Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:

"CHP adayına sorsanız 'Herkesin inancına saygılıyız.' diyor ama milletin inancına hakaret eden İl Başkanına tek bir laf söyleyemiyor. Bunlar seçim dönemlerinde de asla bir araya gelmiyor, aynı karede fotoğraf vermiyor. Fakat seçim bittiği gibi yan yana geliyor, kameraların karşısına birlikte geçiyorlar" - "Milletimiz bu senaryonun, kurgunun, oyunculuğun farkında. İstanbullular medyanın giydirdiği kostümü, yaptığı makyajı iyi görüyor çünkü İstanbullunun hafızası kuvvetli" - "CHP'nin İstanbul adayı, seçim gününe kadar işçi, emekçi dostuydu, 'Herkesi kucaklayacağız.' diyordu. Göreve başladığı ilk gün ne yaptı? Gariban işçileri kovmakla tehdit etti"

İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "CHP adayına sorsanız 'Herkesin inancına saygılıyız.' diyor ama milletin inancına hakaret eden İl Başkanına tek bir laf söyleyemiyor. Bunlar seçim dönemlerinde de asla bir araya gelmiyor, aynı karede fotoğraf vermiyor. Fakat seçim bittiği gibi yan yana geliyor, kameraların karşısına birlikte geçiyorlar. Milletimiz bu senaryonun, kurgunun, oyunculuğun farkında. İstanbullular medyanın giydirdiği kostümü, yaptığı makyajı iyi görüyor çünkü İstanbullunun hafızası kuvvetli." dedi.

Reklam
Reklam

Bakan Varank, Öz Orman-İş Sendikası'nın iftar yemeğine katıldı.

İftardaki konuşmasında, emekçilerin Türkiye ekonomisi için öneminden bahseden Varank, Türkiye'nin dinamosunun emekçiler olduğunu söyledi.

Türkiye'nin orman ve ağaç ürünleri sektöründe dış ticaret fazlası veren bir ülke olduğunu dile getiren Varank, bu başarının temelinde devlet-işveren-işçi-sendika paydaşlarının sağlıklı iletişiminin bulunduğunu aktardı.

Varank, 2023 hedeflerine aynı şekilde uyum içinde çalışarak, üreterek, katma değeri çoğaltarak ve sektördeki ihracatı artırarak ulaşılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Örgütlü toplum güçlü toplumdur. Onun için Türkiye'deki sendikal çalışmaların güçlenmesinden gurur duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye'de örgütlenmenin önünü açmak, darbe yasalarını rafa kaldırmak, sendikacılığı güçlendirmek de bizlere nasip oldu.
17 yılda Türkiye'yi 3,5 kat büyütürken, bu büyümeden emekçi kardeşlerimiz de hak ettiği payı aldı.

Bu süre boyunca her daim işçimizin, emekçimizin yanında yer almak için gayret ettik. Onların şartlarını iyileştirmenin, haklarını korumanın mücadelesi içinde olduk. Geçtiğimiz sene bir milyona yakın emekçimizi, taşeron sisteminden kurtarıp kamu şemsiyesi altına aldık. Bunun nasıl tarihi bir adım olduğunu siz kıymetli işçi kardeşlerim çok iyi bilirsiniz. İşte bu Ak Parti siyasetidir, hizmet siyasetidir."

Reklam
Reklam

Millete faydalı tek bir icraatı olmayanların bu siyaseti anlayamayacağına dikkati çeken Varank, onların milleti düşündükleri tek zamanın seçim zamanları, işçiyi düşündükleri tek yerin ise seçim meydanları olduğunu dile getirdi.

- "YSK kararıyla İstanbul'da yapılan usulsüzlükler, kanunsuzluklar ve şaibe tescillendi"

31 Mart seçim sürecine atıfta bulunan Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Süreci hepimiz yakından takip ettik.
18 günlük süreçte, bunların belediye başkanlığının provasını gördük. CHP'nin İstanbul adayı, seçim gününe kadar işçi, emekçi dostuydu, 'Herkesi kucaklayacağız.' diyordu. Göreve başladığı ilk gün ne yaptı? Gariban işçileri kovmakla tehdit etti. Yine seçim zamanı oy toplamaya çıktığında 'Herkese eşit mesafedeyiz.' diyordu. Daha ilk günden belediyelerde 'Sendikalarınızı değiştireceksiniz.' diye çalışanlara baskı kuruldu.

CHP adayına sorsanız 'Herkesin inancına saygılıyız.' diyor ama milletin inancına hakaret eden İl Başkanına tek bir laf söyleyemiyor. Tabi bunlar seçim dönemlerinde de asla bir araya gelmiyor, aynı karede fotoğraf vermiyor. Fakat seçim bittiği gibi yan yana geliyor, kameraların karşısına birlikte geçiyorlar. Tabi milletimiz bu senaryonun, kurgunun, oyunculuğun farkında. İstanbullular medyanın giydirdiği kostümü, yaptığı makyajı iyi görüyor çünkü İstanbullunun hafızası kuvvetli. Bunların, oy toplarken yalan söylediğini biliyorlar, bunların maskesinin YSK kararı sonrasında düştüğünü biliyorlar."

Reklam
Reklam

İlk günden beri İstanbul seçimlerine şaibe karıştığını, Binali Yıldırım'ın oylarının çalındığını söylediklerini anımsatan Varank, YSK kararıyla da İstanbul'da yapılan usulsüzlükler, kanunsuzluklar ve şaibenin tescillendiğini dile getirdi.

- "YSK, hakkımızı teslim etti"

Tüm oyların yeniden sayılması için ısrarcı olduklarını hatırlatan Varank, rakip partilerin bunu durdurmak için her türlü itirazı yaptığını söyledi.

Varank, "Çünkü tüm oylar yeniden sayıldığında ortaya çıkacak gerçek neticeden korktular, çünkü onlar, tüm oyların sadece yüzde 10'u yeniden sayıldığında oy farkının 29 binden 13 bine düştüğünü gördüler. Biz sizlerin verdiği görevi kullanarak tek bir vatandaşımızın dahi oyuna sahip çıktık, hakkımızı aradık, çalınan oylarımızın peşine düştük, YSK da bu mücadelede hakkımızı teslim etti." ifadelerini kullandı.

Binali Yıldırım'ın İstanbul için en doğru başkan olacağını belirten Varank, Yıldırım'ın İstanbulluların hayatını rahatlatacağını, İstanbul'u dünyanın en güzel, en yaşanabilir şehirlerinden biri yapacak projelerle İstanbul'un şehir emini olmaya talip olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Bakan Varank, Türkiye'nin 17 yıl öncesinin Türkiye'si olmadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İhracatını 36 milyar dolardan 170 milyar dolara çıkarmış bir Türkiye'den söz ediyoruz. Bugünü değil geleceği düşünerek, üreterek, istihdam oluşturarak, yatırım yaparak bu günlere geldik. Dünya değişirken ve bir yerlere doğru evrilirken, biz bu sürecin dışında kalmadık. Edilgen değil, etken aktör olduk, izleyen değil, izlenen bir ülke olmak için çalıştık, çabaladık. Türkiye'yi kendi içine kapatmaya çalışanlara inat, hayallerimize ve hedeflerimize sınır koymadık, koymayacağız. Bakanlık olarak, üretimin içinde yer alan tüm paydaşların yanında olmaya, onlara destek vermeye devam edeceğiz."

İftara Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı da katıldı.