Salon çiçekleri oldukça çeşitlidir ve her birinin bakımı kendine göre farklıdır. Bazı çiçekler güneş ışığına maruz kalmak isterken bazıları karanlıktan hoşlanırlar. Bunun yanında toprak ve sulama ihtiyaçları da çiçeğe göre değişiklik gösterir. Salon çiçeklerinin yeterli düzeyde bakılıp bakılmadığı yapraklarının renginden kolaylıkla anlaşılabilir.
Bitkilerin genel bakımları kadar günlük bakımları da önemlidir. Günlük bakım rutinleri doğru olarak yapılan çiçekler daha iyi büyürler ve daha sağlıklı görünürler.
Çiçeklerin su ihtiyaçlarının mümkünse her gün, en fazla iki günde bir topraklarına bakılarak kontrol edilmesi gerekir. Suyu seven bitkilerin gövde ve yapraklarına bir sprey şişesi yardımıyla su püskürtülebilir. Bazı durumlarda verilen su saksının altında bulunan haznede toplanabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında özellikle su ihtiyacı az olan bitkilerde çürüme problemi olmaması için haznenin boşaltılması büyük önem taşır.
Çiçeklerin bozulup solan yapraklarını kontrol etmek için bahçe makası kullanılabilir. Çiçek üzerinde bulunan kötü görünümlü yapraklar temizlenmelidir. Yukarı doğru uzayan ve yaprakları eğilmeye yüz tutan çiçekler için tutunabilecekleri bir çubuk kullanılabilir. Salon çiçeklerinin günlük bakımlarının tamamlanması için aşağıdaki malzemelere ihtiyaç duyulur.
Su, bütün canlılar için olduğu gibi çiçekler için de vazgeçilmezdir. Ev çiçeklerinin suya olan ihtiyaçları mevsime ve ortama göre değişiklik gösterir. Genel olarak geniş gövdeli ve yapraklı olan ev çiçekleri daha çok suya ihtiyaç duyarlar. Küçük gövdeli ve küçük yapraklı çiçeklerin su ihtiyacı ise daha azdır.
Ortam sıcaklığı çiçeklerin su ihtiyacını doğrudan etkiler. Bu nedenle toprağın daha çabuk kuruduğu ve nem oranının daha fazla olduğu yaz aylarında çiçeklerin su ihtiyacı artış gösterir. Yaz mevsiminde havanın nem oranı yüksek olur, çiçekler yaprakları ve gövdeleri vasıtasıyla bu nemden faydalanırlar. Ancak bu durum ısıtıcı kullanılmayan iç mekanlar için geçerlidir. Isıtıcı kullanımı havadaki nemi kurutarak çiçeklerin su ihtiyacını artırır.
Çiçeklerin suya ihtiyaç duyup duymadığını anlamanın en kesin yolu toprağı kontrol etmektir. Toprak kontrolünde eğer kuru bir his oluşuyorsa çiçeğin sulanma vakti gelmiş demektir. Ancak fazla kuruluk gibi, çiçek toprağının fazla ıslak olması da su dengesini bozar.
Bütün ev çiçekleri için geçerli tek kural ise klorlu su kullanılmamasıdır. Klor, çiçeklerin başta kök yapısına zarar vererek kurumasına neden olan etken maddelerinden biridir. Bu sebeple sulama için içme suyu tercih edilebilir. Su ile ilgili ayrıntıda dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise suyun sıcaklığıdır. Oda sıcaklığındaki su, sulama için uygundur. Soğuk su çiçeklerin köklerinde şok etkisi yaratarak tahrip olmalarına neden olur.
Sulama sırasında farklı sulama kapları kullanmak, sulama işleminden daha fazla verim alınmasına katkıda bulunur. Menekşe gibi yapraklarına su değdirilmemesi gereken çiçekler için dar ve uzun uçlu sulama kapları daha uygundur.
Çiçeğin doğru biçimde sulanıp sulanmadığı, genel yapısına bakarak kolaylıkla anlaşılabilir. Kurumaya yüz tutmuş çiçeklerin ihtiyaç duyduklarından daha az miktarda suyla temas ettikleri söylenebilir. Bitki yeterli su almazsa büyümez ve gelişimini tamamlayamaz. Gereğinden fazla sulananlarda ise, toprakta bulunan havanın yerini suyun doldurmasıyla birlikte köklerin işlevlerini yerine getirmekte zorlanıp çürümesi problemiyle karşılaşılır. Köklerinden yeterli besini alamayan çiçekte de zamanla bozulmalar başlar. Öte yandan fazla sulanan toprağın vitamin ve mineral oranı da azalır. Bu da topraktan beslenen bitki için bir başka problemdir.
Çok fazla sulanan çiçeklerde kurumaya kadar giden sorunlar ortaya çıkabilir. Fazla sulanan çiçeklerinin saksı altlarının güzelce süzülmesi ve yeni sulama için toprağın bir parçanın kuruması gerekir.
Nem
Çiçeklerin bakımı sırasında dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise ortam nemidir. Ortamdaki nem oranı doğru bir şekilde ayarlanmazsa çiçeklerde deformasyon oluşabilir. Ortam nemi yeterli olmadığında çiçeklerin yaprak uçlarından başlayan bir kuruma problemi söz konusu olur. İç mekanda hava kurumaya başladığında camları açarak ortamın nemi artırılmalıdır. Eğer odaların nem oranı ayarlanamazsa çiçek, banyo ve mutfak gibi nem oranı daha yüksek olan bölgelere geçici olarak taşınabilir. Bütün çiçekleri aynı yerde bulundurmak ise en azından kendi alanlarında nem oranının artmasına neden olur. Çiçek yapraklarının nemini ayarlamanın bir başka yolu ise doğrudan sprey ile çiçeklere su püskürtmektir.
Gübreleme
Çiçekler gelişmek için besine ihtiyaç duyarlar. Bu besinler toprağın yapısında kendiliğinden bulunur. Ancak çiçek büyümeye devam ettikçe toprakta bulunan besinler azalır ve bunların takviyesinin sağlanması gerekir. Bunun için de hazır satılan çiçek besinleri kullanılabilir.
Genel olarak çiçekler için en doğru gübre verme zamanı mayıs ve haziran aylarıdır. Gelişimleri başlamadan önce gübrelenmeleri, büyümeleri sırasında gerekli olan besinleri almaları için önemlidir. Toprak değişimi yapılmış ise gübrelemeye gerek duyulmaz.
Çiçeklerin canlandırılması için ne yapılmalı sorusuna da gübre kullanımı yanıt olarak verilebilir. Mevsimden bağımsız olarak solan veya solmaya yüz tutan çiçekler için gübreleme yapılabilir.
Orkide gibi bakımı zor olan çiçekler için gübreleme daha sık yapılmalıdır.
Çiçek gübresi seçerken çiçeğin türüne uygun bir ürün kullanılmasına dikkat edilmesi gerekir. Aksi halde gübreleme safhasından yeterli sonuç alınamaz.
Toprak Değişimi
Salon çiçeklerinin çoğunda toprak değişimi için en uygun zaman bahar aylarıdır. Yaz gelmeden topraklarını değiştirmek çiçeklerin büyümeleri için gerekli olan toprak yapısını hazırlamak anlamına gelir. Bütün bir sene boyunca çiçek tarafından kullanılan mevcut toprak kalitesini yitirmiş olur. Bu nedenle toprağı değiştirmek çiçek bakımının önemli bir adımıdır.
Salon çiçeklerinin çoğu için hazır toprak karışımları satılır. Bu karışımların içeriğinde hangi bitkiler için uygun oldukları yazar. Bazı topraklar suyu daha fazla geçirir, bazıları ise suyu tutar. Böylece her çiçek için uygun bir toprak ortaya çıkar. Sukulent ve kaktüs türü çiçekler içinse bütün malzemeler ayrı ayrı satın alınarak toprak karışımı elde edilir.
Saksı Seçimi
Çiçeklerin kök yapıları bütün diğer özellikleri gibi farklılık gösterir. Bazı çiçeklerin kökleri derine doğru uzar, bazıları yayılır, bazıları ise kısa kalır. Ayrıca yine gövde kısımlarındaki yayılımlar da değişiklik gösteren unsurlar arasında bulunur. Saksı seçimini belirleyen en önemli unsur çiçeğin o anki saksısının büyüklüğüdür. Tercih, mevcut saksının bir numara büyüğünden yana kullanılmalıdır. Tabii bu durum çok fazla gelişen çiçekler için uygun değildir. Bazı çiçekler geniş saksıları sevmezler. Gövdelerinin etrafında birkaç parmak boşluk olması yeterli gelir. Geniş gövdeli salon bitkileri için ise büyük saksılar daha idealdir.
Tahliye deliklerinin ise saksının yapısına uygun ve suyu yeteri kadar dışarıya iletecek büyüklükte olması gerekir. Eğer bu şartlar sağlanmıyorsa saksıya ek delik açılabilir. Saksının altında ise fazla suyu tutan altlık olmalıdır. Altlık, sulama sırasında akan suyun zemine temasını engeller.
Işık
Salon çiçeklerinin çoğu, gün içerisinde sekiz saatten fazla ışık görmek isterler. Bazı çiçekler doğrudan ışık görmeyi tercih ederken bazıları ise ışığı direkt almayı sevmez. Üzerinde çiçek olan bitkiler güneş ışığını daha fazla sever. Tümüyle yeşil bitkiler güneş almayan noktalarda daha iyi gelişirler. Kaktüs ve sukulent türleri ise ışığa daha çok ihtiyaç duyarlar.
Çiçeklerin yapraklarında solgunluk varsa, özellikle bu solgunluk alt yapraklarda daha fazla ise bu durum, çiçeğin yeteri kadar ışık almadığı anlamına gelir. Üstte bulunan yapraklar arasında büyük boşluklar mevcutsa bu da çiçeğin ışık açısından yetersiz bir alanda olduğunun göstergesidir. Yeterli ışık almadığı düşünülen çiçek daha aydınlık bir alana taşınarak bu sorunun çözüme ulaştırılması mümkündür. Bunun tam tersi olarak çiçeklerin yapraklarında pörsüme ve kahverengi lekeler mevcutsa bu da çiçeğin fazla ışık altında kaldığının bir işareti olabilir. Çiçeğin yeri değiştirilerek bu sorun çözülür ve sararan yapraklar ana gövdeden budama yöntemi ile uzaklaştırılır.
Yaz başlamadan toprağı ve saksısı değiştirilmiş çoğu salon çiçeği için yaz mevsimi büyüme dönemidir. Doğru bir bakım uygulandığı takdirde bu mevsimi çok iyi değerlendirirler ve kışa büyümüş olarak başlarlar.
Salon çiçeklerinin yaz bakımında sulama büyük önem taşır. Bu mevsimde çiçeklerin toprağın daha çabuk kuruması sebebiyle düzenli olarak sulanmaları gerekir. Sulama için belirli bir rutin oluşturulması çiçekler için önemlidir.
Yaz mevsiminde toprağın kuru kalmamasına özellikle dikkat edilmelidir.
Yaz mevsimi çiçeklerin gün ışığından daha uzun süre yararlanma imkanı buldukları bir dönemdir. Çok fazla güneş ışığı sevmeyen çiçekler daha karanlık bölgelere yerleştirilerek yaz mevsimi geçirilebilir. Çiçek yapraklarında yanma sorunu oluştuğunda çiçeğin güneş ışığından rahatsız olduğu anlamı ortaya çıkar.
Sabahın erken saatleri ya da akşam serinliği sulama için en uygun zamanlardır. Hava sıcaklığının yükseldiği saatlerde çiçeklerin sulanması şok etkisi yaratacağı için tercih edilmez.
Salon çiçekleri kışın daha az suya ancak daha fazla ışığa ihtiyaç duyarlar. Günlerin kısaldığı, gün ışığından yararlanma saatlerinin daha düşük olduğu bu dönemde doğru bir yerleştirme ile ışık ihtiyaçları karşılanabilir. Bu nedenle iç mekanlarda pencereye yakın ve daha çok güneş ışığı alabilecekleri alanlar salon çiçekleri için daha uygun olabilir. Ancak burada da çiçeklerin doğrudan soğuktan etkilenmesinin önlenmesi gerekir. Pencere kenarları uygun olmaz. Özellikle küçük yapraklı ve çiçekli bitkiler soğuğa maruz kalarak bozulma eğilimine girebilirler.
Kış mevsiminde ortam havalandırmasının yeteri kadar iyi olması gerekir. Düzenli olarak her gün çiçeklerin bulundukları alanı havalandırmak yeterli olacaktır. Sulama ise yaz mevsimine göre azaltılabilir. Çiçeklerin toprağı kurudukça sulama yapılması yeterlidir.