Samsun'da Milli İradeye Saygı Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı odaklı olaylalarla ilgili "Farkına varamadığınız bir oyunda maalesef hepiniz birer gönüllü nefer olarak kullanıldınız ey gençler. Maalesef aldatıldınız, böyle bir olaya kurban edildiniz" dedi. Erdoğan, partisince Samsun'da düzenlenen Milli İradeye Saygı Mitingi'nde yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde, Türkiye'de 2 milyar 800 milyon ağacın toprakla buluşturulduğunu belirterek, bunun 2 milyarının fidan, 800 milyonunun ise 3 yaş ve üstü ağaç olduğunu anlattı. "Bunları biz diktik. Türkiye'nin tamamında bunları diktik. Sizin nerede bir dikili ağacınız var bunu söyleyin bakalım" diyen Erdoğan, "Bunların dikili ağacı yok ama biz bunları yaptık. Bu kardeşiniz İstanbul'a Belediye Başkanı olduğu zaman İstanbul susuzdu. Bilirsiniz siz İstanbul'u. İstanbul hava kirliliğinden geçilmiyordu. İstanbul çöp dağlarından geçilmiyordu" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Utanmadan, sıkılmadan bazı televizyon kanallarına çıkıyorlar. Kanlarında, genlerinde CHP olanlar bize çevrecilik dersi vermeye kalkıyorlar. Biz CHP'den aldık İstanbul Belediyesini. Çöp dağları vardı o zaman, kirli hava vardı, susuz İstanbul vardı. Bu CHP zihniyeti çöptür, kirlidir. Bu CHP zihniyeti susuzluktur, bu CHP zihniyeti hava kirliliğidir, bu CHP zihniyeti bereketsizdir. Çünkü CHP zihniyetinin olduğu yerde yokluk vardır. Burada yaşlı amcalarımız çok iyi bilir. Onların iktidar olduğu dönemlerde bu ülkede benzin kuyrukları vardı. Bu ülkede ekmek kuyrukları vardı. Bu ülkede yağ kuyrukları vardı. Şu anda genç, yirmi yaşındaki evlatlarımız, yirmibeş yaşındaki evlatlarımız bunları bilmiyor tabii. Onlar yokluğu yaşamadılar, onlar AK Parti iktidarındaki tokluğu gördüler, bolluğu gördüler. Onun için bunu birbirinden ayıramıyorlar. Şimdi bu tokluk, bu bolluk içinde maalesef oynanan tuzağı göremiyorlar. Ben o samimi gençlere de seslendim. Sizin bu iktidar döneminde alamadığınız ne, görmediğiniz ne? Bana istediğinizi söyleyin. İnanır mısınız söyleyemediler. Hatta içlerinde bir tanesi 'ben başörtü özgürlüğüne sizinle kavuştum' dedi. 'On yıldır yurt dışındaydım' dedi. 'Türkiye'ye sizden sonra döndüm' dedi. Bunu da söyledi. Ama bu ülkede başörtülü kızlarımız üniversizelere sokulmadı. Çıkmış bu sabah bakıyorum ki CHP'lileri toplamışlar bir araya özgürlükten bahsediyorlar. Ne özgürlüğü. Sizin olduğunuz yerde özgürlük olur mu?" Türkiye'de özgürlük mücadelesinin AK Parti iktidarıyla başarıldığını, halledildiğini vurgulayan Erdoğan, 26 maddelik Anayasa paketi için yapılan referandumunda, halkın yüzde 58 oy ile destek verdiğini ve özgürlük mücadelesinden galip çıktığını belirtti. Erdoğan, söz konusu mücadelede karşılarında CHP ve MHP'nin olduğunu, onlara rağmen millet olarak bu mücadeleden galip çıkıldığını bildirerek, "Şimdi millet olarak bir şeyi daha başaracağız" diye konuştu. -"Yakıp yıkanları, yağmalayanları afacan çocuk gibi gösterdiler" Alandaki bir pankartı okuduğunu belirten ve halka "Ben sizin sarraf olduğunuzu biliyorum. Sizler sarrafsınız. Bunu biliyorum" diye seslenen Erdoğan, şunları kaydetti: "Elinde molotof olan, taş olan teröristi bunlar sempatik gösterdiler ama benim Samsunlu bacılarım, Samsunlu ninelerim, bunlar Zahide ninenin kahramanca, mertçe haykırışını hiç dile getirmediler. Yakıp yıkanları, yağmalayanları afacan çocuk gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını, metanetini, milletin itidalini, vakarını hiç ama hiç söylemediler. Bu olaylar en başından itibaren çok büyük bir ilkesizlik, çok büyük bir art niyet üzerinden yürütüldü. Sürekli yalan söylediler. Sürekli manüpülasyon yaptılar. Sürekli yalan haber yayınladılar. Hakaret ettiler, sövdüler, hakkı çiğnediler, hukuku ayaklar altına aldılar. Kardeşlerim şimdi Taksim Meydanı'na bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu? Bir tane sipariş bikiniliyi Taksim Meydanı'na çıkarıyorlar. Niye? Tahrik etmek için. Bu toplumun sabrını taşırmak için, bu toplumun değerleriyle oynamak için bunu yapıyorlar." -"Yedirtmeyiz" yazılı paraşüt sürprizi Konuşması sırasında üzerinde "Yedirtmeyiz" yazan bir motorlu paraşütü miting meydanı üzerinde görünen Erdoğan, "Bu da Samsun'un sürprizi galiba. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bu mücadeleyi beraber yürüteceğiz. İnşallah sekiz ayımız var. Onlar her alanda çirkinlik sergilediler" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Düşünebiliyor musunuz? Zahide nineye 'Şu kalabalığın arkasına geç de sana oradan para versinler' dediler. Ama Zahide nine ne dedi? O duruş bambaşkaydı. O vakurdu. O dedi ki 'Ben bu devletin emekli bir memuruyum. Benim maaşım var, ben maaş alıyorum' dedi. Ben zannettim ki Zahide nine diyecek ki 'Benim sadakalarım sizi doyurur.' Zahide nine o duruşuyla hakikaten bambaşkaydı. İşte Zahide ninenin eli öpülür. Onların elleri öpülür. Çünkü biz Nene Hatunların terbiyesiyle büyüdük. Onların izinde büyüdük. O anaların eli de öpülür, ayaklarının altı da öpülür. İşte ben genç kızlarımıza diyorum ki sizin için örnekler onlar. Nene Hatunlar, Zahide Bacılar, Zahide nineler, onlar sizin örnekleriniz. Bu duruş çok önemli. Bu duruşta birlik var, bu duruşta beraberlik var, bu duruşta bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak var." -Türkiye'nin imajını, uluslararası gücünü gölgelediler, lekelediler" Bir CHP'linin 'Müftünün karısıyım' diyerek ortaya çıktığını, başına da örtü taktığını hatırlatan Erdoğan, "Aman bu oyunlara dikkat edin. CHP'nin geçmişinde bu oyunlar çoktur. Aman bu oyunlara gelmeyin" diye seslendi. Erdoğan, "Bunların nasıl gözlerinin döndüğünü, Sünni-Alevi gerilimi oluşturmak için her türlü provokasyonu yapan CHP milletvekilinden de gördük. Bunların nasıl çaresiz, nasıl çapsız olduklarını, polise bizzat küfreden, eylemde küfreden, gençlere para veren CHP milletvekillerini de gördük. Kardeşlerim, CHP bu." ifadelerini kullandı. Gezi Parkı odaklı olan ve üç hafta süren olaylarda faiz lobisinin, Türkiye'nin hasımlarının, rant lobisinin, Türkiye'nin rakiplerinin kazandığını vurgulayan Erdoğan, "Peki bu gösterilerde kim kaybetti? Tabii ki az da olsa Türkiye ekonomisi kaybetti, Türkiye'nin turizmi kaybetti, Türkiye'nin imajını, Türkiye'nin uluslararası gücünü gölgelediler, lekelediler" dedi. -"Türkiye'de özgürlük var zaten. Hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürlük var" Şu anda da aynı oyunun Brezilya'da oynandığına dikkati çeken Erdoğan, "Semboller aynı, afişler aynı, Twitter, Facebook aynı, uluslararası medya aynı. Aynı merkezden idare ediliyorlar. Türkiye'de başaramadıklarını şimdi Brezilya'da başarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Oyun aynı oyun, tuzak aynı tuzak, maksat aynı maksat" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de, ağaç için, çevre için, Gezi Parkı için gösteri yaptığını zanneden gençlere seslenen Erdoğan, şunları kaydetti: "Yaptığınız her gösteri her eylem Türkiye'ye kaybettirdi, faiz lobisine, Türkiye'nin rakiplerine, demokrasi düşmanlarına kazandırdı. Ama bir fark var. Buradakiler sokaklara dökülüp 'yolsuzluk' diyemediler. Sokaklara dökülüp 'Bize zam verin' diyemediler. Sokaklara dökülüp 'Bize parti kurdurmuyorsunuz' diyemediler. 'Sendika kurdurmuyorsunuz' diyemediler. 'Bize az para veriyorsunuz, az maaş veriyorsunuz' diyemediler. İlk anlarda zaten Gezi Parkı'ndan başka söyleyecekleri hiçbir lafları da yoktu. Şimdi 'Acaba ona nasıl bir gömlek giydiriz' diye gayret etmeye başladılar. Şimdi ne diyorlar: 'Özgürlük' diyorlar. Ne özgürlüğü? Türkiye'de özgürlük var zaten. Hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürlük var. Kimin giyimine kuşamına karışılıyor? Kimin ne içtiğine, ne yediğine karışılıyor? Nerede geziyorsun, nerede tozuyorsun? Kime böyle bir şey soruluyor? Var mı böyle bir şey? Soruyorum, var mı? Herkes istediği gibi giyiniyor." -"Ulusalcıyız diye yola çıktılar, Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar" Erdoğan, "Bu ülkede giyimine karışılan varsa sadece benim başörtülü kardeşlerim olmuştur. Yıllarca onlara zulmedilmiştir. Onlara tekme tokat vurulmuştur. Hala şu olaylarda bile maalesef bizim başörtülü birçok kızlarımız taciz edilmiştir. Gerçekler ortada. Tahammül edemiyorlar, dayanamıyorlar. Sen ne giyiyorsan giy ama başkasına da saldırma. O da istediği gibi giyinsin. Bu ülkede başı açık, başı örtülü el ele omuz omuza dolaşın. Niye rahatsız oluyorsunuz? Biz rahatsız olmuyoruz" diye konuştu. Mitingde, AK Parti'ye gönül verenlerin yanı sıra, CHP, MHP, Saadet Partisi ve BBP'ye gönül verenlerin de bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Burada millet var. 'Hep beraber omuz omuza' diyoruz. Farkına varamadığınız bir oyunda maalesef hepiniz birer gönüllü nefer olarak kullanıldınız ey gençler. Maalesef aldatıldınız. Böyle bir olaya kurban edildiniz" dedi. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Dikkat edin. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye yola çıktılar, faiz lobisine parasız neferlik yaptılar. Öyle miydi? Yoksa Gazi Mustafa Kemal de faiz lobisinin neferi miydi, eri miydi? İşte bunlar bu. Tutarsız bunlar. Ulusalcıyız diye yola çıktılar, Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde teröristlerin posterleri var, illegal örgütlerin paçavraları var. İllegal örgütlerle baş başa olan örgütlerin paçavraları var. Bize hakaret içeren pankartlar var. Bu ulusalcıyız diyenler, bu CHP'liyiz diyenler 'ne oluyor' demiyorlar. Üç gün yurt dışındaydım. Bunların orada olduğunu görünce buna tahammül mümkün değildi. Dedim ki bunları 24 saat içinde indireceksiniz. Polisimiz 24 saatte bunları indirdi. Buna ne dediler "şafak" operasyonu. Bitmedi, Taksim Meydanı'nı temizlediler ama bir de Cumhuriyet Anıtı var. Cumhuriyet Anıtı'nda da bakıyorsunuz ki terör örgütünün öncüleri var, onların posterleri yanında Gazi Mustafa Kemal'in posteri, yanında Türk bayrağı. Neredesiniz ulusalcılar? Neredesiniz? Polisimiz onları da temizledi." (Sürecek)