Şanlıurfa’da İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığı yer olarak inanılan Balıklıgöl yerleşkesinde 8. Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları düzenlendi.Buluşmaya Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yerli ve yabancı davetliler katıldı.Akdoğan, yaptığı konuşmada Suriye Kürtleri’nin Esad rejiminin değil Türkiye’nin dostu ve doğal müttefiki olduğunu ifade etti. Akdoğan, "Tarihi olarak Türkiye’nin doğal müttefikidir. Onlar bizim kardeşimiz, akrabamızdır. Onlara kucağını açmak önce Türkiye’nin tarihi mesuliyetidir. Türkiye bunu yapıyor ama bunu yaparken, birileri nankörlük yapıyor. Bunları da çok iyi not etmek durumundayız. Bundan sonra da Türkiye güçlü oldukça, devlet millet kaynaşması içinde gücünü korudukça, huzurlu oldukça tüm masumlara sahip çıkmaya devam edecek. Mazlumun, mağdurun kimliğini, dinini, etnik kökenini sormuyoruz. Zalime de kimliğini sormadan, kim olduğuna bakmadan karşısında duruyoruz. Bu şuur, bu sır, Hazreti İbrahim’in şuurudur, onun ortaya koyduğu sırdır" dedi.Akdoğan, Türkiye’nin güçlü olduğu sürece mazlumun kimliğini sormadan sahip çıkmaya devam edeceğini kaydetti.Bakan Çelik ise konuşmasında binlerce yıllık insanlık tarihinin iyi ile kötünün, sevgi ile nefretin, savaş ile barışın bitmez, tükenmez mücadelenin tarihi olduğunu söyledi. Vicdan ve akıl unsuru insanlığın hayrına çalıştıracak anlayışa çok ihtiyaç olduğunu belirten Çelik, "İnsanlığın selameti ve esenliği buna bağlıdır. Aksi takdirde paslı vicdanların mütalaa verdiği, tutulu akılların hüküm kurduğu bir dünyada kalıcı barışı tesis etmek imkansız hale gelecektir. İnsanın insana yaptığı zulüm artarak devam edecektir. İnsan dünyaya gelirken, saflık, temizlik, sevgi, kardeşlik, paylaşmak gibi duyguları da beraberinde getirmektedir. Hiç bir insan zalim olarak doğmamıştır. Hiç bir insan ’şu kadar insanı katledeceğim’ anlayışı ile dünyaya gelmemiştir. Zaman içerisinde zulüm aynı kalmış, sadece zalimlerin ismi değişmiştir. Tarih ’tekerrür etsin’ diye değil, ’ibret alınsın’ diye vardır. Ne yazık ki savaşlarla, katliamlarla, kanla, gözyaşı ile dolu bir vahşet yüzyılını, 20. yüzyılını geride bırakan insanlık, 21. yüzyılda da savaşlarla, katliamlarla, terörle, yoluna devam etmektedir. İnsani değerlerin hakim olması gereken yüzyılda dünyamız, bir damla petrol uğruna kan deryasına çevrilmiş, sefaletin ve sefahatin yan yana durduğu bir yer haline gelmiş, insanın çok ama insanlığın kıt olduğu çorak bir gezegene dönüşmüştür. Dünya öyle bir noktadaki, iyilik yapmak ödüllendirilmesi gereken bir vasıf, bir değer haline geldi. Bu durum insanlığın geleceği hakkında son derece düşündürücüdür" dedi.Suriye’de yaşanan iç savaşı hatırlatan Bakan Çelik, şöyle devam etti:“İnanan, inanmayan herkes insanlık kardeşidir. Unutulmamalıdır ki, insanlığın kalıcı barışı, medeniyetlerin çatışmasıyla değil, medeniyetlerin tanışmasıyla, küresel nefretin değil küresel dostluğun gelişmesiyle mümkündür. Alçak gönüllü olmak insanı alçaltmaz, yüceltir. Sofrayı paylaşmak ekmeği küçültmez, büyütür. Merhametli olmak, zayıflığın değil insanlığın göstergesidir. Gönlümüzü de soframızı herkese açalım. Bakınız hemen yanımızda, büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Binlerce insan yerinden yurdundan edilmiş,, umudunu Türkiye’ye bağlamış durumda. Bu insanların gidecek başka yerleri yok. Dini, dili, mezhebi ne olursa olsun, bizim gönlümüzde de soframızda da herkese yer var. Şanlıurfalılar bunun en güzel örneklerini veriyorlar."Konuşmaların ardından 63 adet beyaz güvercin aynı anda salınarak, özgürlüğüne kavuşturuldu. Sonra ise Kur’an-ı Kerim okunup, dualar edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz