HALİL FİDAN - Türkiye'nin yemek kültürüyle öne çıkan kentlerinden Şanlıurfa'da, özellikle ramazan ayında tepsi yemeklerinden dolmaya, lahmacundan sulu ev yemeklerine kadar birçok lezzet, mahallelerdeki taş fırınlarda ücretsiz pişirildikten sonra sofralara geliyor.
Hazreti İbrahim'in yaşadığı yer olarak rivayet edilen ve "Halil İbrahim sofrası ve bereketi" ile özdeşleşen kent, damak tadını önemseyenlerin hem gözüne hem de midesine hitap ediyor.
Kentte etli, bol salçalı, acılı ve baharatlı yemekler neredeyse her sokakta faaliyet gösteren taş fırınlarda ücretsiz pişiriliyor.
Yemekleri ve zengin mutfağıyla ramazan ayının dolu dolu yaşandığı Şanlıurfa'da, iftar saatine doğru kebaptan lahmacuna, pilav, nohut, kuru fasulye gibi ev yemeklerinden kek, dolma ve güvece kadar birçok lezzet taş fırınlarda piştikten sonra evlere ulaşıyor. Fırınların önlerinde sahurda dahi uzun kuyruklar oluşuyor.
- İftara yetişme telaşı
Haliliye ilçesine bağlı Devteşti Mahallesi'nde taş fırın işleten Mehmet Saygı, sıcak havada yemekleri iftara yetiştirmek için çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Fırınlar Şanlıurfa'nın olmazsa olmazı. Normal aylarda da yoğunluğumuz var ama ramazanda bu daha da artıyor. Özellikle semt pazarının burada kurulduğu günde daha fazla mesai harcıyoruz. Öğleden sonra işe koyuluyoruz ve akşam ezanı okununcaya kadar mesaimiz sürüyor. Gece de sahur için çalışıyoruz. İftarlar için soğan, patlıcanlı, kazan gibi kebaplar, pirinç pilavı, bamya, nohut, fasulye gibi sulu yemekler, çömlek ile lahmacun gibi müşterilerimiz çeşit çeşit yemeği burada pişiyor. Özellikle kadınların işlerini kolaylaştırdığımızı düşünüyoruz, kimileri tepsileri de kasaplarda hazırlatıyor böylece sadece yemeği servis etmek kalıyor. Günde ortalama 200'e yakın tepsiyi ücretsiz pişiriyoruz."
Mehmet Saygı, fırında birkaç kişinin çalıştığını ve kendisinin kentte "şatır" diye tabir edilen yemek ve ekmekleri pişirme görevini üstlendiğini dile getirerek, sıcak havada oruçlu olarak ateşin başında beklemenin zor olduğunu anlattı.
- "Hem zahmetsiz hem lezzetli"
Karaköprü ilçesindeki Narlı Kuyu Mahallesinde fırıncılık yapan Remzi Aslan da ramazanda işlerinin yoğunlaştığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Hem zahmetsiz hem de lezzetli olduğundan insanlar yemeklerini burada pişirmeye gönderiyor. Bu aynı zamanda insanları ekonomik olarak da rahatlatıyor. Çünkü biz bunları ücretsiz pişiriyoruz. Zorlanıyoruz ama yapacak bir şey yok bu artık kültür haline gelmiş, dışarıdan gelen insanlar bile bu yemeklere alışıyor. Kimi aileler günlerce evde yemek pişirmiyor. Bizde insanlara en güzel şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz."
Vatandaşlardan Abdullah Çirkin de fırında pişen yemeklerin ocakta pişenden daha lezzetli olduğunu, bu nedenle neredeyse her gün farklı yemekleri buraya getirdiklerini belirterek, "Bu fırınlar sayesinde evde kadınların işi kolaylaşıyor. Tepsiyi hazırlayıp fırına yolluyor. İftar saatine doğru ise işten geldiğimizde yemeği alıyoruz. Bu anlamda fırıncıların kıymetini bilmek lazım." diye konuştu.
Şanlıurfa Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Emin Karaatlı da kentte fırın kültürünün bir gelenek haline geldiğine işaret ederek, "Birçok yemek bu fırınlarda pişiriliyor, bu durum özellikle ev hanımlarının işini çok kolaylaştırıyor." dedi.