Yeni Asya Gazetesi Genel yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, “Gerçek manada doğru bir Ermeni açılımını ilk seslendiren isim Bediüzzaman Said Nursi'dir. Aynı şeyi bugün Kürt meselesi içinde ve birçok şey için de söylemek mümkün" dedi.Bediüzzaman Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı ve Risale-i Nur Enstitüsü tarafından bir alışveriş merkezinin toplantı salonunda “Bediüzzaman ve Müsbet Hareket” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, Nursi’nin yıllar öncesinden Ermenilerle ilgili sağduyulu mesajlar verdiğini de ifade ederek, “Dünyanın ve Türkiye'nin problemi, bir arada yaşamaktır. Farklılıkları, ahenk içerisinde bir arada yaşayabilmek. Dinimiz ise bunun formüllerini bize asırlar önce vermiş. Tabi zaman içerisinde ve son yüz yılda Osmanlı'nın başarıyla uyguladığı bu formülü terk ettiğimiz için şuan ki yaşadığımız sıkıntılarla karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz. Bunun en güncel örneklerinden bir tanesi Ermeni meselesi. Son günlerin tekrar öne çıkan bir konu. Aslında Bediüzzaman'ın bu konuda da 1915 olaylarından çok önce uyarılarda bulunduğunu, tavsiyelerinin olduğunu görüyoruz. Mesela şu söz ona ait; ‘Şu milletin saadeti ve selameti Ermenilerle ittifak ve dost olmaya vabestedir(bağlıdır).' Bu ikaza, bu tavsiyeye sonraki yıllarda kulak verilmiş olsaydı, 1915 olayları bu boyutta yaşanmazdı. Yüzyıldır başımızı ağrıtan ve bizi dünya kamuoyu önünde de ciddi sıkıntılara muhatap kılan bu problemde karşı karşıya kalmazdık. Dolayısıyla Ermeni açılımından söz edecek olursak, gerçek manada doğru bir Ermeni açılımını ilk seslendiren isim Bediüzzaman Said Nursi'dir. Aynı şeyi bugün Kürt meselesi içinde ve birçok şey için de söylemek mümkün" dedi.Hukukçu -Yazar Nihat Derindere ise “Hak aramada müspet hareket” konulu konuşma yaptı. Derindere, “Bediüzzaman Said Nursi denildiği zaman hak aramanın nasıl olması gerektiğini dünyaya ders veren bir büyük müceddid ile karşı karşıyayız. Bu noktadan baktığımızda ise hak aramada müspet hareketi onun ortaya koyduğu ölçülerle tespit etmek bizim için ciddi bir rehberdir” dedi. Bediüzzaman’ın yaşadığı 1925-1960 yılları arasında hukuken birçok hakkı yendiğini savunan Derindere, “Eşitlik hakkı anayasada insan hakları içerisinde de zaten en temel değerlerden biridir. Bediüzzaman eşitlik hakkından mahrum bırakılmış. Bütün vatandaşlara tanılan haklar ona sunulmamıştır” dedi.Oturum Başkanı Yrd. Doç.Dr. Cüneyt Gökçe, Bediüzzaman Vakfı adına gerçekleştirdiği kısa konuşmada, yeryüzünde Bediüzzaman adına il vakfın Şanlıurfa’da kurulduğuna dikkat çekti. Programa katılan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, panel öncesi yaptığı konuşmada, Said Nursi'nin yer yüzündeki müspet hareketin kurucu olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Nursi'yi kalemi ve beyni dışında silahı olmayan bir kişi olarak tanımlayan Güvenç, "Bediüzzaman yeryüzündeki en büyük müspet hareketin kurucusu olarak görülmesi gereken bir sivil zat. Kalemi ve beyni dışında silahı olmayan bir zat. Allah rahmet eylesin, aşağı yukarı yüz yıldır da bu hareket gönülleri fethetmeye devam ediyor” dedi.17 Aralık operasyonu sürecine de değinen Başkan Güvenç, “Söylemeden geçemeyeceğim. Bir travma yaşadık, içerden vurulduk ama sınavı geçmeyi başardık. İnşallah bir daha böyle bir sıkıntıyla karşılaşmayız. Gerçekten çok büyük bir gaflet hareketiyle karşı karşıya kaldık" diye konuştu.Karaköprü İlçe Müftüsü Hafız Ahmet Altınok tarafından gerçekleştirilen Kur’an tilavetinden sonra Zübeyr Zorlu Hasan Şen’in kaleme aldığı şiir okundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz