Saklı Şekerleri Bulmak

Sıradan bir gazlı portakallı içecek almışlar, kalabalık bir caddeye masa kurup plastik bardaklar koymuşlar. “Gönüllüler” bulup yoldan geçenlere içecekten dağıtmışlar.

Jonny Bowden, Dr ve Beslenme Uzmanı
Tanınmış bir dergi, yakın zamanda bir öykü için aşağıdaki numarayı hazırlamış. Sıradan bir gazlı portakallı içecek almışlar, kalabalık bir caddeye masa kurup plastik bardaklar koymuşlar. “Gönüllüler” bulup yoldan geçenlere içecekten dağıtmışlar.

Hikaye daha da güzelleşiyor.

“Gönüllüler” “Mango!” yazan tişörtler giyip içeceğin tadına bakanlara bunun yeni, ithal bir tropik içecek olduğunu ve şu an test için dağıtıldığını ve muhtemelen şişesi beş dolardan satılacağını söylemişler. Daha sonra da durumdan şüphelenmeyen insanlara yorumlarını sormuşlar.

Reklam
Reklam

Çoğu bayıldıklarını söylemişler.

Birçoğu rahatlıkla beş dolar vereceklerini söylemiş.

Az sayıdaki bir grup tadının çok güzel olduğunu ama pahalı olduğunu söylemiş.

Eski toprak P. T. Barnum buna bayılırdı; ama “sağlık ve enerji barları”nın pazarlamasını gözlemleseydi, hiç şaşırmazdı.

Mesela “granola barları”nı ele alalım. Bu bebeklerden birini, tanınmış bir kahve zincirindeki ahşap bir kutudan aldım. Barlar, sanki tatlı yaşlı bir teyze onları taze taze pişirmiş, mutfağında paketlemiş ve kamyonetiyle yöredeki markete dağıtmaya getirmiş gibi gösterecek şekilde sahte bir el yazısıyla etiketlenmişti.

Barın kendisinde kötü granola ve “sağlıklı gıda kokusu” vardı. Satıcı, bunun gerçekten sağlıklı bir atıştırmalık olduğu, az yağlı vs. olduğu konusunda beni ikna etti.


Kanıt A:
Bunlar içerikler: Şeker, yulaf ezmesi, dekstroz, buğday gevreği, kuru limon (sülfatlı), soya fasulyesi, fruktoz, mısır pekmezi, kısmen hidrojen fıstık yağı ve soya yağı, yağsız süt, badem, malt, sorbitol ve aroma.

Reklam
Reklam

Eğer bunu sağlık bar diye alıyorsanız, Brooklyn’de büyük bir köprü var, size onu göstermek istiyorum.

Üretici, kanunen muhteviyatı ürünün üzerine her içeriğin ağırlığını belirterek yazmak zorunda. Hangi içerik önce listelenirse bu, üründeki baskın maddedir. Yukarıdaki “sağlık barı”na dönecek olursak, zeka küpü olmaya gerek yok: Sıcak, yumuşak bir ambalajda şeker ve işlenmiş yağ yiyorsunuz. Ancak üreticiler kurnazdır. İnsanların, etiketleri okuyarak ürünlerde ne kadar şeker kullanıldığını öğrenecek kadar akıllandıklarını biliyorlar. Bu nedenle şöyle yapıyorlar: Ürüne farklı tipte bir sürü şekerden az az koyuyorlar. Böylece tek bir şeker ağırlığı nedeniyle üründeki baskın içerik olamıyor ama hepsini topladığınızda şeker diğer tüm içeriklerden ağır geliyor.

İşte şekerin pek çok “kılık değiştirmiş” halinden bazıları: Bal, dekstroz, fruktoz, mısır pekmezi, yüksek oranda fruktoz içeren mısır pekmezi, sorbitol, konsantre meyve suyu, galaktoz, kaltoz, polidekstroz, manitol, ksilitol, malodesktrin ve turbinado şekeri.

Reklam
Reklam

Yiyeceklerimizdeki yağ miktarına bakmakla o kadar meşguldük ki, yağdan gelen kalorilerin, daha kötüsüyle yer değiştirdiğini fark edemedik. Şeker ve vücutta şekere çabuk dönüşen şeyler, insülin seviyesini hızla yükseltir. Kronik olarak yükselen insülin, insülin direncine, obeziteye ve çoğu durumda da şeker hastalığına yol açar. Bu ülkede 60 milyon insanda şeker hastalığı görülmesine ve şaşkına dönmüş doktorların, 50’li, 60’lı ve daha ileriki yaşlarda görülen şeker hastalığını, yaşı 15 kadar genç olan çocuklarda görmesine şaşırmalı mıyız?

“Şeker yemediğinizi” sanıyorsanız, o etiketlere tekrar bakmanızın zamanı gelmiş demektir. Gerçekten sağlıklı olan yiyecekler; yetiştirebildikleriniz, toplayabildikleriniz, koparabildikleriniz, ya da avlayabildiklerinizdir. Doğal peynir, bir elma, ya da bir avuç çiğ yemişi “enerji bar”a her zaman tercih ederim.