"Saman Sıkıntısı Tohum Kaynaklı Değil"

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Atalay, saman sıkıntısının tohumculuk ile ilgili olmadığını, yem

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Atalay, saman sıkıntısının tohumculuk ile ilgili olmadığını, yem bitkileri ve buğday için yeterince tohum üretimi olduğunu bildirdi.

TSÜAB tarafından Antalya'nın Kundu bölgesindeki Rixos Lares Otel'de düzenlenen Ülkesel Tohumculuk Çalıştayı'na katılmak üzere Antalya'ya gelen TSÜAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tohumculuk ile ilgili kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen "GDO" tartışmalarını haksız bulduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam

Türkiye'de GDO'lu tohuma karşı bir hassasiyet olduğunu, ülkeye girişine izin verilmediğini kaydeden Atalay, "Herkes GDO'lu tohum konusunda rahat olmalı. Hiçbir GDO'lu tohum Türkiye'ye giremez, zaten Türkiye GDO teknolojisini de bilmez" dedi.

İddiaların aksine Türkiye'nin tohumda çok dışa bağımlı bir ülke olmadığına dikkati çeken Atalay, lahana ve havuç gibi bazı çeşitlerin üretiminin düşük olduğunu, ancak diğer ürünlerde yerli üretimin ağırlıkta olduğunu anlattı.

Türkiye'nin 2011 yılında 180 milyon dolarlık tohum ithal ettiğini, 120 milyon dolarlık da ihracat yaptığını bildiren Atalay, aradaki farkın giderek kapandığını vurguladı. Farkın oluşmasında tohumculuk sektörünün Türkiye'de yeni olmasının önemli payı olduğuna dikkati çeken Atalay, "Dünyada tohum üreten firmaların yaş ortalamaları 100 yıl. Bunlar arasında 150 yıllık olanlar da var. Bizde ise 25-30 yıllık bir-iki firmayı çıkardığınızda yaş ortalaması 5'lerde. Ama çok dinamik bir sektör var. Yeni Ar-Ge'ler var, ıslaha ağırlık veriyoruz. 2017 yılına geldiğimizde ithalat ve ihracatımız birbirini dengeleyecek" diye konuştu.

Reklam
Reklam

-"İsrail'e bağımlılık efsane, kısır tohum yok"-

Atalay, İsrail'in Türkiye'nin tohum pazarındaki payının çok düşük olduğunu belirterek, Türkiye'den İsrail'e çok yüksek oranda domates gibi çok sayıda sebze ürünü ihraç edildiğini anlattı. Atalay, şöyle konuştu:

"İsrail'in tohum pazarımızdaki payı çok düşüktür. İsrail ile ilgili söylenenler efsane. Biraz toplumda var olan antisemitizmden de kaynaklanıyor. İsrail küçük bir ülke ve onların ürettiği domates gibi belli tohumlar var. İsrail'e çok yüksek oranda domates gibi sebze ürünü ihraç ediyoruz. Orada işler Türkiye lehinedir. Söylentiler, bilgi eksikliğinden kaynaklanmakta."

"Kısır tohum" tartışmalarına dikkati çeken ve "Kısır tohum diye bir şey yok, tamamen yalan" diyen Atalay, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de hibrit tohumlar kullanıldığını, ancak hibrit tohum ekiminin ardından elde edilen tohumların ikinci yıl ekiminde, tohumların "standart tohum" grubuna girmesi nedeniyle veriminin düştüğünü, bunun da "kısır tohum" olarak anıldığını söyledi.

Reklam
Reklam

-Saman ithalatı tohum kaynaklı bir sorun değil-

Türkiye'nin sap, saman, yonca, fiğ gibi yaklaşık 50 milyon ton yeme ihtiyacı olduğunu savunan Atalay, bu konuda bir sıkıntı yaşandığını, ancak bunun tohum değil, mevsimsel şartlar kaynaklı olduğunu bildirdi.

Türkiye'de geçen yıl uzun bir kış mevsimi yaşandığını, ilkbahar koşullarının da olumsuz olması nedeniyle bitkilerin saplarının kısa kaldığını kaydeden Atalay, bu nedenle saman sorununun ortaya çıktığını söyledi. Fiğ ve yonca gibi yem bitkilerinin üretiminin daha fazla olması halinde bu sorunun yaşanmayacağına dikkati çeken Atalay, şöyle dedi:

"Saman sıkıntısında tohumculukla ilgili bir sorun yok. Yem bitkileri, buğday için yeterince tohum var. 2002 yılında 80 bin ton buğday tohumu üretilirken, bugün 410 bin ton üretiliyor. Verim artırmak için de yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Yeni tohumların birçoğu eskilerden daha fazla verime sahip. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'nin verim ortalaması 220 kiloydu, 270-280 kiloya çıktı."

Tohumculukta Türkiye'nin doğu ve güneyindeki ülkelerden çok daha üst düzeyde olduğunun altını çizen Atalay, Türki Cumhuriyetler ile Irak, İran ve bazı ülkelere ayçiçeği ve buğday gibi birçok tohum çeşidinin satıldığını bildirdi.

Reklam
Reklam

Atalay, tohumculuk sektörüne desteklerin yeterli olmadığını düşündüğünü belirterek, "Tohumculuk çok önemli ve yeni bir sektör. Sermaye ve Ar-Ge ihtiyacı var. Küçük ölçekli firmaların büyümesine ihtiyaç var. Bu nedenle tohumculuk sektörünün pozitif ayrımcılığa ihtiyaç var" diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: