Samsun'da Milli İradeye Saygı Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin "Bu süreçte Türkiye ekonomisi gücünü test

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin "Bu süreçte Türkiye ekonomisi gücünü test etti. Bu süreçte Türkiye demokrasisi gücünü test etti. Bu süreçte en önemlisi de kardeşliğimiz çok önemli bir sınavdan geçti. İşte bu kardeşlik. Bu çok önemli. Bu iktidarı yemeye Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmeyecek" dedi. Erdoğan, partisince Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda "Büyük Oyunu Bozmaya, Haydi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen Milli İradeye Saygı Mitingi'ndeki konuşmasında, Gezi Parkı odaklı olaylarda bazılarının "Polis şöyle kötü, böyle kötü" söylemlerinde bulunduğu hatırlattı. Başbakan Erdoğan, "Polis ne yapacaktı, temizlemeyecek miydi? Bu terör örgütleriyle iş birliği yapanların işgali altında mı kalacaktı buralar? Tabii ki polis görevini yaptı. Polisimize bu süreçte çok zulüm ettiler, çok üzerine gittiler. Hataları da yanlışları da olabilir, bunların üzerinde de zaten bakanlığımız gerekli çalışmaları yapıyor ayrı bir konu. Ama polisimize bu kadar vurmak, dünyaya polisimizi bu denli böyle şiddet içeren eylemler içerisinde olduğunu sunmak, göstermek ihanettir. Sen de yarın dara düştüğün zaman müracaat edeceğin polistir, 'Gel beni koru.' Başına bir şey geldiği zaman gideceği yer karakoldur, 'Gel beni koru.' 'Aman polis amca gel beni koru' yapacağın bu. Yani polisimiz olmadan mı bir devlet yöneteceğiz. Dünyanın neresine giderseniz gidin, her ülkenin güvenliğinde hele hele şehir güvenliğinde bir numara polistir. Sınır güvenliğinde askerdir" diye konuştu. -"Hala Genel Başkan olamadı, Genel Müdürlükte kaldı" Bütün televizyonlarda kasıtlı olarak CHP ve yandaşlarının polise saldırdığını ifade eden Erdoğan, "Bu polis bizim polisimizdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisleridir ve görevlerini yapıyor, yapacaktır" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Demokrasi diye yola çıktılar seçilmiş Hükümete en ağır hakaretleri yaptılar. Özgürlük diye yola çıktılar başörtülü kızların, esnafın Taksim'deki turistin, Taksim'deki vatandaşın özgürlüğünü elinden aldılar. CHP'yiz diye yola çıktılar, gittiler Türkiye'yi dünyaya şikayet ettiler. CHP'nin Genel Müdürü kalkmış, Almanya Başbakanı Merkel'e mektup yazmış. Kendi ülkesini oraya şikayet ediyor. Hala Genel Başkan olamadı, Genel Müdürlükte kaldı. Bu gidişle de zaten olmaya niyeti yok. Milletiyle konuşmak yerine gidiyor başka ülkelerin liderlerine ağlıyor. Türkiye düşmanı Esed ile nasıl işbirliği yaptıysa şimdi de gidiyor Türkiye'yi Avrupa'da istemeyenlerle işbirliğine hazır olduğunu ifade ediyor. Nerede Türkiye'nin aleyhine bir tezgah varsa inanın CHP'nin Genel Müdürü'nü o tezgahın üzerinde görürsünüz. Reyhanlı'da 53 kardeşimiz şehit oldu. Bu tezgahtan kim çıktı? CHP çıktı, CHP milletvekilleri çıktı. Bu genel Müdür'ün hiç sesini, soluğunu duydunuz mu, hissetiniz mi? Maalesef. Dünya bu 53 şehidimizle ilgili bir açıklama yaptı mı? Hiçbirinin sesini duymadık ama Gezi Parkı ile ilgili düğmeye basıldı ve hepsi yaygaralarını kopardılar." -"Milletin hesabı hukuk ve demokrasiyle sorulur" Reyhanlı'daki olayın farklı olduğunu, kimin kimlerle "el tutuştuğunun" belli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Benim orada 53 kardeşimi şehit edenler, CHP heyetini Şam'a götüren, Suriye'de ağırlayan, Suriye'de onlara rehberlik eden canilerdir " dedi. Hepsinin meydana çıktığını belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Hiç kimse merak etmesin, bu aziz millet Allah'ın izniyle sabırla, çünkü benim milletim sabırlıdır. Tüm bu ahlaksızlıkların, tüm bu hukuksuzlukların, bu hesabını mutlaka teker teker soracağız. Bu olayları başlatanlara, kışkırtanlara, bu olayları destekleyenlere benim milletim sandıkta gereken cevabı verecek, hesabı da soracaktır. Hiç kimsenin endişesi olmasın, milletin hesabı hukuk ve demokrasiyle sorulur. Kimin ne yaptığı belgeleriyle delilleriyle hepsi elimizde ve hepsini hukuka teslim ediyoruz, teslim edeceğiz. Bu oyunlar, bu tuzaklar, bu çirkin tezgahlar bizi yolumuzdan asla alıkoymayacak. Yıkılanın daha iyisini yapacağız, tahrip edileni daha güzel tamir edeceğiz." Türkiye'nin milli gelirini geçen 10,5 yılda üç katına çıkardıklarını bildiren Erdoğan, gelecek 10 yılda üç kat daha artıracaklarını söyledi. Türkiye'yi duble yol, hızlı tren hatları, havalimanları, barajlarla donattıklarını ifade eden Erdoğan, gelecek 10 yılda daha fazlasını yapacaklarını kaydetti. Yurt genelinde üniversitesi olmayan şehrin kalmadığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin ekonomisini IMF'nin boyunduruğundan, borç batağından kurtardık" dedi. -" Çıldırıyorlar" İktidara geldiklerinde IMF'ye 23,5 milyar dolar borç devraldıklarını hatırlatan Erdoğan, ödenen son taksitle Türkiye'nin IMF defterinin artık kapandığını belirtti. Merkez Bankası'nın kasasındaki 27,5 milyar doları 135 milyar dolara çıkarttıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: " Ama hazmedemediler. 'Nasıl 135'e çıkarırsın bunun inmesi lazım' dediler, tabii burada bir düşüş yaşadık. Ama Elhamdülillah bunlar çok düşüş değil düştüğü gibi yine çıkar. Niye? Artık yere sağlam basan bir Türkiye var. Tabii bunları en çok çıldırtan ne oldu? Bir yıllık kapasitesi yüz milyon yolcu olan bir havalimanı ihalesi yaptık. Bu havalimanı ihalesinde 49 milyar dolara bu havalimanı ihalesi gerçekleşti. 25 yıl işletecekler 25 yıl sonra devlete teslim edecekler. 2,5 milyar dolar 3. köprüyü yapıyoruz boğaza, bu da onları rahatsız etti. Aynı günlerde Japonya Başbakan'ı Türkiye'deydi oturduk, konuştuk 2. nükleer enerji santralinin imzasını attık, 22 milyar dolar. Bu da bunları rahatsız etti. Çıldırıyorlar, çıldırıyorlar. Türkiye 10 yıl önce böyle birşeyi konuşabilir miydi, böyle bir noktada olabilir miydi? Bunlar olunca bunlar rahatsız oluyor." -"Tüm dünyaya borç veren bir ekonomi inşa edeceğiz" Samsun'da hayata geçirilen bazı yatırımları da anlatan Erdoğan, yeni stadyum yapıldığını anımsatarak, "Herhalde Samsunspor da bir an önce çıkar, artık orada oynar. Samsun gibi büyük vilayete PTT ligi yakışmıyor. Hemen Süper Lig'e çıkması lazım. Onun için Samsun, takımına sahip çıksın" dedi. "Önümüzdeki 10 yılda inşallah IMF'ye değil tüm dünyaya borç veren bir ekonomi inşa edeceğiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Geçtiğimiz 10,5 yılda Türkiye'yi gelişmekte olan 20 ülke arasında en önlere çıkardık, önümüzdeki 10 yılda da inşallah dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri haline getireceğiz. Sadece yapıları, sokakları, caddeleri değil, Allah'ın izniyle kırılan kalpleri, sarsılan gönülleri de el birliğiyle tamir edecek, kardeşlik içinde geleceğe ilerleyeceğiz. Bu süreçte Türkiye ekonomisi gücünü test etti. Bu süreçte Türkiye demokrasisi gücünü test etti. Bu süreçte en önemlisi de kardeşliğimiz çok önemli bir sınavdan geçti. İşte bu kardeşlik. Bu kardeşlik, bu var ya bu, çok önemli. Bu iktidarı yemeye Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmeyecek." (Sürecek)

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz