Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Daire Başkanı Önal Özdemir yaptığı açıklamada, “Bu gün itibariyle Mersin Barınağında 450 adet köpek ve yavrularının bakımları ve tedavileri yapılmaktadır dedi. Mersin Barınağında gönüllü olarak çalışan ve hayvanları çok seven insanlarımızda bulunmaktadır. Bu arkadaşlar hiçbir şey talep etmeden bizlerle beraber hayvanlarımıza hizmet vermektedir’’ dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Daire Başkanı Özdemir sözlerine söyle devam etti.“ Çok sayıda hayvanın barınağa getirilmesi ve hamile hayvanların yavrulaması sebebiyle bu sayının gün içerisinde değiştiğini söylemeliyim. Bunun dışında bu ay içerisinde sahiplendirme işlemlerinin de çok iyi gittiğini söylemeden de geçmek istemedim.
Hayvan severlere sahiplendirdiğimiz hayvanların yüzde yetmişinin yavrulardan oluşması, bizim en çok gerçekleşmesini istediğimiz bir olaydır. Çünkü; onların yaşamları böyle daha uzun olacağından. Yavrularımızı, sevgi dolu evlerde mutlu bir şekilde ömür süreceklerini bilmek, bizlerin en büyük mutluluğu olacaktır’’ dedi. Özdemir, “Sahiplendirme işlemlerinden hiçbir şekilde ücret talebimiz olmamaktadır. Bu vesile ile de yavru veya yetişmiş olan hayvanlarımızı alacak olan kişilerin 18 yaşını doldurmuş olmaları gerekmektedir. Hayvanlarımızı sahiplenecek olan arkadaşlarımızın sahiplendirme belgesini doldurmaları aşı karnesini almaları yeterli olacaktır. Bizim sizlerden tek beklentimiz, bir can alıyorsunuz ve burada bizim kanatlarımızın altından çıkıyor ne olur bir veteriner hekime devam edin ve onların bir canlı olduğun hiç unutmayın ’’ dedi.
Daire Başkanı Önal Özdemir, bağış yapmak isteyenlere barınağın en çok ihtiyaç duyduğu şeyleri şu şekilde sıraladı; yavru mamalarını, ameliyatlar için gerekli olan salt malzemeler, battaniyeler, halılar, yine de bağışta bulunmak isteyenlerden barınağı aramalarını ve güncel ihtiyaçların ne olduklarını öğrenmelerinin çok faydalı olacağını belirterek barınak numaralarının 0 324 462 71 67 olduğunu hatırlattı.
Sokak Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Sorunlu Müdürü Yaşar Germen
İse, Bakımlarını ve aşılarını yaptığımız sokak hayvanlarının belirlenmesi için kulaklarına taktığımız küpelerin renkleri senelere göre farklılık göstermektedir. Bu basit ama işlevsel bir uygulamadır. Toplama ekibimiz hangi hayvanı alacağını ve aşısının yapılacağını bu küpelerin renginden tayin ediyor. Mesela bu sene beyaz renk küpe kullandık, geçen sene mavi renk kullanıldı. Daha önceki sene ise yeşil renk tercih edilmişti. Şu an ekibimiz yeşil renkli küpeye sahip hayvanları şikayet olsun yada olmasın alıp buraya getiriyor ve aşıları burada yapıldıktan sonra küpeleri bu seneki küpelerle değiştirilerek aşı sirkülasyonunu sağlıklı bir şekilde devam ettirmemizi sağlıyoruz’’ dedi. Sözlerine devam eden Sorumlu Müdür Yaşar Germen “ Sahibi tarafından terk edilen ya da şikayet olduğundan dolayı buraya getirilen dostlarımızın girişi yapıldıktan sonra, bakımları yapılır. Aşıları tamamlandıktan sonra, eğer belli bir yaştan büyükse kısırlaştırma işlemi yapılıyor. İşaret için küpesi takılıyor ve alındıkları bölgelere geri bırakılıyorlar’’ dedi.
Hayvanların kısırlaştırılmaları ile ilgili sorduğum bir soru üzerine Kısırlaştırmalarla ilgili sorulan soruya, Mersin Barınağının Veteriner Hekimi Volkan Alkut bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi, “ 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereği, hayvanların kısırlaştırılması isteniyor. Zannetmeyin ki, bu hayvanların neslinin tükenmesi için yapılan bir işlem. Kısırlaştırma işlemi belli bir yaşın üzerindeki hayvanlara uygulanmaktadır. Örneğin bu ay sahiplendirdiğimiz 45 yavrunun hiç biri kısırlaştırma işlemine tabi tutulmamıştır.’’ dedi.
Hekimi Volkan Alkut; “ Konuyla ilgili olarak, verdiği örneklerde ise; “ Amerika Birleşik Devletlerinde ki ve Avrupa Birliği ülkelerinde ki uygulamalardan bahsedelim. Bu ülkelerde hayvanların barınaklarda bir ay kalma hakkı var. Bu süre içerisinde sahiplendirilemeyen hayvanlara bir ay sonra ötenazi uygulanmak zorunda. Oralarda barınaklar, Hayvanlara sadece bir ay bakıyor. Neden kısırlaştırmayı doğru bulmuyorlar? çünkü daha masraflı. Mesela Japonya’da, daha yavru doğmadan sahiplendirilmek zorunda. Yavru doğdu zaman sahibi dışarda karnesini almak için beklemiyorsa, direk su kovası yöntemiyle yavrunun hayatına son veriliyor. Oralar öyle ama biz Türkiye’de onları topluyoruz bakımlarını yaptıktan sonra kısırlaştırıyoruz. Bunun için veteriner hekimlere, ameliyathanelere, ameliyathane personeline ve salt malzemeye ihtiyaç duyuluyor. Ameliyatlardan sonra bu hayvanların bakımları yapılıyor ve iyileştirilmeden barınaklardan çıkarılmıyor. İyileşen hayvan daha sonra bölgesine salınıyor. Buda maliyetleri attırıyor bunun için kısırlaştırmayı doğru bulmuyorlar.’’ dedi.
Mersin Barınağının gönüllü çalışanı ve yavru bakımından sorumlu Mürşide Gökdurna ise, “Örneğin, Kısçe isimli köpeğimiz küçük bir örnek bel kırığı ile bizlere geldi. Burada ameliyatları ve bakımı yapıldı. Kısçe başka bir ülkede olsa ötenazi uygulanması gereken bir hayvanken biz burada onun yaşam hakkına saygı duyarak onu tedavi ettik ve bu gün Kısçe yürüyor. Üstelik hamile.
Başak bir örnek olarak da Zeytin adlı köpeğimizi gösterebiliriz. Zeytin bize kalça kırığı ile geldi. Biz onu da tedavi ettik ve şuan bölgesine dönmüyor burada bizimle yaşıyor. Tabi bu tedaviler aylarca sürüyor kolay bir tedavi süreci değil ama öldürmek yerine biz yaşatmayı tercih ediyoruz. Biz kesinlikle ötenaziye karşıyız ve bu işlemi uygulamıyoruz. Nasıl bir havyan olursa olsun, nasıl bir kırık olursa olsun, biz bu barınakta onları tedavi eder ve sevgimizle tekrar hayata bağlamak için elimizden ne gelirse yaparız. Unutulmaması gereken bir gerçekte onlarında en az bizim kadar yaşama haklarının olduğudur.’’ dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz