Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen Regaip Kandili geldi. Bu özel günde, "Salavat nasıl getirilir?" sorusunun yanıtı araştırılıyor. Konuya ilişkin efendimiz şöyle buyurdu: "Kim bana salât ü selâm getirmeyi unutursa cennetin yolunu şaşırır." Peygamber efendimizin adının geçtiği anda getirilen salavat, kandil gibi özel günlerde de getirilir. İşte salavat okunuşu ve Türkçe meali...
Arapça'da salavat, salat kelimesinin çoğuludur. Dilimize ise namaz, dua olarak çevrilir. Salavat kelimesinin çevrilmesinde, Yüce Allah'ın ve meleklerin Muhammed'e namaz ya da dua etmesi inanç açısından uygun olmadığı için, ikincil anlamları olan selam, övgü, yüceltme (kutsama), rahmet, iltifat, ifadeleri kullanılır.
Hz. Muhammed'e (S.A.S) ve onun soyundan gelenlere (Ehl-i Beyt) saygı belirtmen için okunur. Yaygın olarak, "Allahüme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed ile Sallallâhu aleyhi ve sellem" ifadeleri kullanılır.
-Sallallahu aleyhi ve sellem, anlamı; Allah cc. ona salatu selam etsin.
-Aleyhisselam, anlamı; Allah ın selamı onun üzerine olsun.
-Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali muhammed, anlamı; Allahım! (peygamberimiz) Hz.' Muhammed' e ve aline (evladu iyaline) rahmet eyle.
-Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim, anlamı; Ey Allahım! Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, evladu iyaline, ashabına salatu selam eyle. (Rahmet et, selametlik ver.)
-Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhul' muk' adel' mukarrabe indeke yevmel' kıyameti, anlamı; Ey Allah' ım! Hz. Muhammed' e salatu selam et, ve onu kıyamet gününde sana yakın bir yere (makam-ı Mahmut' a) indir.
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:
"Yanında anıldığım kişi bana tam bir salât ü selâm getirmezse o benden değildir, ben de ondan değilim. Allâh'ım! Benimle alâkasını devam ettirenle Sen de alâkanı devam ettir. Benimle alâkasını kesenle Sen de alâkanı kes." (Deylemî, el-Firdevs, III, 634)
"Cimri, yanında adım anıldığı hâlde bana salât ü selâm getirmeyen kimsedir." (Tirmizî, Deavât, 100)
"Kim bana salât ü selâm getirmeyi unutursa cennetin yolunu şaşırır." (İbni Mâce, İkâmet, 25)
"Cenâb-ı Hakk'a yarın rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda bulunanlar bana çokça salât göndersinler." (Ali el-Müttakî, I, 504/2229)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir." (Tirmizî, Vitr, 21/484)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin. Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaştırır ve müşkilleri halletmek için yegâne bir vesiledir." (Kenzü'l-İrfân, 5)