Şankaya: Türkiye dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizi iyi yönetti

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, 2008 yılında ABD’de başlayan, 2009 ve 2010 yıllarında Japonya ve AB bölgesini de etkileyen küresel krizi Türkiye’nin çok iyi yönettiğini söyledi. Dünya ekonomisinde çalkantılı bir yılı geride bırakmaya hazırlandıklarını dile getiren Şankaya, Türk ihracatçısının gösterdiği performansla 2011 yılında takdire değer bir başarı örneği sergilediğini kaydetti. ABD, Japonya ve AB ülkelerinin başını çektiği derin bir borç krizinin hala sürdüğünü dile getiren Şankaya, Türkiye’nin Kasım sonu itibariyle 122 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirmeyi başardığını ifade etti.
UİB Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, 2011 yılı itibariyle Türkiye'nin 59 ilinde toplam 6 bin 500 aktif üyesi bulunan UİB’in gerçekleştirdiği kasım ayı ihracat rakamlarını açıkladı.
Şankaya’nın verdiği bilgilere göre, UİB, ihracatını 2011 yılı ilk 11 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında artırarak, 19 milyar 535 milyon 514 bin dolara çıkarttı.
UİB’in kasım ayı ihracatı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 oranında artarak 1 milyar 714 milyon 243 bin dolar seviyesine yükseldi. UİB’e bağlı 5 ihracatçı birlik tarafından 1 Aralık 2010 ile 30 Kasım 2011 dönemindeki bir yıllık ihracat ise bir önceki yıl verileri ile kıyaslandığında yüzde 16 artış göstererek, 21 milyar 323 milyon 528 bin dolara yükseldi.
Yılın 11 aylık döneminde UİB’in gerçekleştirdiği ihracat ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şankaya, 2008’de ABD’de başlayan ekonomik dalgalanmanın 2009 ve 2010 yıllarında Japonya ve AB bölgesini de etkisine alarak küresel bir krizi tetiklediğini hatırlattı. Dünya ekonomisini sürükleyen bu ülkelerin derin bir borç krizine saplandığını kaydeden Şankaya, bu durumun Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarını da derinden etkilediğini ifade etti.

"RİSK FAKTÖRLERİNE RAĞMEN TÜRKİYE KRİZİ BAŞARIYLA YÖNETTİ"
Oluşan risk faktörlerine rağmen Türkiye’nin kriz sürecini şu ana kadar başarıyla yönettiğini vurgulayan Şankaya, “2001’de ülkemizin yaşadığı kriz ve elde ettiğimiz deneyimler bizim için önemli avantaj oldu. Türkiye bankacılık sistemini güçlü ve güvenli hale getirdi. Şirketler 2001 krizinden elde ettikleri deneyimle finansman risklerini artık daha iyi yönetiyor.” dedi.
Son yıllarda ithalattaki artışla birlikte cari açığın da ciddi biçimde büyüdüğünü işaret eden Şenol Şankaya, son aylarda ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerde cari açık artışında gözle görülür bir yavaşlama olduğunu bunun da önemli bir gösterge olduğunu kaydetti.
Türk girişimcisinin yeni ihracat pazarlarına yönelerek, krizin yarattığı riskleri dağıtmayı başardığını dile getiren Şankaya, TÜİK’in açıkladığı son istatistiklerin bu durumu teyit ettiğini söyledi.
Geçen yılın ekim ayında yüzde 47,6 olan AB'nin ihracattaki payının, Ekim 2011’de yüzde 44,2'ye gerilediğine dikkat çeken Şankaya, AB bölgesinde yaşanacak gelişmelere bağlı olarak bu oranın önümüzdeki aylarda daha da gerileyebileceğine işaret etti. Şankaya, Afrika ile Asya pazarlarının Türk ihracatçısı için yeni hedef pazarlar olduğunu dile getirdi.
Döviz piyasalarında yaşanan çalkantının krize bağlı olarak sürdüğünü vurgulayan Şankaya, “Dolara yönelik küresel müdahale çok önemli. Yeni bir küresel güven ortamının oluşmasının ve krizden çıkışın arifesinde olabiliriz.” şeklinde konuştu.

"MERKEZ BANKASI KRİZ SÜRECİNDE YERİNDE VE DOĞRU MÜDAHALELERDE BULUNDU"
Merkez Bankası’nın da kriz sürecinde yerinde ve doğru müdahalelerde bulunduğunu dile getiren UİB Koordinatör Başkanı Şankaya, “Banka dövizdeki olası hareketlilikleri dikkate almalı ve ihracat ile üretimi destekleyici politikalarını güçlendirmeli.” diye konuştu.
Döviz hareketlerinin ihracatçı için çok önemli olduğunu, üretim maliyetleri ile ihracatta temel bir veri olduğunu dile getiren Şenol Şankaya, ani yükseliş ve düşüşlerin firmalar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu vurguladı.
Yılın son ayında da UİB olarak başarılı bir ihracat grafiği çizmeyi beklediklerini aktaran Şankaya, Türkiye’nin AR-GE ve inovasyona yönelik yatırımlarla 2012’de de üretim ve ihracattaki başarısını sürdüreceğini, Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir güç olma yolundaki adımları sürdürmesiyle 2023 hedeflerine kolaylıkla ulaşacağını ifade etti.