Kırmızı ete oranla daha az yağ içeren sakatatlar daha düşük kaloriye sahiptirler. Fakat kırmızı ete oranla daha fazla karbonhidrat içermektedirler. Mineral yönünden baktığımızda ise mineral madde içeriği ete göre çok daha yüksektir.
Vücut depo organları olması sebebiyle A vitamini, B grubu vitaminlerinden beslenme için esansiyel olan B1 (thiamine), B2 (riboflavin), niasin, folasin, B6 (pryodaksin) ve B12 vitaminleri ve mineraller yönünden oldukça zengin gıdalardır.
Örneğin böbrek tüketmek kanser riskinden uzaklaş demektir. B12 be B2 vitaminleri yönünden zengin olan inek böbreği yüklü miktarda selenyum da içerir. Bu da vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Uykuluk ise yüksek miktarda C vitaminine sahiptir. Ancak yağ oranı çok yüksektir. Sık tüketilmemelidir. C vitamini yönünden zengin olması demek çelik gibi bir bağışıklık sistemi demektir.
Hayvanların dışarıdan aldıkları tüm kimyasak maddeler metabolizmalarına girerek vücutlarında birikebilir. Bu birikme ise sakatatlarda olabilir.
Sakatatlar insan vücuduna zararlı olan virüsleri, parazitleri ve toksik öğeleri de depolama özelliğine sahiptirler.
Bazı sakatatlarda (akciğer, dalak, karaciğer) içi su dolu kesecikler olur. Keseciklerin kesilerek sakatatlardana ayrılması hastalık etmeninin yayılmasına neden olabilir! Bu sebeple kesinlikle kesecikler içeren sakatatlar tüketilmemelidir.
Sakatatları sık tüketmek kalp damar hastalıklarını tetikleyebilir çünkü kolesterol ve doymuş yağ içerikleri yüksektir.
Tüketilen sakatatın taze ve kesinlikle güvenilir yerlerden temin edilmesi gerekir. Aksi halde bu saydıklarımız gibi birçok hastalığa neden olabilirler.
Faydaları olsa da çok sık tüketmemeye özen gösterin. Ayda maksimum 2 kez tüketmek doğru olanıdır.