Sami Bektaş: Ekonomimiz Kritik Bir Eşikte Ve Bu Eşik Tuzaklarla Dolu

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Yardımcısı Sami Bektaş, Türkiye’nin mevcut şartları iyi değerlendirip, iyi analizler yaparak ekonomiyi çok daha iyi noktalara ulaştırması gereken kritik bir eşikte olduğunu söyledi. Bu eşiğin tuzaklarla dolu olduğu uyarısında bulunan Bektaş, “Nitekim durum öyle bir noktaya ulaştı ki, sanırım 10 yıldır ilk defa hükümet, program dışında, oluşan bütçe açığını kapatmak için vergilere ilave ve zam yapmak zorunda kalıyor. Biz bu tarzı kötü anılarla hatırlıyoruz. Bu girdaptan bir an önce çıkmalıyız.” dedi.

Genel Başkanı Yardımcısı Bektaş, ASKON’un Karadeniz şubelerinin katılımıyla gerekleştirilecek “İş Geliştirme” toplantısı öncesi düzenlediği basın toplantısında, çeşitli konulurda değerlendirmelerde bulundu. ASKON olarak yaptıkları faaliyetlerin özünün; ‘küresel ve ulusal anlamda ekonomi okumaları yapmak ve bunun detay anlamını üyelerle, çevreyle paylaşmak ve bir sinerji oluşumunu sağlanmak’ olarak tanımlayan Bektaş, şöyle konuştu: “Yıl içine yayılmış tüm faaliyetlerimizin ruhu budur. Bugün de bunun için Trabzon’dayız. İnşallah burada geçireceğimiz 2 günümüz yine aynı amaca hizmet edecek ve bölgemiz insanıyla bu anlamda önemli bir paylaşım gerçekleştireceğiz.”

Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini de açıklayan Bektaş, 2012’nin son çeyreğine girilen şu günlerde, küresel ekonomide ciddi sıkıntılar ve riskler yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’nin ise göreceli olarak bu sıkıntılardan uzak bir noktada görüldüğünü anlatan Bektaş, “Bunu büyük ölçekte 2001 krizi ardından ödediğimiz büyük bedele ve onun ardından gelen tek parti iktidarının tutumuna borçluyuz. Hiç şüphesiz 2008 ‘e kadar devam eden küresel anlamdaki genel yükseliş trendinin bize de çok yardımcı olduğu bir gerçektir. Kamunun makro rakamlarının ve parametrelerinin iyi gözüküyor olması, hiç şüphesiz biz özel sektör için son derece önemlidir. Zira şunu çok iyi biliyoruz ki, kamuya rağmen özel sektörde sürdürülebilir iyi bir ekonomik performans göstermek söz konusu bile değildir.”

Şuanda Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla, büyüme, enflasyon ve istihdam rakamları ile borç yükünün iyi konumda olduğunu dile getiren Bektaş, ancak bu durumun ekonominin risklerden uzak bir düzleme yerleştiği anlamına gelmediğinin altını çizdi. Bu konuda halen yapılması gereken çok şeyin olduğuna işaret eden Bektaş, “Diğer ülkelerle kıyaslarken, bilmek gerekir ki batılı ülkelerin bir çoğu sıkıntılı ama parametrik veriler açısından bizden zaten çok ilerideler. Yani kıyas tam tutmayabilir. İyi konumdayız dediğimizde halen kişi başına düşen milli gelir rakamımızın 10 bin dolar olduğunu unutmamamız gerekir. Kriz içinde dediğimiz Avrupa’da bu rakamlar en az iki katı seviyede olmaya devam etmektedir. Ayrıca yapısal sorunlar dediğimiz konularda, bazı başlıklarda mesafe alamıyoruz. Kamunun müzmin açıkları aynı tarzda karakter ortaya koymaya devam ediyor. Yani ekonomi büyüdüğünde cari açık artıyor, küçüldüğünde bütçe açığı artıyor. Dış açık devam ediyor ve tasarruf açığı konusunda millet olarak performansımız düşük. Ortalama beklenti yüzde 25’ler seviyesi iken biz halen yüzde 13’ler seviyesindeyiz. Ayrıca henüz Türk ekonomisine bir karakter kazandıramadık.” ifadelerini kullandı.

EKONOMİMİZ KRİTİK BİR EŞİKTE

Bektaş, Türkiye’nin kamu ve özel sektörü ile mevcut şartları iyi değerlendirip, iyi analizler yaparak ekonomiyi çok daha iyi noktalara ulaştırması gereken kritik bir eşikte olduğunun altını çizdi. Bu eşiğin tuzaklarla dolu olduğunu uyarısında bulunan Bektaş, sözlerine şöyle devam etti: “Nitekim durum öyle bir noktaya ulaştı ki, sanırım 10 yıldır ilk defa hükümet, program dışında, oluşan bütçe açığını kapatmak için vergilere ilave yapmak ve zam yapmak zorunda kalıyor. Biz bu tarzı kötü anılarla hatırlıyoruz. Bu girdaptan bir an önce çıkmalıyız. 2012 büyümesinin yüzde 3’ün altına doğru kayacağı anlaşılmaktadır. 2012 ve 2013 için yüzde 5 hedefi konuyor. Bizim gibi ülkeler için bunlar da yetersizdir ama inşallah onları da yakalarız. İstihdamda yakalanan olumlu trendin de devamını diliyoruz.”

4+4+4 eğitim sistemi ile bir darbe düzeninin daha sona erdiğini belirten Bektaş, düzenlemenin sosyal boyutu bir yana, meslek liselerine getireceği fırsatların ekonomiye de ciddi katkı vereceğine ve ülke insanını daha nitelikli hale kavuşturacağına inandığını sözlerine ekledi.