinde olunursa, kimse bu kadar rahat davranamaz. Sorumlulara gerekli ceza verilmedikçe de bu böyle devam edip gider.”

Reklam
Reklam

MÜTEAHHİTLİK MESLEĞİ SORGULANMALI
Türkiye’de müteahhitlik mesleğinin sorgulanması gerektiğini söyleyen Gürpınar, açıklamasını şöyle tamamladı: “Türkiye’de müteahhitlik mesleğinin tanımı yok. Bu meslekten çürük elmalar ayıklanmalıdır. Müteahhitlik mesleği maalesef her önüne gelenin yaptığı bir meslek haline geldi. Bu meslek disiplin altına alınmalı. Müteahhitlerin sicilinin tutulduğu bir müessese dahi yok. Bu işi gerçek anlamda yapanlarla yapmayanlar arasında haksız rekabet söz konusu. İnşaatın önemli sac ayağı müteahhittir. Saç ayakları sağlıklı işlemezse güvenli yapılar olmaz.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz