Salgınla savaşan sağlıkçıların simgesi olmuştu! Yaşadıkları zorlukları böyle anlattı

Maske takmaktan yüzünde izlerin fotoğrafını sosyal medyadan paylaşınca salgınla savaşan sağlıkçıların simgesi olan hemşire Seher Altuncu, ‘Hemşireler Günü’nde yaşadıkları zorlu süreçleri anlattı. Altuncu, “İçeri girdiğimizde üzerimizde sadece N95 maske olmuyor, tulum, gözlük, siperlik takıyoruz. Bunlar maskeye baskı yaptığı için suratımızda iz çıkıyor. Bu durum aslında içerde zorlu bir süreç geçirmemize de neden oluyor. O kızarıklık ve baskıyı, eve gidince bile yüzümde hissediyordum” dedi.

Türkiye'de koronavirüsle mücadelede hastanelerde kurulan Covid-19 yoğun bakım servislerindeki sağlık çalışanları, gece gündüz özveriyle çalışıyor. Yoğun bakımda aileleri yanlarında olamayan hastaların yeme, içme gibi tüm ihtiyaçlarını da sağlık çalışanları karşılıyor. Sağlıkçılar, hastaları yaşama döndürebilmek için savaş verirken bir yandan da aralarında duygusal diyaloglar yaşanıyor. Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda görev yapan, yorucu geçen mesainin ardından taktığı maske nedeniyle yüzünde izler oluşan, bu sırada çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşınca büyük övgü alan hemşire Seher Altuncu, sağlıkçıların simgesi oldu.

Reklam
Reklam

‘ÇOCUKLARINA HASRET KALAN ÇOK HEMŞİRE VAR’

‘Hemşireler Günü’nde yaşadıkları zorlu süreçleri anlatan Altuncu, “Olumlu mesajların yanı sıra olumsuz mesajlar atanlar da oldu. Ama daha çok olumlu mesajları görmeyi tercih ettim. Takdir edenler, dualarını esirgemeyenler, evladının yerine koyup hediye göndermek isteyen insanlar oldu. Bu fotoğrafın simge olmasını kişisel olarak algılamıyorum. Aslında bu dönemde hemşireliğin ön plana çıkmasından dolayı çok mutlu oldum. O fotoğraf bence hemşirelerin, ne kadar fedakar ve vefalı olduğunu vurguluyor. Ben lisede de hemşirelik okudum, üniversitede de hemşirelik bölümünden mezun oldum. Her zaman insanlara yardım etmeyi sevdim. Bu nedenle hemşirelik benim için çok farklı, çok onurlu bir meslek olduğunu düşünüyorum. Hemşireler Günü, yıllardır kutlanıyor ama son 2 yıldır pandemiyle birlikte hemşirelik mesleği çok daha ön plana çıktı. Hemşirelik olmazsa, hastanelerde çoğu iş sekteye uğrayabilir. Bu dönemde fedakarlık yapan, ailesinden kendisini ayıran, çocuklarıyla arasına mesafe koyan ve hasret kalan çok hemşire var. Anne olup, çocuğunu riske atıp alana gidip, Covid’li hastanın yanına girdiler. Bu parayla yapılacak bir meslek değil, çok farklı bir meslek. Yoldan geçen birine ‘sana şu kadar para vereceğim, Covid hastalarının arasına girer misin?’ desen, çoğu kişi buna cesaret edemez” diye konuştu.

Reklam
Reklam

‘KURALLARA UYMAYAN İNSANLAR BİZİ YORUYOR’

“İçeri girdiğimizde üzerimizde sadece N95 maske olmuyor, tulum, gözlük, siperlik takıyoruz." diyen Altuncu, şöyle devam etti:

"Bunlar maskeye baskı yaptığı için suratımızda iz çıkıyor. Bu durum aslında içerde zorlu bir süreç geçirmemize de neden oluyor. O kızarıklık ve baskıyı, eve gidince bile yüzümde hissediyordum. Aslında o izler herhangi bir iz olarak görülmemeli, hepsinin altında hemşirelik mesleğinin özverisi görülmeli, ne kadar kıymetli bir iş yaptığımız görülmeli. O fotoğraftan sonra bana ‘acıyor mu’ diye soranlar oldu. Aslında sorulması gereken, ‘siz buna nasıl dayanıyorsunuz, nasıl katlanıyorsunuz, insanların yardımına nasıl koşuyorsunuz’ olmalı. Hastanede, Covid hastalarının yanında çalışmaktan hiç gocunmadım, bana hiç zor da gelmedi. Ama biz bu kadar uğraşırken, mücadele ederken hala koronavirüse inanmayan vatandaşlar var. Dışarıda gezenler, toplu bir araya gelenler halen oluyor, sosyal mesafeye dikkat etmeyen insanlar aslında bizi yoruyor. Hastanedeki çalışmamız bizim için yıllardır olan bir şey, diğer ülkelerin sağlık sistemi çökerken, biz ayakta durabildik. Bunda hemşirelik mesleğinin de çok önemli bir katkısı var.”

Reklam
Reklam

DHA