Sanıklar "sorumluluğumuz Yok" Deyince, Ölenlerin Yakınları Tepki Gösterdi

Ümit TÜRK / İstanbul, Kimlik tespitinin ardından söz alan ölen işçilerin yakınları Hüseyin Biçer, Celil Sarıtaş, Rasim Meşe ve Mustafa

Ümit TÜRK / İstanbul, Kimlik tespitinin ardından söz alan ölen işçilerin yakınları Hüseyin Biçer, Celil Sarıtaş, Rasim Meşe ve Mustafa Genç, davaya katılma taleplerinin olduğunu belirterek, tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını, cezalandırılmalarını istediler. Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek'in söz vermesi üzerine, asansör faciasında ölen üniversite öğrencisi Hıdır Ali Genç'in aynı inşaatta çalışan babası Mustafa Genç olay günü yaşananları anlattı.

"ASANSÖR DÜŞTÜ, ORADAKİ MÜHENDİSLER 'İÇİNDE KİMSE YOK' DEDİ"

Reklam
Reklam

Mustafa Genç, "Olay sırasında ben de oradaydım. Benim çocuğum Hıdır Ali Genç 5 günlük işçiydi. Bunlar, verdikleri ifadelerinde 'Gece çalışması falan yok. Mesaiden sonra olmuş' diyorlar. Ben o şirkette gece çalıştığım için, benim çocuğum da benimle gece çalışıyordu. Saat 18.00'de işe başlaması gerekirken, benim çocuğumu 17.00'de çağırmışlar. Uyandığımda çocuğum yoktu. Çıkmış. Aradım, asansöre gittiğini söyledi. Ben de oraya gittim. Turgay Dalkılıç denen asansör tamircisiyle asansörden aşağı indi. Yanına gittim. 'Oğlum bir sıkıntı var mı?' diye sordum, O da bana, 'Baba üniversite öğrencisiyim, ne yapacağımı biliyorum' dedi. Sonra en fazla 20-30 alçıpan koyup, 9 kişi yukarı çıktı. Ben de oradan ayrıldım. 7-8 dakika sonra kıyamet koptu. 'Asansör düştü' dediler. Koştum hemen. Oradaki mühendisler 'İçinde kimse yok' dediler. 'Nasıl yok, 9 kişi var' dedim. Benim çocuğumun yeleği de asansörün dışına çıkmıştı.

"EĞER ASANSÖR GÜNDÜZ DÜŞSEYDİ 30-40 KİŞİ ÖLÜRDÜ"

Asansörün 2 gün önce arıza yaptığını, kaza günü de arızalı olduğunu ileri süren baba Genç, "Arızayı gidermeye çalışmışlar ama giderememişler. Eğer o asansör gündüz düşseydi 30-40 kişi ölürdü. Akşam olduğu için 9 kişi öldü" diye konuştu.

Reklam
Reklam

SANIK MÜHENDİS: "ASANSÖRLE İLGİLİ BİR SORUMLULUĞUM YOK"

Duruşmada daha sonra, savunmalarını yapamayan sanıkların ifadelerine geçildi. Sanık İsmail Hakkı Doruk, "Makine mühendisiyim. Havalandırma, doğalgaz, klima gibi konularda hizmet veriyorum. Torunlar GYO'da 26 Mayıs 2014'te işe başladım. Asansörle ilgili bir sorumluluğum yok. Gece vardiyasında mekanik sorumlusu çalışmıyor. Tek vardiya gündüz çalışıyor" dedi.

SANIK SATIŞ MÜDÜRÜ: "ASANSÖRÜN SATIŞINA İLİŞKİN SORUMLULUĞUM VAR, TEKNİK SORUMLULUĞUM YOK"

Asansör firmasında satış müdürü olarak çalışan sanık Ümit Savur da, "Öncelikle bu elim kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Asansör satışına ilişkin sorumluluğum var, asansörlerin teknik bakımına ilişkin herhangi bir sorumluluğum yoktur. Benim asıl görevim, Almanya ile Türkiye arasındaki bağı oluşturmaktır. Asansörün kurulması ile ilgili bir görevim yok" diye konuştu.

SANIK İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI: "DENETLEME GÖREVİM YOK"

Davanın sanıklarından iş güvenliği uzmanı Emre Öz de, yaptığı savunmada, iş güvenliği uzmanının görevinin denetleme olmadığını, rehberlik ve danışmanlık hizmeti verdiğini anlatarak, iş güvenliği uzmanlığı hakkında kamuoyunda yanlış bir algı oluştuğunu savundu.

Reklam
Reklam

ÖLEN İŞÇİ YAKINLARI: "10 İNSAN ÖLDÜ, PEKİ BUNUN SORUMLUSU KİM?"

Sanıkların savunmalarında yaşanan kazada sorumluluklarının bulunmadığını söylemeleri ve avukatların sanıklara yaptığı çapraz sorgularda sorumlulukları birbirlerinin üzerine attıklarını dile getiren ölen işçi yakınları ise zaman zaman tepki gösterdi.
Ölen işçi Hıdır Ali Genç'in babası, duruşmada ayağa kalkarak, "Bu nasıl iş; proje müdürü, genel müdürü tanımıyor, genel müdür diğerini tanımıyor. 10 insan öldü, peki bunun sorumlusu kim?" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: