Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Baytok, besin değeri yok denecek kadar az olan samanın aslında bir yem olmadığını belirterek, Türkiye gibi kaba yem üretimi düşük olan ülkelerin ise olmazsa olmazı olduğunu söyledi.
Baytok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de samanın geviş getiren hayvanlarda, özellikle de besi ve süt sığırlarında kaba yem ihtiyacını karşılamak için kullanıldığını kaydetti.
Hayvanın ne kadar kaliteli yem yerse yesin dolgu maddesi olarak kaba yeme ihtiyacı olduğunu ifade eden Baytok, şöyle devam etti:
"Kaba yem üretimi de maalesef ülkemizde çok çok düşük. Üretim düşük olduğu için çiftçi kaba yem ihtiyacını karşılayabilmek için bir takım yem benzeri maddelere başvuruyor. Bunların başında da saman geliyor. Saman aslında bir yem değil ama Türkiye gibi kaba yem üretimi düşük olan ülkelerin olmazsa olmazıdır. Bunun başlıca 2 nedeni var. Samanın yerini tutabilecek yem bitkilerinin Türkiye'de üretilmiyor olması. Bunların başında kuru yonca, korunga gibi baklagil kaba yemleri ile mısır, sorgum, sudan otu gibi slajlık bitkiler geliyor. Bu bitkilerin Türkiye'deki ekim alanı tüm tarım alanımızın yüzde 5'i kadar. Bu seviyeyi yükseltmek maalesef mümkün olmuyor. Oysa ki hayvanların kaba yem ihtiyaçlarının yeterli bir şekilde karşılanabilmesi için üretim alanının toplam ekilebilir arazi içinde en az yüzde 25-30 civarında olması gerekiyor. Bu oran hayvancılığı gelişmiş ülkelerde yüzde70'ler düzeyine bile çıkabiliyor."
Baytok, bu yıl Türkiye'de yemden bile sayılmayacak samanın da üretiminin düştüğüne dikkati çekerek, bunun nedeninin hububatın büyüme döneminde yeterince yağmur olmamasından kaynaklandığını kaydetti.
Yağmur yeterli olmamasına rağmen tahıl rekoltesinde çok fazla düşüş olmadığını ifade eden Baytok, tahılın sapının boyu yeterince büyümediğin için samanın fiyatının arpa, buğday ve yulaf fiyatlarını geçtiğini bildirdi.
-Saman ithalatı-
Baytok, samanın şu an Türkiye'ye gerekli olduğunu vurgulayarak, şunları anlattı:
"Saman ithal etmek pek akılcı bir iş değil. Saman yerine eğer bulunabilirse kuru yonca, silaj gibi kaba yemler ithal edilebilir ancak, bunun da maliyetleri yüksek olur. Çünkü, adı üstünde bu kaba yem. Koca bir gemiyi doldursanız da belli bir tonun üzerine çıkamazsınız. Nakliye maliyetleri yemin fiyatını katlar. Getirilmezse ne olur- Yem olmayınca yetiştiriciler hayvanları ellerinden çıkarmaya başlar. Kaba yem bir hayvanın olmazsa olmazıdır. Hayvanın günlük tükettiği yemin yarısının illa ki kaba yem olması gerekir."
Sığır ve koyun gibi hayvanların sindirim sistemlerinin insanların sindirim sistemlerinden farklı olduğunu belirten Baytok, "Bu hayvanların işkembeleri var. Örneğin 10 kuruşluk bir yem bu işkembede işleniyor ve 50 kuruşluk bir hale getiriliyor. İşkembenin çalışabilmesi için hayvanın tükettiği kuru yemin en az yarısının kaba yem olması gerekiyor. Hayvan yeterince kaba yem tüketmezse, asidoz, ketozis gibi metabolik hastalıklar ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz