SAMSUN (İHA) - Samsun Tarım İl Müdürlüğü'nde görevli ziraat yüksek mühendisi Dr. Ali Korkmaz'ın ildeki arıcılık ve sektörün sorunlarıyla ilgili yaptığı araştırma, kentin arıcılık için elverişli olduğunu ancak bu alanda doyurucu ve yeterli çalışma yapılmadığını ortaya koydu.
Samsun ve ilçelerinde 3 bin 84 eski, 73 bin 129 yeni tip kovan bulunduğunu, 2004 yılında 1 milyon 348 bin 507 kilogram bal, 114 bin 696 kilogram balmumu üretildiğini kaydeden ziraat yüksek mühendisi Dr. Ali Korkmaz, "Samsun, arıcılığa yararlı flora olarak oldukça iyi bir konumda bulunmasına karşın arıcılık konusunda doyurucu ve yeterli çalışma yapılmıyor. Arıcılığın yaygınlaştırılması için Terme İlçesi'nde kovan atölyeleri bulunuyor. İldeki arıcılık potansiyeline rağmen Samsun Arı Yetiştiricileri Birliği üye sayısı ancak 259'a yükseltilebilmiştir. İlde çağdaş anlamda herhangi bir arıcılık ürünleri üretim tesisi bulunmamaktadır" dedi.
Samsun'da arıcılık ekonomik bir faaliyet olarak görülmediği için örgütlü yapıya geçilemediğini ifade eden Korkmaz, "Arıcılığın sosyal ve ekonomik potansiyelinin ortaya çıkarılması arı yetiştiricileriyle karar organlarının inançlarına bağlıdır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu konuda sektöre yaptığı öncülüğe tüm arıcıların gerekli katılımı göstermesi ve ciddi bir şekilde sahiplenmeleri gerekmektedir. Aksi halde geleneksel yöntemlerle yapılan bal üretiminin yetersiz olması yanında pazarlamada ve ürün çeşitliliğine yönelme olayları karşılığını bulamayacaktır" diye konuştu.
Arıcıların kayıtlı yapıya geçmesinin ve damızlık yetiştiriciliğinin denetim altına alınmasının önemini vurgulayan Korkmaz, daha sonra şunları söyledi:
"Bal ürünlerinde özellikle dış pazarlara yönelik olarak, kalite belgesi verecek yeterli laboratuvar bulundurulmalıdır. Samsun'un hemen yakınındaki Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü bu konuda aktif hale getirilmelidir. Özellikle balmumu işleyen işletmelerin sayısının yetersiz ve sağlık şartlarının uygun olmaması sebebiyle sorunlar yaşanmaktadır. Kurulan Arı Yetiştiricileri Birliği ve diğer kurumların ortak çalışması sonucunda bu sorunların aşılması çok kolay olacağından, mum üretici kuruluşların aktive edilmesi ve desteklenmesi suretiyle daha sağlıklı ve rahat şartlarda arıcılık yapılabilecektir. Gezginci arıcılardan para talep edilmemelidir. Mazot, balmumu, kovan ve şeker alımında desteklemeler yapılmalıdır. Arı yetiştiricilerine uzun vadeli, faizsiz ve geri ödemeli destek kredilerinin verilmesi önemli ölçüde sektörel canlanmayı beraberinde getirecektir. Arı sevk belgeleriyle arı sağlık raporlarının birliklerin istihdam edeceği veteriner hekimler tarafından verilmesi yeni istihdam olanakları oluşturacağı gibi birlikleri de etkin kılacaktır. Ülkemize kaçak sokulan ballara karşı engelleyici ve caydırıcı önlemlerin alınması, pazarda etiketsiz ve kaçak balların denetlenmesinin yoğun ve etkili bir şekilde yapılması gerekmektedir. Uzakdoğu ülkelerindeki gibi ülkemizde de apiterafi merkezlerinin açılması yeni iş alanlarının oluşmasına katkı sağlayacaktır. Özellikle Samsun ve civarındaki illerde bol miktarda bulunan kestane ağaçlarından elde edilen bal ve propolisin bu alanda kullanılabileceği üzerinde durulmalıdır. 2-3 il biraraya gelerek Arı Yetiştiricileri Birlikleri aracılığıyla bölgesel bir paketleme tesisi kurulması sorunları çözecektir."