Astım, dikkat edilmediği ve kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Suadiye Memorial Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, ülkemiz genelinde her 10-20 kişiden birinde, İstanbul’da ise her 5-10 kişiden birinde astım görüldüğüne dikkat çekerek “Astım hastalığı ve korunma yolları” hakkında bilgi verdi.
Astım, hayat boyu sürebilen bir rahatsızlıktır
Astım, havayollarının mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığıdır. Astımlı hastaların havayolları normale göre daha duyarlı olup tetikleyici faktörlerle geri dönüşlü olarak daralmaktadır. Astım, uzun süreli, hatta hayat boyu sürebilen bir rahatsızlıktır. Uygun tedavi ve düzenli kontrolle astımlı hastalar tamamen normal bir hayat sürebilmektedir. Önemli olan, astımlı hastanın şikayeti olmadığı dönemde dahi kontrolü terketmemesi ve hekiminin gerekli gördüğü ilaçları kullanmaya devam etmesidir, çünkü belirtiler olmadığı zamanlarda bile astımlı hastaların havayollarındaki iltihabi olay, varlığını sürdürmektedir. Erken evrede dönemsel olan astım şikayetleri, eğer düzenli ve yeterli tedavi alınmazsa süreklilik kazanabilmekte, havayollarında kalıcı değişiklikler meydana gelmektedir. Bu aşamada astımın tedavisi zorlaşmakta ve hasta daha çok ilaç kullanmak zorunda kalmaktadır.
Bu belirtilere dikkat!
Koyu kıvamlı, yapışkan, genellikle az miktarda balgam
Astım gelişimi için risk faktörleri
Tetikleyici faktörlerden korunun!
Ev tozu akarları
Astımlılarda en sık görülen alerjendir. Akarlar, gözle görülmeyecek kadar küçük canlılardır. Yatak, yastık, halı, tüylü oyuncaklar ve tekstil liflerinde yaşarlar. Yaşayabilmek için nemli ve sıcak ortamlara ihtiyaç duyarlar. Deriden dökülen ölü hücrelerle beslenirler. Kuruyarak toz haline gelen dışkıları alerjiye neden olur. Akar alerjisi olanların yakınmaları ilkbahar ve sonbahar aylarında ve genellikle sabaha karşı artar.
Akarlardan korunmak için
Temizlikte akar öldürücü kimyasal maddeler kullanılabilir. Ancak bunlar hastanın kendisi tarafından uygulanmamalıdır.
Polenler: Mevsimsel yakınmalara neden olur. Burunda ve genizde akıntı ve kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma/yaşarma/kızarıklık görülebilir. Ağaç polenleri daha çok Şubat-Mayıs, ot polenleri Mayıs-Haziran aylarında şikayetlere neden olur.
Polen mevsiminde;
Kedi/köpek/hamamböceği alerjenleri: - Kedi ve köpeklerin kürkünde, tüylerinde, tükürüğünde, idrarında ve dışkısında bulunan allerjenler, evin her tarafına kolaylıkla yayılabilir. Kediler, köpeklere göre daha fazla alerji yapıcı etkiye sahiptir. Bir evden kedi uzaklaştıktan 3 ay sonra bile allerjen etkisi devam etmektedir.
Hamamböceği alerjisinde tek çözüm, bu canlıların ilaçlamayla ortadan kaldırılmasıdır. Ancak, ilaçlama hasta evde yokken yapılmalı ve eve girmeden en az 2 saat önce iyice havalandırılmalıdır.
Ev içi mantarları:
Dış ortam kirliliği:
İç ortam kirliliği:
Mikrobik solunum yolu hastalıkları:
Olumsuz hava koşulları:
Egzersiz:
Egzersizden önce kısa etkili havayolu genişleticiler kullanılabilir.
Egzersiz kısıtlanmamalı, tersine hastanın tolere edebildiği sporlar yapılmalıdır.
Gastroözofageal reflü:
Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Özellikle yemeklerden ½-1 saat sonra göğüste yanma şikayetine neden olabilir. Yanma, sırtüstü yatıldığında ve mide asidini arttıran yiyecek ve içeceklerle artar. Öksürük görülebilir. Bu rahatsızlığın tanısı konduğunda doktor tarafından tedavi önerilir.
Alınacak genel önlemler:
Besinler: - Besinlere bağlı olarak gelişen alerjilerde hastalarda kaşıntı, döküntü, dudaklarda yanma, yüzde kızarma, burun tıkanıklığı ve akıntısı, hapşırık, gözlerde kaşıntı ve yaşarma, nefes darlığı, dilde şişme, karın ağrısı, ishal, kusma görülebilir. Bu şikayetler besinin alınmasından yarım saat sonra görülebileceği gibi, 1 gün sonra da ortaya çıkabilir.
İlaçlar: