Sanat aşkı, emeklilik sonrası okullu yaptı

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nde eğitime başlayan iki emekli sanat aşığı, okumanın yaşının olmadığını bir kez daha ortaya koydu - Emekli Hayati Fidan ve Şerif Aslan güzel sanatlara olan ilgilerini akademiye taşımak amacıyla özel yetenekle girdikleri heykel bölümünde eğitimlerine başladı - Heykel bölümünün 74 yaşındaki öğrencisi Hayati Fidan: - "İnsanların hobileri ya da hoşlanarak yapacakları bir işleri yoksa bazı tatmin eksiklikleri oluşur. Bu anlamda yolun başında olanların severek yapacakları işleri hayatlarına katmaları önemlidir. Sadece temel ihtiyaçlarımıza dayalı bir hayatı sürmek sonunda 'bitti, emekli olduk, şimdi ne yapacağız' sorusunu muhtemel bunun cevabını bulabilirler" - Heykel bölümünün 56 yaşındaki öğrencisi Şerif Aslan: - "Eğitimin yaşı olmaz. Doğuştan ölene kadar insanlar eğitimle yoğruluyor. Eğitimsiz insan beceriksiz oluyor"

EDİRNE (AA) - CİHAN DEMİRCİ - Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nde eğitime başlayan iki emekli sanat aşığı, okumanın yaşının olmadığını bir kez daha ortaya koydu.

Emekli 74 yaşındaki Hayati Fidan ve 56 yaşındaki Şerif Aslan, güzel sanatlara olan ilgilerini akademiye taşımak amacıyla özel yetenekle girdikleri heykel bölümünde eğitimlerine başladı.

Bölümdeki diğer sınıf arkadaşlarıyla heykel atölyesinde teorik ve pratik derslere başlayan, birçok öğrencinin öğretim görevlisi sandığı "emekli öğrenciler", okulun ilgi odağı haline geldi.

Reklam
Reklam

Emekli ziraat mühendisi Hayati Fidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, heykele merakının olduğunu ancak daha önce bu konuya ilişkin bir eğitim almadığını söyledi.

Severek resim yaptığını belirten Fidan, "Tabii bunun anlamı heykel bölümünde daha da belli olacak. Hocalarımızın yol göstermesiyle, ne yapıp ettiğimizi göreceğiz. Burada önemli olan bilgi ortamında nereye kadar gidiyorsa meraklarımızı kovalamaktır. Evliyim ve 2 çocuğum var. Onlar da beni destekliyor. Burada kızımın evinde kalıyorum." diye konuştu.

Ailesinin ve yakınlarının üniversitede eğitim almasını desteklediğini ifade eden Fidan, şunları kaydetti:

"Tabii yaşımızdan dolayı bir espri olabiliyor ama onlar bizim yaşımızda neler hissettiklerimizi bilemezler. 'Bu iş nereden aklınıza geldi, bu yaşta' gibi esprilerle karşılaşıyoruz. Ama biz soranlara 'siz bu yaşta ne yapardınız" dediğimizde, onların bir cevabı yok. Alternatif bir şey gösteremiyorlar. Bunun yanında bu yaşta alternatif nedir, ya kahvedir, ya camidir ya da hastane koridorlarında vakit geçirmektir. Mutlaka böyle bir ortam kıyas edilmeyecek şekilde önemli ve değerli. Kimin ne dediği de çok önemli değil açıkçası."

Reklam
Reklam

- "Her insanın hobisi olmalı"

Hobisi olan insanların hayatlarının her evresinde daha fazla yaşama sevinci yaşadıklarını belirten Fidan, "İnsanların hobileri ya da hoşlanarak yapacakları bir işleri yoksa bazı tatmin eksiklikleri oluşur. Bu anlamda yolun başında olanların severek yapacakları işleri hayatlarına katmaları önemlidir. Sadece temel ihtiyaçlarımıza dayalı bir hayatı sürmek sonunda 'bitti, emekli olduk, şimdi ne yapacağız' sorusunu muhtemel bunun cevabını bulabilirler." diye konuştu.

- "Doğuştan ölene kadar insanlar eğitimle yoğruluyor"

Şerif Aslan da çırakların yaptığı gibi, heykel bölümündeki ilk derse temizlikle başladıklarını anlattı.

Kalfalık ve ustalık bölümlerinin gelecek yıllarda gerçekleşeceğini dile getiren Aslan, "Heykel bölümünü seçmemdeki neden, heykeli yapınca resmi de çok rahat yapabiliyorsunuz, üç boyutlu düşünebiliyorsunuz. Sevdiğimiz bir sanat dalıydı dolayısıyla burayı seçtim. Geçen yıl da sınava girdim ama kazanamadım. Çaba harcayarak, kazanarak, mücadele ederek tekrardan sınava girip kazandım." dedi.

Reklam
Reklam

İnsanın doğumdan ölüme dek eğitimle yoğrulması gerektiği felsefesiyle hareket ettiğinin altını çizen Aslan, şöyle konuştu:

"Eğitimin yaşı olmaz. Doğuştan ölene kadar insanlar eğitimle yoğruluyor. Eğitimsiz insan beceriksiz oluyor. Biz de eğitimle beceri kazanıyoruz. Yaşımın ilerlediğini kabul etmiyorum. Bizi öğretim görevlisi sanan oluyor. Sınavlara girişlerde ya da okulda soruluyor, öğrenci olduğun düşünülemiyor. Özellikle yurtlara başvurularımda çok karşılaşıyorum, 'öğrencimiz nerede' diye sorunlar oluyor. Burada bir kamu kuruluşunun misafirhanesinde kalıyorum. Ev bulunca eve çıkacağım. Öğrencilik hayatımız böylece başladı. Kızım da okuyor lise üçüncü sınıfta. O da resimle ilgileniyor iyi bir ressam olacağını düşünüyorum ama daha çok sağlık sektörüyle ilgileniyor. Umarım o da eğitim alırsa iyi yerlere geleceğini düşünüyorum."

- Tecrübelerinden yararlanacağız.

Heykel bölümü 1. sınıf öğrencisi Ufuk Aydın (25), Fidan ve Aslan'ın gayretli olduklarını ve her işi atölyede sınıfta birlikte yaptıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Arkadaşlık, dostluk kavramıyla birlikte dört yıl geçireceklerini anlatan Aydın, "Daha önce de 3-5 yaş büyük sınıf arkadaşlarım olmuştu ancak ilk kez bu kadar büyük aralığı olan sınıf arkadaşlarım oldu. Bir klişedir ama bunu herkes söyler. Eğitimin yaşı yoktur. Büyüklerin hayat tecrübelerini öğrenmiş olacağız. İnsan her yaşta bir şeyler öğrenebilir." dedi.

Heykel bölümü 1. sınıf öğrencisi Kubilay Yılmaz (20) da Fidan ve Aslan'ın tecrübelerinden yararlanacaklarını belirterek, "Onların yaşlarının büyük olması bizim için iyi bir şey. Bu bize yol gösterecek. Onların bu engin bilgilerinden yararlanarak en iyi işleri yapacağız. Eğitimin yaşı yoktur bunun en büyük örneği ağabeylerimiz." şeklinde konuştu.