Kişiliğin oluşmasında en etkili dönemlerden olan 0-3 yaş aralığında ebeveynlerin bebeklerine karşı davranışları çok büyük önem taşıyor. Bu dönemde bebek anlamaz, unutur diye yapılan davranışlar ileride ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “En erken dönemde anne sütünü yeterli ölçüde alamamak, fiziksel temastan mahrum kalmak ve bu süreçte yaşanan olumsuzluklar ilerleyen zamanlarda birçok probleme sebep olabiliyor. Çocuklar kendilerini sakinleştiremiyor ve duygularını ifade edemiyor. Kaygı bozukluğu, stres yönetememe gibi sorunlara yol açabiliyor. Bu durumlar aynı zamanda olması beklenen güvenli bağlanma ilişkisini ve gelişimini de sekteye uğratabiliyor.” dedi.
Bugünden çok geriye gidildiğinde M. Ö. 350’de Aristoteles’in “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıp öğretmenlerini sinirlendiriyorlar” dediğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Aradan bunca zaman geçmesine rağmen bu döngünün hiç kırılmadığını ve değişmediğini fark edebiliyoruz. Bunun nedenlerini incelemeye başladığımızda kuşak farkları hiç değişmiyor. Bizler ne kadar içinde bulunduğumuz çağa adapte olmaya çalışsak da genelde kendi annemiz ve babamızla kendi çocuğumuz arasında sıkışıp kalabiliyoruz. Kuşaklar arasında önemli teknoloji farkları ortaya çıkıyor, sürekli kendini yenileyerek hayatımıza dahil oluyor. Bireyler aileler ve toplumlar her zaman hızlı bir şekilde uyum sağlayamıyoruz.” dedi.
Bebek, çocuk ve ergen ruh sağlığını etkileyen faktörlere de değinen Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “En erken dönemde anne sütünü yeterli ölçüde alamamak, fiziksel temastan mahrum kalmak, 0-3 yaş arasında altın dönem olarak belirlediğimiz bir süreç. Gelişim bu süreçte çok hızlı ilerliyor. Bu süreçte yaşanan olumsuzluklar ilerleyen zamanlarda birçok probleme sebep olabiliyor. Çocuklar kendilerini sakinleştiremiyor ve duygularını ifade edemiyor. Kaygı bozukluğu, stres yönetememe gibi sorunlara yol açabiliyor. Güvende olamama. Aslında en temel ve en yaşamsal gereksinimimiz. Güven duygusu sağlıklı bir şekilde oluşamadığından dolayı hem ebeveynlerine hem de dış dünyaya yönelik güven duygusu zedeleniyor” dedi.
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, içerisinde bulunduğumuz 21. yüzyıldaki savaş, göç, çocuk işçiler, şiddet, istismar, ihmal, ebeveyn çatışmaları ve akran zorbalığı gibi sorunların da çocuk gelişimi ve ruh sağlığını çok olumsuz etkileyen gelişmeler olduğunu kaydetti. Aydoğdu, çocuğun ruh sağlığını olumsuz etkileyecek bazı davranışlara da dikkat çekerek bunları kıyaslamak, etiketlemek, cezalandırmak ya da yalnız bırakmak, küçümsemek ya da aşırı övmek, korkutmak, tehdit etmek, sindirmek ve görmezden gelmek olarak sıraladı.